Ne Mutlu Türküm Diyene

30 Nisan 2012 Pazartesi


Siz kimsiniz anlayışı

Bizim millet pek sever her mevzuda otoriteymiş gibi konuşmayı dost meclisinde bile konu siyaset,ekonomi vs olduğu takdirde her kafadan mutlaka ayrı bir ses çıkar ve her konuşan konunun kompetanı edasıyla savlarını savunur hatta çok zaman koca koca profesörlerin görüşlerini bile hayatında bir satır ekonomi dersi görmemiş insanlar yerin dibine sokarlar kısıtlı bilgileriyle, tabi eğer bu mecliste eğitim görmüş bilen biri varsa kafasıda çalışıyorsada eğer gülümseyerek seyreder konuşulanları zira eğer yok öyle değil böyle demeye kalkarsa başına gelecekleri bilir.Bunu aklınızın bir köşesine yazıp öyle okuyun yazımın devamını.


İşte bizim tiyatrocuların başına gelende buna benzer bir durum.Detaylara girmek istemiyorum merak eden internetin nimetlerinden faydalanarak detaya ulaşırlar kısacası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarına doğudan müdahil olabilmek için yönetmelik değişikliğine gitme ihtiyacı hissetmiş tabi bu durumdan memnun olmayan tiyatrocularda duruma itirazlarını belirtip ekranlarda boy gösterince bizim muhteşem "demokrat" başbakanımız da konuya değinmeden edemedi çözümü bulmuştu "kontrol edemiyorsan özelleştir gitsin" şehir tiyatroları özelleştirilecekmiş devlet eliyle tiyatro yapılmazmış yaparsan da yönetime verip veriştiremezmişsin (yani demokratik hakkın olan görüş bildirme ve ifade özgürlüğün olamazmış) sözlerinden kısaca benim anlayabildiğim bu.


Şimdi bizim muhterem iktidarın siyasi zihniyetinin sanata bakşı belli içinden sanata tüküreni de çıkar, heykele ucube diyenide çıkar velhasılıkelam bizim muhteremler pek sanattan yana insanlar değiller sanatla başları pek hoş değil yani ne yapsınlar siyasi ve dünyevi görüşleri elvermiyor buna.Eğer onların istediği gibi sanat yapmaya kalkarsan da kusura bakma ama yaptığına da sanat denmez.


En komik olanı tiyatroculara Siz kimsiniz? Tiyatro sizin tekelinizde mi? Sanat sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? gibi sözlerle yüklenmesi adamların mesleği bu tabiki bu konuda söz söyleme ehliyetine sahip bu adamlar yıllarını, gençliklerini vermişler ne yapacaklardı seslerini kesip başlarına gelecek olana razı mı olsalardı melül kuzular gibi? Doğru olanı, hakları olanı yapmışlar bu özveriyle çalışan insanlara yapılan muamele reva mı? Hem Şehir Tiyatrolarını özelleştirmekte nerden çıktı dünyanın her ülkesinde devlet tiyatroları maddi ve fiziki şartlar bağlamında sübvanse ederler zira devletlerin halkının kültür seviyelerini arttırmak ve onlara bu tür hizmetler sunmak gibi zorunlulukları vardır.

Korkarım yakında başbakan doktorlara sinirlenirse onlarada tıbbı öğretmeye kalkacak "Sen kimsin kardeşim açık kalp ameliyatı yapma tekeli senin elinde mi? Beyin cerrahisi konusunda söz söyleme ehliyeti sadece doktorlara mı ait? derse hiç şaşırmam :)


Tiyatro zor şartlar altında yapılan meşakatli iştir her insan altından kalkamaz ezber, yetenek, azimle çalışmak, reprtuara hakim olmak lazım her babayiğidin harcı değildir öyle aman aman çok para da kazandırmaz ayrıca ortalama bir çalışandan biraz fazla kazanırlar bu yüzdendir ki bazıları dizilerde oynamak zorunda kalırlar doğru düzgün bir gelir sahibi olabilmek için.


Ekranlarda bu konuyu tartşan muhafazakar insanların tavırlarıda başbakandan aşşağı kalır değil güya tiyatrolar halktan kopukmuş ah be muhterem git Şehir Tiyatrolarına da güzel bir oyundan bir hafta önce bilet bul sıkıyorsa kapalı gişe oynuyorlar neredeyse, bu mudur halktan kopuk tiyatro? Asıl mesele o değil istedikleri gibi oyunların oynanmaması dini milli değerlere bağlı oyunlar oynansınmış. Kardeşim çıkıp oynanmaya değecek bir oyun yazdınızda Şehir Tiyatroları bu oyunu görmezden mi geldi? Edebi yeteneğiniz ilkokul seviyesi müsamere yazmaya yetmez kısacası sıfır, hayatınızda tiyatroya gitmemişsiniz bıdır bıdır ahkam kesmeye bayılırsınız


Daha fazla uzatmadan Ulu Önder Atatürk'ün tiyatrocular için söylediği bir sözüye noktalamak istiyorum;
Efendiler... Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hattâ cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat, sanatçı olamazsınız. Yaşamlarını büyük bir sanata adayan bu çocukları sevelim...
1930 (İ. Galip Artan Anlatıyor, Ses dergisinden alıntı, Sümerbank dergisi, Cilt: 3, Sayı: 29, 1963)

0 Yorumgaçlı Okurcan:

Yorum Gönder

Dök içinden geçeni

Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa