Ne Mutlu Türküm Diyene

28 Aralık 2012 Cuma


Kafayı yememek mümkün mü?

0 Yorumgaçlı Okurcan
Bir süre önce muhterem efendi Muhteşem Yüzyılla ilgili "Bizim böyle bir ecdadımız yok" diyerek topa girdi ve her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Vay efendim Kanuni at sırtında gezermiş miş ömrü savaşlarda geçmiş miş dizi ecdadımıza hakaret niteliğindeymiş miş vs vs İşin komik tarafı konuşmasında muhterem efendi'nin muhteşem yüzyıl'ı dizi değil belgesel olarak bellediği ortaya çıktı aslında kendisinin diziyi izlediğini falan zannetmiyorum muhtemelen danışmanlarının belirlediği bu konuda yine danışmanlarının hazırladığı bir konuşmayı yaptı yoksa koca başbakan'ın dizi ile belgeselin arasındaki farkı bilememesi mümkün değil...

Mesela siz hiç İngiltere Kraliçesi'nin Tudors dizisi hakkında bizim ecdadımız böyle değildi diye beyanatta bulunduğunu duydunuz mu ya da İtalyan siyasilerin neredeyse porno sayılabilecek sahneler içeren Spartacus veya Rome dizileri hakkında tarihimiz karalanıyor dediğini ve engellenmesi için kanun teklifi hazırladıklatını :)

Muhterem böyle diyince vekilleri boş durur mu hemen içlerinden birisi konuşmayı emri telakki ederek rtük yasasına ek olarak “Toplumun milli değerleri içinde kabul edilen tarihi olayları ve şahsiyetleri küçük düşüren, aşağılayan, çarpıtan veya olduğundan farklı şekilde gösteren nitelikte olamaz” ibaresini getirmek için yasa teklifi (padişahı koruma kanunu) hazırlığına başladı.Bakalım bir dur diyen olmazsa yeni yılda bu yasa çıkabilir.Aslına bakarsanız bu apaçık bir sansürdür ama "ileri demokrat" siyasiler sansür yapmaz ve yaptırmaz öyle değil mi :)

Muhterem'in konuşması sadece bu kadarda değildi ek olarak “O dizilerin yönetmenlerini de o televizyonun sahiplerini de milletimizin huzurunda kınıyorum. Ve bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyorum.” diyerek hem yargıya talimat verdi hem de kanalın sahiplerini ve dolaylı yoldan dizinin yapmcılarının "dikkatini çekti".


hurrem
Hürremin evrimi :)
Gerçi mevzunun yargı ayağı tırt çıktı ama kanal ve dizi yapımcıları muhteremin restini göremeyip boyun eğdiler.Hatta yapımcı bu senenin son sezon olacağını bile beyan etti tarihin en civcivli entirika,ihanet,kan ve gözyaşı dolu dönemlerinden birini işleyecekken hızlıca geçip bitirecekler mecburen zira emir büyük yerden.

Doğal olarakta Muhteşem Yüzyıl yavaştan değişmeye başladı cariyeler daha mutaassıp kıyafelere kavuştu, Hürrem'in ibadet sahneleri peyda oldu hatta durduk yere zamanda atlama yaşandı ve bir anda ramazan ayına geçildi.

Allahım sen sabır ver koca koca siyasilerin işi gücü kalmadı memlekette açlık, yoksulluk, eğitimsizlik, işsizlik, terör vs gibi heyyula konuları hallettik geriye diziler kaldı sanki.

Bu kafaların yönettiği bir ülkeden sanat adına ne beklenebilir ki?

21 Aralık 2012 Cuma


Yerli çin işkencesi

2 Yorumgaçlı Okurcan
Daha önce hakiki çin işkencesi neye benzer Çin İşkencesi ve Çin İşkencesi Vol.2 yazılarımla bahsetmiştim böylesi bir müzik garabetinin eşi menendi bulunmaz diye düşünürken karşıma "Grup Kafasına Göre Takılanlar" videosu çıktı meğer yurdumuzda da böyle cevherler mevcutmuş haberimiz yokmuş :)

Müziğe ucundan bucağından dokunmuş amatörce enstrüman çalan bir er kişi olarak bugüne değin dinlediğim açık ara en uyumsuz ve yeteneksiz gurubun "Grup Kafasına Göre Takılanlar" olduğuna karar verdim. Kendi aralarında çalsalar neyse diyeceğimde insan televizyona çıkmadan önce bari biraz prova yapar.Ha eğer bu prova yaptıktan sonraki halleriyse eğer eyvah eyvah hiç uğraşmasınlar bir daha müzikle zira en azılı müzik düşmanı bile müziğe bu kadar zarar veremez.Klavye ayrı telde bi düzgün çalamıyor bateri desen evlere şenlik ne ritm var ne uyum solist ise uçmuş zaten ne müzikle ne ritmle alakası yok kendi başına söylüyor arada bir denk gelirler diye sabırla dinledim lakin hiç birbirlerini yakalayamadılar :)

Atilla Taş'tan sonra Grup Kafasına Göre Takılanlar'ı da yunanlılara kaktırırsak süper olur :))) Elemanlar konvansiyonel her türlü silahtan daha yıkıcı bir etkiye sahipler :D

Youtube'da videoya yapılan yorumları okumanızı da tavsye ederim bu eziyetin üzerine biraz gülümsemek iyi gelir :)


16 Aralık 2012 Pazar


Ondan bundan birazda şundan bölüm 25

2 Yorumgaçlı Okurcan
Arşivime bir gözattımda epeydir Ondan bundan birazda şundan yazısı yazmamışım bu hafta bayağı konu birikti malum gündem yoğun mecburen böyle kısa kısa geçicem sevgili okurcanlar :)

*Sonunda beklenen vukuu buldu ve Taraf Gazetesi dağıldı bir süredir muktedirle ters düşmüş tabiri caizse saç saça baş başa bir kavgaya tutuşmuşlardı.Muktedirin himmetiyle kurulan gazete yine muktedirin iradesiyle yerle yeksan oldu.Bu gelişmeye şaşırdım dersem yalan olur er geç yaşanacaktı ne de olsa belirli bir misyon için bir araya getirilmiş 2.cumhuriyetçiler,liboşlar,cemaat tetikçilerine amaç hasıl olunca gerek kalmadı.

Varlık sebepleri TSK'yı Kemalistleri itibarsızlaştırmak, Ergenekon ve Balyoz sürecinde birilerine payanda olmak dezenformasyon ve kara propaganda yapmak kıscası muhalefet potansyeli olanları susturmaktı.Balyoz sona erdi e artık Ergenekon da bitmek üzere(sonuç belli zaten sadece kaçar yıldan kesecekler cezayı orası muamma), kemalist ve laik aydınların çoğu cendere içinde gık çıkartamıyorlar,gazete ve görsel medyada yer bulmakta zorlanıyor, muhalefet sesini kolay kolay hiç bir mecrada duyuramıyor

Şimdi bazı arkadaşlar amanın bunlar da işsiz kaldı diye üzüleceklerdir hiç endişeleri olmasın cemaatin yayın organları ve muktedir onlara yeni görevler idas edeceklerdir uzun süre arpasız kalmazlar.

Beni şaşırtan tek şey Nuh Gönültaş'ın twitterda yaptığı Taraf Gazetesi itirafı oldu o cenahtan böyle cesur bir çıkış,itiraf beklemiyordum.


nuh_gonultas_tarafin_misyonu


*İkinci Bomba haber TRT'den geldi bu yıl Eurovision'a katılmayacakmışız güya sebep değerlendirme aşamasında seyirci oy oranlarının ağırlığının azaltılmasıymış tabi yersen :) Uzun zamandır al takke ver külah komşu goygoyuyla devam eden yarışmada oy oranları değişse ne olur değişmese ne olur baştan belli zaten başarısız olacağın slavlar birbirlerine oy verecekler sen de ağzını açıp bakacaksın tabi bomba bir parça bulup piyasayı yıkabileceğine inanıyorsan orası ayrı mesele :) Yıllardır bi dünya adama harcama yapıldı haybeden, ne kazandık koca bir hiç sonuçta eurovision "müziğin" yarıştığı siyasi bir platform yardırmanın bi alemi yok.Eurovision'dan çekilme meselesi ise tam anlamıyla komedi çekileceğine tepkini koy espirili bir sahne şovu hazırla çekilmek acziyetin simgesidir bana kalsa katılır maytabımı geçer gelirim.

*İstanbulda ulaşıma çözüm diye getirilen metrobüs sistemi iflas etti bunu Kadir Topbaş istemeyerekte olsa itiraf etti.Zamanında metrobüs olmaz raylı sistem kurulmalı diyenlere demediğini bırakmayan yer yere hakarete varan konuşmalar yapan arkadaşlar şimdi ne düşünüyorlar acaba merak ediyorum. Bir dünya otobüs alındı metrobüs sistemi için ona harcanan paraya pekala hafif raylı sistem kurulabilirdi sadece biraz uzun süredi kurulumu ama kalıcı bir çözüm yaratılmış olurdu.Bizim başkan Melih Gökçekte istanbula özenip metrobüs hattı kurdu yakında mesai çıkışlarında konya yolu üzerinde kaos iyiden iyiye hakim olur insanları tek otobüsle taşımak yerine 3-5 aktarma yapmaa zorlayarak ne kazanacak acaba? Oy olmayacağı kesin.

*Bülent Arınç'ın yüzünün kızarabildiğini ve utanabildiğini öğrendim hayretler içerisinde kaldım beyefendi Aylin Nazlıaka'nın kürtaj konusunda sarfettiği "Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın" sözlerinden dolayı yüzü kızarmış,utanmış bir kadın milletvekili cinsel organ hakkında nasıl böyle açıkça konuşabilirmiş meh meh meh.Yahu refah partisindeyken parti trilyonluk cukka yaptı mahkeme kararıyla tescilli ondan utanmadı 10 senedir içinde bulunduğu iktidar türlü zulümlere,haksızlıklara,yolsuzluklara garkoldu yüzü kızarmadı,utanmadı da bir vajina sözünden utanmış güler misin ağlar mısın :)

*Bu arada Allahını seven üzerme Asena'nın adresini atsın abla evde jartiyerle dolaşıyormuş komşu olup arada bir kahve istemeye gidicemde yardımcı olun sevabına :D

13 Aralık 2012 Perşembe


Kıyamet

4 Yorumgaçlı Okurcan
21_Aralik_2012

21 Aralık yaklaştıkça kıyamet geyiklerine millet iyice abandı.Şimdiden söyliyeyim süpriz olmasın kimseciklere, dünyaya bişey olacağı yani kıyametin kopacağı falan yok hayatınıza 22'sin de de şimdiki gibi devam edebileceksiniz öncelikle bu konuda anlaşalım.Ama isterseniz bu tarih sizin için bir milat olabilir sanki dünyanın son günü 21 Aralıkmış gibi davranmak size kalmış...

Dargın olduğunuz birileriyle barışmak için kullanabilirsiniz bu fırsatı.Sevimli bir espiriyle konuya girmenize vesile olacaktır sonuçta kıyamet yaklaşıyor öbür tarafa küs gitmemek lazım :)

Sevdiğiniz ama söyleyemediğiniz kadın ya da erkeğe açılmak için de değerlendirebilirsiniz aynı şekilde.Vurun dibine gitsin nasıl olsa 22 aralıktan sonrası yeni bir hayat olacak sizin açınızdan

Yapmak isteyipte yapamadığınız aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz içinizde ukde kalmasın.Görmek isteyipte göremediğiniz mekanları,tatmak isteyipte tadamadığınız hazları, yiyecekleri, içecekleri denemek için bulunmaz bir nimet.Ayrı yazılması gereken ki-de-mi gibi ekleri özgürce bitişik yazmak için de kullanabilirsiniz...

Hatta kafanıza huni takıp gezebilirsiniz hayal gücünüze sınır koymayın :)

Sonuç olarak endişeye mahal yok böylesi günleri fırsat,yeni bir başlangıç olarak değerlendirebilirsiniz.

9 Aralık 2012 Pazar


iq'yu arttıran ilaç varmış :) yersen

2 Yorumgaçlı Okurcan
Bilinen konsantrasyon-dikkat arttırıcı ilaçlar var dikkat eksikliğinden muzdarip vatandaşların derdine derman olsun diye lakin limitless filmindeki gibi zekayı keskinleştiren bi ilaç yok ama arkadaşlar biz bulduk bulmaklada kalmadık satıyoruz birde diye çıkmışlar piyasaya ilacın adı NZT 48

İnternette gezerken gördüm tabi ilana inanıp alan varsa zaten gerçekten ihtiyacı vardır o ilaca garibimin :)

Adamların falsosu daha ilk dakikadan ortaya çıkıyor hem zekayı arttırmaktan bahsediyorlar hemde
"uluslararası dermatoloji kliniklerinde onaylayarak etkinliğini ispatlayan ve satışı resmi olarak onaylanan" diyorlar ulen ne zaman dermatoloji (cildiye) klinikleri zekayla ilgilenir oldu yoksa bizim beyin dediğimiz organ kafatasının içinden çıkıp deriye iltica etti de haberimiz mi olmadı :) Hangi kliniklerde onaylanmış,onaylanma aşamasında hangi prosedürlerden geçmiş, kim satışına izin vermiş muamma.

Hiç varolmamış hayali-fantastik bir ürünle komik ve acemice vatandaşı tokatlama çabası başka bişey değil...

Ortalama insan iq'sunu 90 kabul edersek ilaç işe yarıyor olsaydı eğer elini sallasan Einstein'e Hawking'e değerdi ve şu sıralarda ben evdeki atıklarla çalışan motoru monte ettiğim garajımda yaptığım uzay gemimle galaksiler arası cirit atıyor o medeniyet seni bu medeniyet benim nonik nonik uzaylı mıncırıyor olurdum.

Ayık olun tufaya gelmeyin internette gördüğünüz saçma sapan ipe sapa gelmez şeyleri kullanmayın dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz.Mazallah ters teper vücudunuz alerjik bi reaksiyon gösterir nalları bile dikebilirsiniz aman diyim.

Üstelik başka bir tehlike daha var hem sağlığınızdan olursunuz hem ilacı alıcam diye dümencilere verdiğiniz kredi kartı bilgilerinizle sizi ekstradan tokatlarlar utancınızdan kimseye bişey de diyemezsiniz :)

4 Aralık 2012 Salı


Bir markanın intiharı

6 Yorumgaçlı Okurcan
Ucundan bucağından tv izleyen biri olarak söyleyebilirim ki bu güne kadar gördüğüm en irrite edici reklamlardan biri "Turkcell Style" kim çektiyse diploması falan varsa elinden almak lazım üniversitelerin reklamcılıkla ilgili bölümlerinde kötü örnek olarak öğrencilere öğretilmeli o derece.

Gangnam Style bir rüzgardı esti geçti insanlar yeterince izleyerek doyuma ulaştı reklamın saçmalığını geçtim klibi kopya ederek ne yapmaya çalıştılar orasını hiç anlamadım azcık orjinallik, farklılık olsa amenna(orjinalinde şortlu olan kızlara giydirilen uzun tayt hariç).Popüler diye herşeyin cılkı çıkartılmaz ki arkadaş.Yayınlanmasına onay veren Turkcell yetkilileri hiç izlemedi mi ortaya çıkan reklamı acaba ya da internet çağında yaşandığının mı farkında değiller? Sanal alemde elini nereye atsan gangnam style fışkırıyor zaten hedef kitlen olan gençlerin gangnam dediğinde kusası gelmişken bu reklam tam anlamıyla kör gözüm parmağına olmuş. Tamam ben reklamcı değilim, reklam işinden çok anladığımda söylenemez ama en azından zevk sahibiyim yahu reklam dediğin izletip ürünü aldırmayı amaçlamaz mı? İzleyen bu ne lan der müstehzi müstehzi gülümser ve dalga geçer (ki geçiyorlar) benden söylemesi.Ürün aldırmayı bırak eldeki mevcut müşterileri rakip firmalara yönlendiriyor maalesef :)




Not: Reklam peş peşe birden fazla sefer izlenmemeli mide bulantısı, kusma hissi ve baş dönmesine neden olabilir :)

30 Kasım 2012 Cuma


Yıllar sonra

2 Yorumgaçlı Okurcan
Bunca yıllık insanevladıyım bu zamana kadar tecrübelerime dayanarak söylüyorum zaman 20'lerden sonra hızlı 30'larda ise çok hızlı akıyor yetişemiyorsunuz ne kadar istesenizde.Plan proje yapsanızda asla zamanı kendinize uyduramıyorsunuz o yüzden pek plan proje yapmayın bir bakmışsınız yıllar akıp geçmiş el elde baş başta tığ-ı teber şah-ı merdan kalmışsınız meydanda.

Dediğim gibi 20'lerin başındayken öyle güzel hayallerim vardı ki inanamazsınız o zamandan yaptığım planların yarısı gerçekleşseydi karun gibi olmuştum bir elim yağda biri balda ama şimdi yıllar sonra geriye dönüp bakınca hayallerimin neredeyse hiçbiri gerçekleşmedi ama mutsuz-pişman da değilim. Hele Antalya'ya giderken uçuyordum resmen sorsan orayı fethetmeye giden ordu kumandanı edasıyla çıktım yola ama ne oldu kimi zaman basiretim bağlandı, kimi zaman tam başlayacakken birşeylere hevesim kaçtı, kimi zamanda hiç beklemediğim yerden en güvendiğim yakınlarımdan kazığın tillahını yedim.Kös kös döndüm geri ama harcadığım zamandan gayri kayıp vermedim de ekstradan bir sürü hayat tecrübesi ve deneyim yanıma kâr kaldı.

Yaşanması gerekiyordu demek...

Önceleri çok takardım kafama ama dank etti bir noktada takmıyorum uzun zamandır.Hayatımda pişmanlığa yer vermeyi bıraktım bırakalı daha pozitif ve rahatım "olduğu kadar olmadığı kader" kısaca mottom bu.Sizlere de tavsiyem fazla hırs yapmayın gençler makul miktar hırs illaki elzem ama aşırıya kaçmayın asla, asabiyet yapıyor :) Polyanna gibi olun da demiyorum psikopata bağlamayın yeter. Mazallah kayış kopar motoru yakarsınız bir anda kendinizi her gün leblebi gibi anti depresan çakan zombilere dönmüş bulursunuz benden söylemesi.Gelişi güzel yaşayın en iyisi bu.

Yine hayallerim var ama öyle uçsuz bucaksız birbirini kovalanyan planlar silsilesi şeklinde değil daha ufak ve insanı mutlu etmeye yetecek cinsten.Yeni insanlarla tanışmak,kendi işinin sahibi olmak vs vs böylesi daha iyi...

Beni dinleyin emin olun hayat size daha yaşanılır ve katlanılır gelecek.Son olarak yazımı nostaljik bi şarkı ile noktalıyayım.


Kargo - Yıllar sonra

27 Kasım 2012 Salı


Elbiseyi gösteren ütüdür, kadını gösteren Jennifer Lopez götüdür

8 Yorumgaçlı Okurcan
jennifer_lopez_poposu

Sevgili okurcanlar neyin kafasını yaşıyor bu millet hâlâ çözebilmiş değilim.Biri çıkar bihterin elbisesi der biri çıkar hürremin yüzüğü der millet kapış kapış alır en son çıkan da Jennifer Lopez poposu oldu tamam hadi takı-toka,giyim bir yere kadar da popo ney lan...

Epeydir destekli sütyen ile kandırılan erkek milleti bu seferde popoyla kandırılacak anlaşılan.Evlerden ırak insan ne ise o olmalı estetiğe de (zorunlu haller hariç) böyle destekli köstekli şeylere de karşıyım.Sevdiceğinle az yakınlaşmaya çalışsan aboo fenalardasın hatunun neresini tutsan elinde kalcak :)

Erkeklerin de sizden ilham alarak benzer aparatlar kullanmaya başladığını düşünsenize :) çok itici be ıyy tüyerim diken diken oldu...

Bu tarz aparatlar bana çok samimiyetsiz ve sahtekarca geliyor.Hanımlar aman diyim böyle şeyler kullanmayın,tevessül dahi etmeyin gençlerin kalan 2 gram akıllarını da siz almayın :)

24 Kasım 2012 Cumartesi


Adam gibi ölmek mi ?

0 Yorumgaçlı Okurcan
Muhterem buyurdu "öleceksek adam gibi ölelim" deyü ölelim ölmesine de ne için kimin için? Filistin'de yaşanan insanlık ayıbına,drama,haksızlıklara seyirci kalmayalım eyvallah lakin daha kendi ülkemizde ki dramları,haksızlıkları,adaletsizlikleri çözüp bir sonuca bağlayamamışız biz.Ülkenin bir yarısı adeta kan gölü göz yaşı dökeceksek önce orada hayatını kaybeden masumlara dökelim.

Muhteremin de kullanmayı pek sevdiği Şeyh Edebali'ye ait bir söz vardır "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ölmek yerine adam gibi yaşasak ya.

Daha adam gibi yaşatmaya muaffak olamadığın bir halktan adam gibi ölmesini beklemek biraz saçma değil mi?

Dünyaya merhaba diyen her çocuk daha bismillah demeden binlerce dolar borçla doğarken, ilköğrenime gelene kadar çocukların temel sağlık ihtiyaçlarını bile devlet tarafından doğru düzgün karşılanamaz ve bu çocuklara adam akıllı bir ilk ve orta öğrenim sunamazken,okul dershane arasında tarumar edip sınav maratonlarına boğulup gençliklerini yaşamalarına bile izin verilmezken,hasbel kader ünversiteyi kazandılar diyelim dünya standartlarında bir üniversite eğitimi sunulamazken,mezuniyetin ardından iş bulma umudu neredeyse Allah'a kalmışken,es kaza bir iş bulduğunda alacağı ücret adam gibi yaşamasına izin vermezken nasıl adam gibi ölsün bu insanlar.Hiç hakkıyla yaşamamışlar ki...

Hayatı geçtim doğru düzgün aşk bile yaşayamıyorsun bu topraklarda hele toplum içinde öpmeyi geçtim sevdiğinin omzuna elini atmaya gör bak başına neler gelir.

Ayrıca kimin hakkı ne var insanlardan ölmelerini istemeye?

Ölüme atfedilen bu kutsallık neden?

İlla ölmemiz gerekiyorsa eğer kendi vatanımız için ölelim bir şeyler yapmaya çalışırken hele bi kendi söküğümüzü dikebilelim de o zaman düşünelim elalemi.

20 Kasım 2012 Salı


İnternetler

3 Yorumgaçlı Okurcan
Komedinin önde gideni sanal alem gerçek hayatta yapamadığını yapmaya çalışan tonla insan dolu.Tombik tombik üstüne hobitten hallice boya sahip ablaların klavyesinden erkek dediğin uzun boylu,kara yağız, adonisli-baklavalı olmalı kelamı eksik düşmüyor insanın ne yapcan erkeğin baklavasını onu da mı yiycen diyesi geliyor.

Sokakta karşına çıksa üzerine sümüğünü atmayacağın hem kel hem fodul er kişiler sağdan soldan açlıp çırpma fotoğraflarla brad pitt'çilik oynamakta.İnternet cafede oyun oynamaya,bakkaldan sigara almaya para bulamayan tiplemeler ağaoğlu triplerinde.Eğitimlisi eğitimsizi cahil cühela gerizekalı olarak yaftalama, parası olanda olmayanları fakir edebiyatıyla ezikleme peşinde...

Hele hele en komiği sokakta karşına çıkan 100 kadının 98'inden daha çirkin hatun kişilerin ballandıra ballandıra "seks" hayatlarından bahsetmeleri birde bununla pirim yapması paha biçilemez.Binlerce takipçi sahibi olup üzerine ilişki guruluğu yapmaları, kadın erkek ilişkilerinde yüksek oktavlı ahkâmlar kesmeleri ise kaymaklı ekmek kadayıfı ki bunlar hayatına lisede evine koşarak gittiği ergenden başkasının eline el sürmediğine emin olabileceğin tiplemeler.Lan hangi ara birini buldun üstüne ilişki yaşadın hatta kamasutrasal yatak muhabbetlerin oldu da bu dediklerini deneyimledin üstüne sindirdin şimdi yazıyorsun.Artık kesinlikle eminim bir avcı hikayelerinde birde yatak hikayelerinde atmanın sınırı yok :)

Oy oy oy neler edem nerelere gidem şunlardaki özgüven patlamasının bi nebzesi bana değse dünyayı yerinden oynatırdım vesselam :)

Bırakın artık şu yüzeyselliği birazcık efendi olun istiyorum çok mu?

17 Kasım 2012 Cumartesi


İnsan kendine isyan eder mi hiç?

3 Yorumgaçlı Okurcan
Ben ettim...

Gına geldi birşeylerin yavaş işlemesinden artık.Bu devirde fazla doğrucu olmayacakmışsın onu idrak ettim ama ne yapayım huy işte sanki bir oyunda doğrucu davut rolü bana verilmişte kendimi kaptırmışım o rol üzerime yapışmış gibi.Oysa ne güzel sisteme uyup herşeylerin en alasına kavuşma imkanım vardı eğer doğrunun peşinden bu kadar koşmasaydım kendi evi, arabası en önemlisi ailesi olan bir aile babası olmuştum, muhtemelen elimde kumanda evde çoluk çocuk sesleri yankılanırken bir koltukta uyuyan.Mutlu çoğunlukla beraber bana dokunmayan bin yıl yaşasın mottosuyla saadet içerisinde küpümü doldurmuştum.

Hak yememek için bana bol miktarda önerilen torpilli iş tekliflerini hiç düşünmeden geri çevirdim.Sakın ha yanlış anlamayın kendimi övmek için söylemiyorum bilakis yermek maksadım.

Bakkaldan aldığım para üstlerini bile hep saydım hak bana geçmesin diye eksik aldğımda çok zaman ses çıkarmadım,  fazla geldiğinde ise saniye düşünmeden iade ettim fazla bu diye.İçime sinmiyor yapacak bişey yok huzursuz oluyorum ister istemez.Oysa elime geçen fırsatları değerlendirip tokatlasaydım önüme gelen kerizleri benden kıymetlisi de olmazdı hani.Haliyle muteber, paralı bir şahsiyet olarak en kralından görürdüm hürmetin.

Ve kimseyi incitmemeye çalıştım tonla atılan kazığa rağmen.

Ödülü ne oldu?

Kocaman bir hiç...

Ne diyeyim salakılığıma doymayayım.Sanırım hiç akıllanmayacağım...

13 Kasım 2012 Salı


En nihayetinde

0 Yorumgaçlı Okurcan
frontosa
Frontosalarım yeni akvaryumun keyfni sürüyor :)
Uzuuun ama çoook uzun zamandır aklımda olan şeyi gerçekleştirdim odama bir metrelik akvaryum aldım :) Odam minnacıktı zaten şimdi akvaryumla beraber sanki iki tane yatağım varmışcasına iyicene ufaldı.Boru değil ikiyüz litrelik kocaman bi tank. Kurulumu yaptığımızdan bu yana bir haftadan fazla oldu ama hala gözüm alışabilmiş değil.Eskiside pek ufak sayılmazdı lakin bu bambaşka bişey artık epeyce yeni bir akvaruma geçmeyi düşünmüyorum ziyadesiyle yeter bu bana.

Neyse efenim lollacığım sağolsun haftasonu bize ziyarete geldi hertürlü yardımlarını seferber etti benim için. Emekse emek, terse ter, gözyaşıysa gözyaşı berebarce kahvelerimizi içerek muhebbetin dibine vurarak kurduk muhteremi ama pek şeker oldu öyle böyle değil al eline çayını otur karşısına yudumlaya yudumlaya hayallere dal.

Kurulumdan sonra friendfeed'de resimlerinden bi kuple yayınladım artık hangi kem gözlü şahsiyet nazar ettiyse bitkilerimden biri çürüdü :/

Akvaryumu almışken bununla yetinmeyen ben gittim birde kocaman JBL Cristal Profi 901 e greenline dış filtre aldım.Allahtan bizim semtteki akvaryumcu kampanyalı çekmiş malları da bana oldukça güzel bir indirim yaptı,yoksa almam imkansızdı. Piyasada fiyatlar tabiri caizse uçmuş vaziyette neredeyse benim akvaryumla dış filtrenin toplam fiyatına satıyorlar aynı dış filtreyi.


jbl_cristal_profi_901_e_greenline
JBL Cristal Profi 901 e greenline

Dış filtre almayı düşünen arkadaşlara benden uyarı!!! aman diyeyim uyanık akvaryumculara kanıp çin malı dandik mallardan almayın uzun vadede harcadığı fazladan elektirikle maliyeti hemen hemen aynı paraya denk geliyor ayrıca yanında bonus olarak gelen sızdırma ve gürültü problemleriyle cebelleşeceğinizde cabası az sıkın bütçeyi taksit maksit yapın yinede kaliteli ürün alın.JBL'in negatif yönü emiş aparatı ve su çıkışında kullanılan şelale aparatının çok dandik olması ha birde su içindeki minik partikülleri çok tutamıyor, sanırım ya elyaf kullanılmadığından ya da henüz yeni kurulduğundan dolayı zamanla o da hallolur bekleyip göreceğiz.Şu yazıyı yazdığım odada duyabildiğim yegane ses bilgisayarın fan sesi düşünün :) cayır cayır çalışan koca dış filtrenin sesi akvaryumun iç fltresinin sesinden daha az bazen yanından geçerken durdumu la yoksa bu diye kulağımı yaklaştırıyorum.

Bu vesileyle yine akvaryumcu yolları gözüktü bana Ankara piyasası kadar dandik bi piyasa yok gerçi diğer illere nazaran daha iyi ama çok yetersiz.Aradığın balığı uygun bir fiyata bulman mümkün değil.Ya balıklar hasta çıkıyor ya çok pahalı ya hiç bulamıyorsun.Koca Ankara'da düzenli olarak leptosoma,black camerun calvus,brichardi,brevis gibi tanganyika balıkları satan bi yer yok arkadaş illa ithalatçının getirtmesini bekliyeceksin. Ayrıca henüz balıkların yeni geldiği vakitlerde akvaryumcularda bulunmak için dua etmen gerekiyor yoksa hemencik bitiveriyor.İşin kötüsü hobicilerde de pek yok ve olanda oldukça zahmetli büyüyen türler olduğundan biraz tuzlu.

Hele hele G.Amerika cüce cichlid türlerinin durumu içler acısı hobiciler dışında bulmak neredeyse imkansız varsa yoksa malawi ve tropheus

Kafanızı çok şişirmeyeyim gideyimde balıcıklarıma bakayım az daha acıkmıştır keratalar :)

10 Kasım 2012 Cumartesi


193∞ izindeyiz...

0 Yorumgaçlı Okurcan
Mustafa Kemal Atatürk

1881-193∞


Sonsuza dek yüreğimizde...

7 Kasım 2012 Çarşamba


Tavsiye: Soğan Ekmek - Oğuzhan Uğur

2 Yorumgaçlı Okurcan
Terbiyesizim ve Panpa gibi şaheserlere imza atmış olan Oğuzhan Uğur bu sefer Soğan Ekmek adlı şarkısıyla yine bizleri yarmakta :) Adam şahane şarkılar yapıyor öyle böyle değil hayatımızdaki abukluklara ve enteresan gerçeklere parmak basıyor haliyle güldürüyor da.Kolay kolay şarkı - film önermem ama sound'u ve tarzını seviyorum bu elemanın henüz dinlemediyseniz bende tavsiye çok eğlenceli :)




Soğan Ekmek Şarkı Sözleri:

Benim tek derdim, derdim
Parasızlıktan of, of
Samanlık seyran olur derdim
Kafasızlıktan amman, amman kafasızlıktan
Parayla saadet olmaz dediler amma
Para olsa saadeti geç,
Best model bulurum vallah
Hem bu tiple hem de bu boyla
Umut fakirin ekmeği pek tabi
Hayaller bedava aşk pespembe
Romeo olmaya kasmasak mı ?
Soğan ekmekle amman, amman salça ekmekle
Öpücükle prens olan kurbağa yok
Parayla prens olan öküz çok
Meteliğe kurşun atamıyoruz biz
Kurşun alacak bile paramız yok
Mabedi banka, banka olan insan çok of, of,
Tek tomarla on beş kanka
Bulurum vallah amman, amman bulurum vallah
Kumar haramdır tövbe
Hayat kumardır öyleyse hayat bize haramdır
Yanacağız valla Allah, Allah pişeceğiz vallah
Borç yiğidin kamçısı amcası Sabancı olan hiç yok etrafta
Varsa bikinin yaparsın birikim
Ekmek yok pasta amman amman yiyorlar vallah
Aşk çok yakar dediler usta
Aşka tüp mü taksak acaba
Eskiden dedemde nakit pek boldu
Buraları bir vakit dutluktu
Bu devirde çakallar et yer
Aslanlar aç aç dolaşıyorlar
Herkes işin kolayını bulmuş
Mis gibi takılıyorlar
Bu devirde çakallar et yer
Aslanlar aç aç dolaşıyorlar
Herkes işin kolayını bulmuş
Mis gibi takılıyorlar...

Söz: Oğuzhan Uğur
Müzik: Raffaele Piccolomini

2 Kasım 2012 Cuma


Acayip kafalar

2 Yorumgaçlı Okurcan
Yeşilay cemiyeti mardin şube başkanının "Üniversiteli gençler ilimize ahlaksızlık getirdi" sözü birkaç gündür beynimin içinde yankılanıp duruyor,aklımı kurcalıyor.Üniversitelilerin bir şehre ekonomik olarak canlılık getirdiği,sosyal hayatı geliştirdiği,kültürel olarak seviyesini yükselttiğini bilirdim ama ahlaksızlık getirebilecekleri hiç aklıma gelmezdi.

Bu gençlere her türlü malı en kazık fiyattan satan esnaf,normal kiranın 2 misline ev kiralayan ev sahibi,kız kardeşine yan gözle bakanın kanını bile dökebilecek delikanlı-erkişi ahalisi üniversiteli kızlara her fırsatta sarkacak-taciz edecek lakin ahlak sahibi olacak ama gençler ele ele tutuştu öpüşüp koklaştı diye ahlaksızlık olacak öyle mi?

Yeşilay Cemiyeti Mardin Şube Başkanı'nın sözlerini ilk okuduğumda cidden sinirlerim yerinden oynadı, asabım bozuldu zira o gençlerin neler yaşadığını ne zorluklar içinde bulunduklarını bililiyorum. Gençlerin sevdiğinin elini tutmasını, masumane bir öpücük almasını ahlaki yozlaşma,"sevişmek-zina" kapsamında değerlendiren kişi bir cemiyet başkanı yahu sıradan bir insan değil el insaf.İnsanların düşüncelerine karışacak değilim kendi bu yönde düşünüyor olabilir lakin içindeki karanlığı yazılı açıklama yaparak beyan etmeye ne demeli.Sadece fikir de beyan etmiyor muhterem öneride de bulunuyor sarılan öpüşen gençler uyarımalı bu davranışlarının önüne geçilmeliymiş.Arkadaş sen yeşilay şube başkanı mısın yoksa ahlak zabıtası mı,din polisi mi bi karar ver. Üzerine vazife mi üniversitelilerin ne yaptığı yoksa birilerine sempatik görünmek için bir yerlere selam çakma denemesi mi bu ?


2012'nin son demlerini yaşadığımız şu günlerde elalem mars'a araç yollayıp jüpitere pandik atmayı düşlerken Türkiyede hüküm süren zihniyetin karanlığına bakıp nasıl bir kader bu yarabbim diye hayıflanmamak elde değil.Zira bizler tepkisiz kaldıkça sıra buna da gelecek eminim yolda sevgilinizle sarılmayı-öpüşmeyi geçtim el ele bile tutuşamayacaksınız hemen dibinizde bu tipten birkaç ahlak bekçisi dikilecek tez vakitte haddinizi bildirecektir inanın çokta uzak olmayan günlerde yaşayıp göreceğiz...

Durmak yok uyumaya devam...

29 Ekim 2012 Pazartesi


Enteresan zamanlar ve Cumhuriyet Bayramı kutlama çabası

0 Yorumgaçlı Okurcan
cumhuriyet_bayrami


Bundan çok değil 10-15 yıl önce biri çıksa dese ki vatandaş 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yürüyüş yapacak devletin valisi bunu yasaklayacak,polis de kutlamaya gelenlere gaz sıkacak zor kullanacak eminim hepiniz ağzınızı bırakır bir tarafınızla gülerdiniz bunu söyleyene garibim genç yaşta delirdi diye.

Nihayetinde oldu.

Başta ADD olmak üzere pek çok sivil toplum örgütü ve Cumhuriyeti Kuranların müştereken kurduğu parti olan Cumhuriyet Halk Partisi Bayramı kutlamak üzere birlikte Cumhuriyet Yürüyüşü yapmaya karar verdiler.Bu siyasi bir partinin mitingi değildi ya da herhangi bir protesto yürüyüşüde lakin Ankara Valisi muhtemelen yüksek yerlerden gelen talimatla ( Zamanında Turgut Özal'a Devletin valisi çökmez diyen validen Cumhuriyet bayramı yürüyüşünü engellemeye çalışan valiye gelişimizdeki evrim sıçrayışına bakıp ibrette alabilirsiniz ) güya "provokasyon istihbaratına" dayanarak yürüyüşü engellemeye çalıştı. Kararın Anayasa'ya açıkça aykırı olmasını bir yana bırakalım devletin görevi bu tür istihbaratlar karşısında yürüyüşü engellemek midir yoksa istihbaratın gereğini yapıp yürümek isteyenlerin başına birşey gelmemesini sağlamak mıdır? Neyse yürüyüşün engelleneceği bilinmesine rağmen STK'lar kararlarından vazgeçmediler 28 ekim günü diğer şehirlerden toplanılacak 29 Ekim de Ankara'ya ilk meclisin önüne gelinecek ve hep birlikte eğlenerek Anıtkabir'e yürünecek ve yürüyüş tamamlanacaktı.Devletin Polisi yine yukarıdan gelen talimatla otobüslerin şehirlerden çıkmasına izin vermedi türlü bahaneler ortaya kondu güya "evraklar eksikti" devlet yine Anayasa'nın seyahat özgürlüğü kısmına aykırı bir karar alarak vatandaşların organize olarak Ankara'ya gitmesine mani oldu.İnsanlar yıldı mı hayır aksine daha büyük bir coşkuyla yüklendiler meydanlara.Polis engeline yine takıldılar onca gaz,tekme ve basınçlı su yemelerine rağmen yılmadılar engelleri de aşarak Anıtkabir'e yürüdüler.

Peki bu engelleri çıkaran muhterem zevat bir süre önce ne diyordu Milli Bayramların statlarda kutlanılması biraz mussolini biraz hitler kısacası faşizm kokuyordu bu nedenle halkla beraber meydanlarda kutlanılmalıydı.Peki şimdi halk kutlamak isteyince neden kabahatli oldular engeller çıkarttınız?

İşin komik tarafı muhterem zevat'a oy veren insanlarda o zamanlar halkla kutlanmalı derken son karardan sonra onlarda 180 derece yön değiştirdiler güya muhalefet ve STK'lar maraz çıkartmaya çalışıyor bozgunculuk yapıyorlardı.Bu kadar hızlı görüş değiştiren bir kitle görülmemiştir :)

Peki bu olaylar vuku bulurken muhterem zevat neredeydi tabiki tekmili birden hipodromda resmi geçitteydiler e hani halkla kutlanacaktı ne işiniz vardı orada? Sizde gelseydiniz halkın arasına Cumhuriyet Yürüyüşünü engellemeye çalışmak yerine o coşkuya ortak olsaydınız fena mı olurdu?

24 Ekim 2012 Çarşamba


Estek köstek gezmeler

2 Yorumgaçlı Okurcan
Kırk yılın başı ayıla bayıla bir ayakkabı aldım 2 gündür bana cehennem azabı yaşatıyor namıssız.200-300 metre yürümeye gelmiyor hemen sağ ayağımın parmaklarla ayak kısmının birleştiği yerden yardırmaya başlıyor insan yürümekten bizar oluyor.Halihazırda yürümeyi pek seven kinetik enerji insanı değilim gittiğim hepi topu 3-5 yer var onlarda muhterem ayakkabı sayesinde bana kaf dağının ardı gibi gelmeye başladı.Bağcıkları gevşettim olmadı, ayağımı topuğa doğru çekmeyi denedim olmadı hatta ayakkabıya yumuşasın deyü masaj bile yaptım lakin bana mısın demedi namert.Yapcak bişey yok ya ayakkabı benim ayağa ya da benim ayak bu işkenceye alışana kadar çekicez bu kahrı seve seve :)


highland_creek
Eşgalini vereyimde alacak olursanız yaşadıklarım aklınızda bulunsun :)

Unutmadan tüm okurcanlarımın Kurban Bayramını kutlarım.Kurban kavurmasının tadı güzel olur mevzuyu abartıp ete doyucam diye mide fesadı geçirmeyin aman diyim :)

20 Ekim 2012 Cumartesi


Taken 2 - Takip: İstanbul Luc Besson'un en dandik filmi

0 Yorumgaçlı Okurcan
taken_2

Biliyorum yine filmlerden bahsederek hepten sinema bloğuna bağladım ama içimde mi kalsın? Ne yapayım elimde değil yazmam lazım :) Luc Besson denilince aklıma Léon,taxi serisi,Transporter (taşıyıcı) serisi,wasabi,5.element (The Fifth Element)gibi hemen hemen herkesin beğenisini kazanmış bazıları kült olmuş filmler gelir.Lakin bu sefer luc emmi cidden sıçmış hatta üzerine sıvamış bir hayli alçaltıcı bir oryantalizmle istanbul'u aktarmış iyi niyetine inanmasam midnight express'le yarışabilir diycem o kadar sinirlendim izledikten sonra.Neden olduğunu bilahare açıklıycam kafadan spoilerle girmeyeyeyim.

Taken (96 saat)da kızı kadın tacirleri tarafından kaçırıldıktan sonra onun izinde paris'e giden ve kurtarırken ortalığı birbirine katan peşinde ufak çaplı bir ceset tepesi bırakan Bryan Mills (Liam Neeson) Taken 2 (Takip: İstanbul)'de yine başrolde bu sefer pariste kızını kurtarırken öldürdüğü kadın tacirinin arnavut mafyasının ileri gelenlerinden olan babası intikam peşinde yolları istanbulda kesişiyor.

Dikkat: Bol miktarda spoiler içerir.

Filmde saçmalıklar o kadar üst seviyede ki hangisinden girsem bilemiyorum mesela arnavut mafya babası Türkiye2ye girerken gösterdikleri sınır kapısı bildiğin kulübe ve yanındaki dandik bir tahta, Türkiye2de kadınların neredeyse tamamı kara çarşaflı başı açık birini gördümü aglulu bugulu diyerek kendi aralarında konuşarak tepki veriyorlar,Kız babasının yerini tespit edebilmek için İstanbul'da el bombası (yanlış okumadınız değil bildiğin el bombası) patlatıyor ve bir allahın kulu hop bilader nolii demiyor.Takip sahnelerinde kullandıkları polis arabaları ayrı bir komedi prodüksiyon maşallah hiç kısmamış bütçeden 2013 model murat 131 bulup kullanmışlar heralde bütün para oyunculara gitti ne diyim :) Bryan Mills (Liam Neeson) istanbul sokaklarında önüne geleni pataklıyor hatta mermi manyağı yapıyor ama her ne hikmetse ilaç niyetine bir polis piyasaya çıkmıyor. Aslında tüm saçmalıkları tek tek yazmak lazım ama inanın sabrım ve sinirlerim müsaade etmiyor.

Spoilerin sonu...

Gerçi kabahatin hepsi Luc Besson'da dersem haksızlık etmiş olurum adam sadece yazmış ve yapımcılık yapmış (film çekilirken uyuyakaldı heralde) :) neticede filmin bir de yönetmeni var (
Olivier Megaton)ama onun yerine setin çaycısı yönetse eminim daha iyi bir eser çıkartırdı ortaya.Bu dandik filmi izlemenizi pek tavsiye etmiyorum o yüzden affınıza sığınarak fragman ve filmden karelere yer vermiyorum.

17 Ekim 2012 Çarşamba


Dredd 3D - Yargıç Dredd 3D tam anlamıyla fiyasko

0 Yorumgaçlı Okurcan
dredd_3d

Judge Dredd'in bir anlamda devamı olan Dredd 3D'nin (Yargıç Dredd 3D) çekileceğini ilk duyduğumda açıkçası oldukça heyecanlanmıştım zira disütopik filmler arasında çok müstesna bir yeri vardı dredd'in benim nazarımda,filmdeki onca saçmalığa,komikliğe rağmen sevmiştim yani.Yeni sinema tekniği ve teknolojisiyle film,n geliştirileceğini tabiri caizse izleyeni kopartacağını düşünüyordum.Gel gelelim neticede bir endonezya filmi olan Baskın'ın (Serbuan maut - The Raid: Redemption) ana temasına kahraman olarak dredd'in yerleştirilmesinden müteşekkil bir hilkat garibesi çıkmış ortaya.

Hadi len olmaz o kadar diyecekler için spoiler sayılabilecek benzerlikleri sayayım ne yapayım el mahkum :)

Baskın'da bir polis ekibi suç klanının elindeki bir apartmanda suçlular tarafından kapana ıstırılıyor tesadüfe bakın Dredd 3D'de de nerdeyse aynı mega binanın içinde suçlular tarafından hapsediliyorlar sadece polis ekibi yerine Dredd ve pisişik mutant yargıç çaylağı yer alıyor, Baskın'da da polisin içinde hain vardı Dredd 3D'de de arkadaşlarını satan yargıçlar var.Sonunda beladan kurtulmak için suç kartelinin başındaki ismi yoketmeleri gerekiyor.Benzerliğin bu kadarına yuh artık denmezde ne denir? Senaryosunu aynı kişi yazmış herhalde diye düşündüm ilk başta sonra belki yönetmen aynıdır dedim o da değil heralde izleyip esinlendiler artık ne diyeyim senaryoyuda çalmış olamazlar hani :) Tesadüfün en ilginç tarafı şu an itibariyle imdb notları dahi aynı 7.7 :)

Judge Dredd'i sürükleyen isim Sylvester Stallone'du Dredd 3D'de ise dredd rolünde Karl Urban ve şuç şebekesinin başı ma-ma olarak Game of Thrones,  Terminator: The Sarah Connor Chronicles gibi yapımlardan hatırlayabileceğiniz Lena Headey var geri kalan oyuncular laf olsun poşet dolsun diye mevcut gayet silik hiç bir cazibesi olmayan karakterler olarak konumlandırılmış filmde.Genel olarak her iki filmde de pek ahım şahım bir oyunculuk yok, gerçi pekte gerek yok sonuçta bir çizgi roman uyarlaması ve bilim-kurgu,aksiyon filmi olay görsellikte bitiyor.

Dredd 3D - Yargıç Dredd 3D nasıl bir film izlenir mi, izlenmez mi diye soracak olursanız izlenmez diyemem filme o kadarda haksızlık etmek istemem ama en azından sinemada izlenecek bir yapım değil illa 3d izliycem diyorsanız o başka tabi.Açıkçası ilk yargıç dredd filmi konu anlamında daha ilginç ve sürükleyiciydi.


dredd_3d dredd_3d dredd_3d

Dredd 3D - Yargıç Dredd 3D Fragman

14 Ekim 2012 Pazar


ve samet krizi fırsata çevirir :)

0 Yorumgaçlı Okurcan
dogru_mu_samet
Fazla söze gerek yok adam ( samet )uyanık okurcanlar :)))

12 Ekim 2012 Cuma


ilgi arsızı

0 Yorumgaçlı Okurcan
İnsanın bir aptalı,bir cehaletinin farkında olmayan cahili, bir de ilgi arsızı çekilmiyor sevgili okurcanlar.Muhterem Ham Çökelek Atilla Taş ne kadar ekşına girsede bir türlü gündeme yer edinemediğinden mütevellit ne yapsam ne etsem diye düşünüp çareyi dünyaca ünlü olmuş PSY'nin Gangnam Style şarkısına türkçe cover yaparak ses getirmeyi denemekte bulmuş.Reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla hareket ediyorsan eğer birazcık olsun amacına ulaşmış sayılır Yamyam Style bir ara Twitterde Trend Topic olacak kadar kendinden söz ettirmeyi başardı.

Cover'ı değerlendirmek gerekirse tek kelimeyle rezalet, kalite açısından mukayese etmemiz gerekirse ajdar'ın şaheserleriyle aynı düzeyde denilebilir.

Atilla Taş bir zamanların mini mini birler çalışkan ikileri için neredeyse idol konumunayken şimdi geldiği hale bak yazık insan üzülüyor.İlgi çekmek için böylesi saçma girişimlere tevessül etmemeli insan.

Önemli Not:Şarkıyı gün içerisinde birden fazla dinlemeyiniz aksi durumda bünyede öğürme, kulakta dayanılmaz uğuldamalara ve müzikten nefret etme hissine yol açabilir bu durumlarda bloğumuz sorumluluk kabul etmemektedir :)))


Atilla Taş - Yamyam Style

9 Ekim 2012 Salı


İnsanlar tuhaf

4 Yorumgaçlı Okurcan
Mesela ben; istediğiniz kadar bir şeyi yapmamamı söyleyin emin olun o haltı karıştırırım, ne yapayım yaradılışım böyle. Kendimi bildim bileli yapma denileni yaparken bulmuşumdur kendimi sobaya dokunma yanarsın dersin bi bakmışsın ben gürül gürül yanan sobanın yanıbaşında elimi uzatmış yanmayı bekliyorumdur, radyo dinlerken düğmeleriyle çok oynamışımdır biri oynama bozacaksın demiştir ben o radyoyu son zımbırtısına kadar söküp etrafa saçmışımdır. Evladım evden uzaklaşma denmiştir ben ta fizanlara kadar gitmşimdir. Neden olduğunu bende bilmiyorum tuhaf bir içgüdü sanki yasak olan, men edilen daha çekici geliyor.Belki de sırf bu yüzden küçükken söylenen büyü adam ol sözü beni hiç mi hiç ırgalamamıştır bile, adam olamamış bir çocuk olarak kalmam bundandır.

Yasaklar kurallar bana göre değil anlayacağınız.

Ergenliğe yeni adım attığım yıllar ilk defa evde tek başıma kalacağım annem çıkarken sıkı sıkı tembihliyor evladım anahtarı kilidin üzerinde bırakma diye peki sonuç ne oluyor? Tabiiki ben anahtarı kilidin üzerinde bırakıyorum öğlene doğru lütfen kapıyı açıyorum birde ne göreyim bizimkiler apartmanda oturmuş kapıyı açmamı bekliyorlar :)

Bir benzer vukuat yıllar sonra cereyan ediyor yine bizimkiler beni evde bırakıp tatile gitmişler delikanlıyız ya, aileyle tatil işime gelmiyor illa ev bana kalsın her naneyi karıştırayım. Arayıp haber veriyorlar, bol bol tembih de ediliyor sabah 9'da evde olacağız kapıyı kilitleme diye, durumuyum kilitliyorum kapıyı ama saati kurmuşum hesapta sabah erken kalkacağım bizimkilere çay demleyeceğim.Kiltlememek mümkün mü ev kotta apartman kapısı kapı değil yol geçen hanı tek başına kalıyorsun maça yemiyor zira.Plan tıkır tıkır işliyor uyanıyorum erkenden bakıyorum saat daha 7 henüz ama gram uykum yok, kilit hala yerinde ne de olsa beyin bedava televizyonu açıyorum yattığım yerden izlemeye dalıyorum ve sonuç belli uyuya kalmışım.Bir ara uyanır gibi oluyorum karşımda babam rüya görüyorum zannediyorum sonra bir ses "oğlum uyan biz geldik" :) doğruluyorum "baba nasıl girdiniz ya kapı kapalıydı" diyecek gibi oluyorum annemin yüzündeki öfke ve hiddet ifadesi bana engel oluyor gıkımı çıkartamıyorum.Meğer bizimkiler yıkmışlar ortalığı babam beklemeye dayanamamış balkondan girmiş camı yerinden sökmüş içeri girip açmış kapıyı.Ulan demek uyurken altımızdan yatağı alsalar haberimiz olmayacak :)

Bu arada ben bunu niye anlattım hâlâ bilmiyorum...

7 Ekim 2012 Pazar


Yeni Kült Filmimiz Kareteci Kız

0 Yorumgaçlı Okurcan


Gün geçmiyor ki yepyeni bir Yeşilçam sanat şaheseri daha gün yüzüne çıkmasın. Son günlerde muhtemelen Kareteci Kız ismini duymuşsunuzdur en azından kulağınıza çalınmıştır. Hayatım boyunca pek çok saçma sapan filme maruz kaldım fakat bunu hiç görmemiştim,görmez olaydım cidden bambaşkaymış.Filmi dolayısıyla sahneyi çeken yönetmen hangi kafadaydı acaba 2-3 şişe absinthe içsen kurtarmaz, cila niyetine ot işine falan girmiş olmalı :)

Yönetmen tuvalet molası vermişken setin çaycısı çekse bundan iyi olurdu orası garanti.

Bu sahneye bir izahat yapmak gerekirse herhalde oyuncular çekim öncesi gırgır yaparlarken kamera açık kalmış, kullanılan filmler de o zaman pahalı tabi, madem kamera açık kaldı boşa gitmesin bari diye yapılan şamatayı filme eklemişler başka bir açıklaması olmaz. Filiz Akın'ın dövüş tekniğine bayıldım Jet Li izlese film teklifi alır, kesin bir sonraki John Woo filminde başrolü kapar.Bülent Kayabaş ise oyunculuğun dibine vurmuş resmen yardırmış bundan daha iyisini Hollywood'da bile göremezsiniz :)

Sahneyi bulup gün yüzüne çıkartarak bizi aydınlatan ecnebi arkadaş dünyanın en berbat ölüm sahnesi demiş adam haklı beyler ben de tesciliyorum.Bir zamanlar Yeşilçam'da film niyetine neler çekmişler demekten kendini alamıyor insan.Bir de üzerine para almışlardır bunun :)

Önemli Not: Lütfen söz konusu sahneyi kısa aralıklarla birden fazla izlemeyin kalıcı psikolojik sorunlara yol açabilir :)

2 Ekim 2012 Salı


Alex'in gidişine dair

0 Yorumgaçlı Okurcan
alex-de-souza


Alex doğru düzgün oynayamıyordu hatta bildiğin kötüydü son zamanlarda, üzerine oynanan oyunların, dalaverelerin moraline ve dolayısıyla futboluna olan etkisi yüzünden.Zaman zaman içinde bulunduğu sıkıntılı durumu diğer futbolcuların aksine tweetlerine yansıtıyordu ve bu da takım içinde daha büyük sorunlara yol açıyordu.Aslında bu onun adaletsizliğe karşı haykırışıydı, duyması, görmesi gerekenler bir türlü görmediler ve duymadılar.Belki de işlerine gelmedi.

Aykut hocanın Alex kompleksi uzunca sayılabilecek bir zamandan beri su yüzüne çıkmış vaziyetteydi Alex takımın içine öyle bir işlemiş ki neredeyse takımın ruhu olmuş tabi, haliyle ona rağmen birşeyler yapılamıyordu. Ya Alex gidecekti ya da o gidene kadar bu deve güdülecekti.

Madem istemiyordunuz adamı sezon başlamadan dostça ayırsaydınız ya yolunuzu ne diye sürüncemede bıraktınız?

Takım içinde ne olmuş - olmamış, aykut hocayla sorunları neymiş ne değilmiş bu beni bağlamaz. Önce havadan sudan bir sebeple aykut hoca kadro dışı bıraksın sonra meramını anlatmaya çalış ama başkan iki dakka bile yüzüne bakmasın vay arkadaş bağlılık,takımdaşlık, vefa, insanlık bunun neresinde? Sadece iyi bir Fenerbahçeli olarak Alex'in gönderilişini hazmedemiyorum.Profesyonel futbol yaşantısının neredeyse yarısını bu takıma vermiş, sahada canını dişine takmış yüzün üzerinde gol ve bir okadar da asist yapmış, pek çok maçı neredeyse tek başına kotarmış bir insana yapılacak muamelemiydi bu? Taraftarın adamın heykelini diksin sen daha heykelin çimentosu kurumadan resmen adamı kapıdışarı et.

İçim acıyor.

Fenerbahçe'ye karşı hislerim biraz buruklaştı artık sarı-lacivert renklere eskisi gibi şevkle bakamıyorum.Hele hele Akut Kocaman ve Aziz Yıldırım'ın isimlerini dahi duymak istemiyorum uzunca bir süre, zira bana ihanetten başka bir çağrışım yapmıyor.

Tek dileğim var yönetimden bundan sonra 10 numaralı formayı başka kimseye vermesinler artık o numara taraftarın nezdinde Alex'le bütünleşti formasını da hakettiği müstesna yere müzeye kaldırsınlar.

Böyle olmamalıydı diyebiliyorum sadece böyle olmamalıydı.

Güle güle Alex De Souza...

28 Eylül 2012 Cuma


Öngörülerim tutar demiştim...

0 Yorumgaçlı Okurcan
Milli eğitimde bu güne kadar yapılan sistem değişikliğinin,"yeniliğin" haddi hesabı yok gel gelelim son tahlilde hala avrupada ve oecd ülkeleri arasında en dipteyiz.Zira plan proje işleri bize göre değil hele bir başlayalım kervan yolda düzülür mantığıyla hareket ettiğimizden bir işe başlar kör topal devam ettiririz işte bu yüzden ne kadar uğraşsakta elimizin atındaki insani ve doğal kaynakları doğru düzgün kullanamıyoruz.

Daha 4+4+4 sistemi gelmeden önce fatih projesini attılar ortaya güya bütün okullar akıllı tahtayla donatılacak tüm öğrencilere tablet pc dağıtılacak çocuklarımız internet çağının anasını ağlatacaktı ne oldu fıs.Plot uygulama için seçilen okullarda türlü aksaklıklar yaşandı,daha doğru düzgün müfredat bile olmayan dersler kimseye bir fayda sağlamadı sessizce fatih projesi de tarihin tozlu sayfalarında kaybolmaya mahkum oldu.

Bir çin atasözü der ki; çalışıyorsa dokunma lakin biz milletçe çalışan herşeyi kurcalamaya meraklıyızdır ta ki bozana kadar.

En sonunda 4+4+4 sistemi adında bir garabet çıkardılar milletin önüne koydular hepi topu yüzbin öğrenci imam hatip'e orta okulda kaydolabilsin diye bütün çocukların eğitim hayatını kabusa çevirdiler.Minicik oyun çağındaki çocuklar sabahın köründe yollara düştü.Pek çok eğitim uzmanı tv'lerde resmen yalvardı hükumete ne olur kıymayın çocuklara diye ama dinleyen oldu mu tabiki hayır.Atmış altı aylık çocukları okullara kaydettiler peki o yaştaki çocuk kalem tutabilir yazı yazabilir miydi yazamazdı bunun farkına sonunda milli eğitimde vardı ve mecburen çocuklara 1.sınıf biterken okuma yazma öğreteceğiz dediler.Be mübarek 66 aylık anaokulu çağındaki çocuğu neden 1.sınıfa başlattın peki diye sorulunca yanıt yok ya evirip çeviriyorlar ya da direk mavi ekran veriyorlar anasınıfı eğitimini hiç ettiler.Öğretmenler ayrı, veliler ayrı, çocuklar ayrı sefalet çekiyor ne sınıflar yetiyor ne teknik imkanlar pek çok okulda kütüphaneleri bile sınıfa çevirmek zorunda kaldılar.Yeterli para yok hesapta okullar velilerden para toplamayacaktı ama kayıt parası başka isimler altında gırla gidiyor. Ayrımcılık aldı başını yürüdü artık okula bağış yapmazsan 60 kişilik ya da acemi öğretmenlerin olduğu sınıflara gidiyor çocuklar ve bu pek çok okulda göstere göstere yapılıyor.

Seçmeli "zorunlu" din dersi konusunda yaşanacaklar ta baştan belliydi (şu yazıda belirtmiştim) okullar açıldı sınıf-öğretmen yok gerekçesiyle çocuklar din derslerine mecbur bırakıldı.Pek çok aile çocukları dinsiz damgası yemesin diye mecburen din derslerini seçmek zorunda kaldı.Hatta öğrencinin velisi isterse haftada 8 saat din dersi görebilecek 2 saatte din kültürü dersi var etti mi sana 10 saat zorunlu ders saati 28-29 saat neredeyse derslerin %25'ni din dersi yapabilecek al sana adı imam hatip olmayan bal gibi imam hatip :)Adamlar baştan söylediler tüm okulları imam hatip yapma şansını yakaladık diye ama duyması gerekenler duymadı.Gerçi bu sözü söyleyen muhteremin torunu fransız okulunda okuyor ama olsun o da kaderin bi cilvesi işte (ele verir talkını kendi yutar salkımı diye bir ataözümüz bile var yani cuk oturuyor buraya).Seçmeli derslerin bazılarının talim terbiyeden geçmiş kitapları bile yok piyasadan karşılanacakmış kaynak kitaplar artık öğretmenler kafalarına göre ders işleyecekler kısacası çocuklar Allah'a ve öğretmenin vicdanına emanet.

Milletin okullarını bile elinden aldılar yeterli kayıt-istek var yok bakmadan haberli-habersiz bir sürü okulu imam hatibe çevirdiler,millet okuluna geldi okuyayım diye o da nesi süpriz okul olmuş imam hatip hadi yallah siz başka okula orada mağdur olan çocuklara ne oldu aman ne olursa olsun yeterki okullar imam hatip olsun amaç ulvi öyle değil mi :)

Başbakan tv'de bangır bangır bağırdı imam hatipleri terörist,anarşist yetiştirmiyor diye mi kapattınız dedi ama unuttuğu birşey vardı hala pek çok siyasi cinayetin faili olarak (hizbullah gibi terör örgütlerinin elemanıydılar)(bknz Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok cinayetlerinin failleri) hapiste yatan bir dünya imam hatipli vardı.

Ha diyeceksiniz ki yaz yaz yaz içimizi şişirdin be adam hiç mi güzel şeyler olmuyor bu ülkede olmaz mı efenim, olmaz mı? Sevgili polisimize 6 bin portatif yepyeni çelik cop dağıtıldı artık gösterilerde,protestolarda avrupa standardında dört dörtlük dayak yiyeceğiz.BÜYÜK GELİŞME :)

26 Eylül 2012 Çarşamba


Neşet Ertaş'ın ardından...

0 Yorumgaçlı Okurcan
neset_ertas


Bazı insanlar vardır ölümü yakıştıramazsınız onlara, konduramazsınız sanki ölümsüzlermiş gibi düşünürsünüz, aramızdan hiç ayrılmamalarını dilersiniz ama gün gelir hak vaki olunca yıkılırsınız zira nev-i şahsına münhasırdır, gönül adamıdır onlar "türünün tek örneği" arkalarından kimse gelmez,gelemez. Neşet Ertaş'ta ölümü konduramadığım sanatçılardandı o da hakka yürüdü anadolunun kıraç bozkırı yetim kaldı...

Şimdi kim hakkını vererek, bir bozlak patlatabilecek,onun gibi vurabilecek sazın teline? Neşet Ustadan sonra kim "göynünden" geçenleri besteleyip zahidem,gönül dağı,neredesin sen,zülüf dökülmüş yüze,kendim ettim kendim buldum ayarında şarkılar yazacak,besteleyecek dillere düşen var mı eşi menendi? Olmayacakta bir daha.

Ruhun Şad, mekanın cennet, hakkın rahmeti üzerine olsun.






Zahidem
Zahide kurbanım n'olacak halim
Yine bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidenden haber sorarım
Zahidem bu hafta oluyor gelin

Hezeli de deli gönül hezeli
Çiçek Dağı döktü m'ola gazeli
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahide'den güzeli

Gurbet ellerinde esirim esir
Zahide kurbanım hep bende kusur
Eğer anan seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır

23 Eylül 2012 Pazar


Tipik müslüman tepkisi

0 Yorumgaçlı Okurcan
tipik_musluman_tepkisi

Youtube'a yüklenen saçma sapan bir videonun ardından insanların galeyana gelmesinin ve pek çok konuyla alakasız insanın haybeye hayatını kaybetmesi ne kadar anlamsız.Bazı arkadaşlar bu karikatürden sonra gaza gelip bana bile saydıracaklar ama olsun halimizin vehametini anlatmaya yetiyorda artıyor bile.Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'de de insanları düşünmeye ve ders almaya yöneltmek için sıkça tekrarlandığı gibi "şüphesiz bunda düşünenler için ibretler vardır"...

20 Eylül 2012 Perşembe


Çok sert hatta ivana sert

0 Yorumgaçlı Okurcan
en_buyuk_show

Beni tanıyanlar bilir öyle televizyona pek rağbet gösteren biri değilim anca haberler,kaliteli 1-2 yerli dizi var onları izlerim.Hafta sonunda tv'nin daima açık olduğu salona uğradığımda En Büyük Show adlı programa denk geldim takiben bi 10-15 dakika kadar izledim neye benzediğini görmek için.Adlarının hakkını vermişler dünyanın çeşitli yerlerinden gösteri ekiplerini getirmişler ve eğlenceli bir programa imza atmışlar.Vakit ezmek salyalar akıtarak ekrana bakmak ve hayatı unutmak için birebir.

Yalnız programın çok ciddi bir sıkıntısı var adı İvana Sert, yegane vasfı koca parasıyla ikoncan olmak olan hanfendiyi tutmuş sunucu yapmışlar Allah hakkı için güzel, sempatik, medyatik, kedi gibi munis bi ablamız lakin ne dediğini anlamak için ekstra bir Türkçe tercümana ihtiyaç var.Eh be ablacım takiben 5000 yıldır Türkiye'de yaşıyorsun insan azcık geliştirmez mi şu dili.Aslında kendisini ayıplamak gereksiz kadıncağıza para vermişler çıkmış elinden geleni yapıyor bana da verseler ben de çıkar bişeyler yapmaya çabalarım sonuçta ekmek parası asıl kabahat İvana Sert'i sunucu yapanda, programın yapımcısı olan kardeşim hiç mi konuşmadın bu kadıncağızla dilinin seviyesinden haberin yok mu? Memlekette sunucu mu kalmadı? Diğer sunucular Hakan Akkaya ve Çağla Şikel miş hadi Çağla Şıkel'i anladım endamı güzel diksiyon desen sorun yok sunuculuk tecrübesi de var belli Hakan Akyaka neyin nesidir onu çözemedim "Bugün Ne Giysem"de jüri olmaktan başka ne özelliği, programın konseptiyle ne alakası var o da ayrı bir muamma.

Neyse...

Vatandaş eğlenedursun aklıma bir soru takıldı ulan bundan 8-10 sene önce televizyonlar tartışma programından geçilmezdi.Her hafta başka bir ülke gündeminde millet neredeyse saç saça baş başa birbirine girerdi.İnsanlar iyi kötü memleketi, dünyayı takip etmek zorunda kalıyorlar en azından birşeylerden haberleri oluyordu.Şimdi ise tartışma programları ulusal kanallarda nereseyse yok denecek kadar azaldı, yenileri sadece haber kanallarında onlarda sade suya tirit olsun diye çorbadan yapılmış suya sabuna dokunmayan cinsten.Hatta muhteremlerin morallari bozulmasın,sıkıntıya düşmesinler diye ekseriyeti de tek sesli.Eskinin doyurucu saatler süren programların yerinde yeller esiyor.Okulu falan unutur sabahın ilk ışıklarına kadar izlerdim kim ne diyor,ne düşünüyor merak ederdim.

Birileri halkın gündemi takip etmesini istemiyor mu acaba?

Yaratılmak istenen koyun sürüsünün yolu birazda buradan geçiyor galiba.Dizilerle,yarışma, eğlence, evlendirme programlarıyla güncel hayatın sorunlarını unutsunlar,alsınlar ellerine çekirdek ve çerezlerini herşey ne kaa güzel diyerek ekranın esiri olsunlar,televizyonda onlara sunulan sahte cezbedici hayatların düşlerine kapılsınlar da ülkede neler oluyor düşünmesinler mazallah zararlı fikirler girer beyinlerine.150 türk anca bir japon kadar kitap okuyor zaten düşünmeseler de olur :)

Ha bu arada yoksulla fakir arasındaki gelir uçurumu 8 katına çıkmış benden duymuş olmayın Durmak yok uyumaya devam...

18 Eylül 2012 Salı


Kaçak

0 Yorumgaçlı Okurcan
Her ayrılıkta,
Gidenler,
Bir parça götürüyordu,
Kalbimden.

Aslında
Gönül,
Yavaş, yavaş çaktırmadan kaçıyordu,
Hapishanesinden.

Cemo
18.09.2012

16 Eylül 2012 Pazar


Dünyanın en güzel hediyeleri

0 Yorumgaçlı Okurcan
Malumunuz bir doğum günümü daha yalnız geçirmiştim ama daha sonra en sevdiğim insanlardan birinden dünyanın en güzel hediyelerini almamla üzerimdeki melankolik havanın dağılması bir oldu.Evren bana mesaj yolladı demek ki zannettiğim kadar yalnız değilmişim.

Cuma günü lollayla birlikteydik.Artık kader mi desem kısmet mi desem meydana gelen çeşitli aksilikler sebebiyle epeydir biraraya gelemiyorduk sonunda doğum günümün de etkisiyle makus talihimizi zorlayarak kırdık ve muhteşem bir gün geçirdik.Uzunca bir süre hasbihal ettikten sonra tipik hayvansever davranışımızı ortaya koyarak klasik adetimizi yerine getirdik yakınımızdaki tüm petshop'ları tavaf ettik.Az kaldı hanımefendi 3.kediyi de alıyordu deli bu kız.Benim gözüm akvaryumun içindeki leleupilerde kaldı tabi bunu farkeden lollacığım akvaryumdaki bütün leleupileri aldı ve bana hediye etti :)


leleupi leleupi


Neyse efenim sonracıma evlerimizin yolunu tuttuk tabi benim şansım yine kendini gösterdi bizim güzergahtaki en dandik körüklü otobüs durağa geldi yanımdaki balıklarla bir an önce eve yetişme telaşı ile birazda mecburiyetten yer olur diye binme gafletinde bulundum.Hakikaten içeride bol miktarda yer vardı ama hikayedeki bahçeden gülü seçemeyen sonunda en dandik güle mecbur kalan prens misali otobüsün sonuna geldiğimde koltuk beğenemediğimden mütevellit en dar koltuğa razı olmak zorunda kaldım Ankara'nın göçen metro sebebiyle oluşturduğu trafiğe söverek yola koyulduk.Daha yolun başında balıkların konulduğu poşetin sızdırdığını farkettim Allahtan poşeti koyduğumuz poşet sızdırmıyordu da otobüsün içinde ufak bir göl oluşturmadık.Balık poşetini ters çevirdim ve bir an önce trafikten kurtulmak için dua etmeye başladım lakin dualarım pek işe yaramadı.Muhterem körüklümüz bizi hoplata hoplata bol maceralı uzuuuun bir yolculuğun ardından balıcıklarımla beraber eve kadar getirdi.İner inmez koştura koştura tek nefeste evden içeri girdim hediyelerimi akvaryumun içine poşetiyle beraber koydum.


frontosa_calvus


Aradan 1-2 saat geçmeden köftehorlar yerlerine alıştılar hemde o kadar alıştılar ki diğer balıklara yem bırakmıyor namussuzlar.Bendeki frontosa ve calvuslar tabiatları gereği biraz ağırkanlı,hantal hayvanlar haliyle leleupiler akvaryumu ele geçirip can getirdi.Gerçi artan nüfustan mütevellit artık akvaryum biraz daraldı ama neşe içinde yüzüyorlar keratalar o kadarcığa da katlansınlar, şimdilik yapcak bişey yok büyük akvaryum alsam bir yere koyamam her taraf sıkış tepiş neyse bir ara bu konuyla ilgileneyim ufak çaplı organizasyonlar yer açmayı deniyeyim bakalım daha büyük bir akvaryumu yerleştirebilecek uygun bir mekan ortaya çıkacak mı?

Not:Fotoğrafların kalitesi için kusuruma bakmayın kardeşim Antalya'ya giderken fotoğraf makinasını götürdü video kameradan anca bu kadar :)

12 Eylül 2012 Çarşamba


İnsan neden doğar ki ?

2 Yorumgaçlı Okurcan
Diye sorarak mevzuyu egzantirikleşip işin felsefesine inecek halim yok anne - baba üreme güdüsüyle imal ediyo işte,kazaen hasbel kader dünyaya gelenler alınmasınlar üzerlerine.Bu gün kendimi kendi kendisiyle röpörtaj yaparak Türk televizyon tarihinde bir çığır açan Saba Tümer gibi hissediyorum.İnsan doğum gününde tek tabanca takılır mı lan? Ben takıldım valla hiç fena da olmadı dırdır yok, laf yetiştirmek yok, aman nereye gidicez derdi yok saldım kendimi çayıra mevlam kayıra.

Kızılaya indim dakika bir gol bir gösteri varmış "ınınııvrıdını" doğum günün darbe'nin yıldönümüne denk gelirse böyle oluyo napcan kader işte.

Uzun zamandır içmiyordum bi marlboro ver dedim büfeye 8 gaymeymiş ya vay arkadaş bi porsiyon yemek parası çok acıttı valla gittim bi kahve alıp geleni geçeni izledim acımı unuttum, sonra kendime doğum günü hediyesi babında pizza ısmarladım tortilla ekmeği üzerine diye cakas atmışlar birde utanmazlar bildiğin lavaş :) Akabinde kös kös eve döndük

Bu günün yayınında ve yapımında emeği geçen tüm (ikisi hariç) arkadaş,dost ve akrabalara allah sizi davul etsin doğum gününüzü kutlayan olmasın dileklerimi iletiyorum insan bi arar la vicdansızlar...

9 Eylül 2012 Pazar


Revolution izlenir mi, izlenmez mi?

0 Yorumgaçlı Okurcan
revolution

Gözlerinizi kapatın ve hayal edin eğer bir gün aniden elektirikler gider ve tüm elektronik aletler bozulursa ne olur? Arabalar,bilgisayarlar,telefonlar çalışmıyor bu modern nimetlerin elden gitmesiyle haliyle koca koca binaların bulunduğu şehirlerde yaşamanın pek bir anlamı kalmamış o yüzden görkemli binalar bomboş, her tarafı otlar kaplamış insanlar basit ticaret ve tarımla uğraşıyor eski günleri yad ederek genellikle kırsalda hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.Bildiğimiz devletler dağılmış, gücü elinde bulunduran derebeyleri hakimiyetini kurmuş.İşte "Revolution"un ana teması bu yani karşımızda yepyeni bilim kurgu ile post apokaliptik öğeler taşıyan bir dizi var.

İzlenimlerime gelecek olursak,konu idare eder,görsellik tatmin edici olmaktan uzak ehh şöyle böyle, peki oyunculuk derseniz oldukça zayıf, daha birinci bölümden hevesinizi kaçırmak istemem ama bana pek ahım şahım gibi de gelmedi dizi ne yalan söyliyeyim.Bence vasatın altında bir başlangıç yaptı.Şimdilik görünüm vakit ezmelik, izle unut bir yapım olacağa benziyor konunun işlenişi çok yüzeysel ve derinlikten yoksun tabi "şimdilik".Hafiften bir gizem var ama izleyeni düşündürecek,meraklandıracak vay arkadaş dedirtecek cinsten değil çok çok light.

Ya ben fesatım ya da dizide Jericho'dan ufak bi aşırma yapmışlar Revolution'da elektronik aletleri çalıştırabilen yegane şey kolye gibi görünen tabiri caizse sihirli bir zımbırtı "spoiler sayılmaz" daha dizinin ilk 5 dakikasında hikmetini anlıyorsunuz zaten, benzeri bi atraksiyon jerichoda da var izleyenler ne olduğunu tahmin etmişlerdir :) Sanırım dizinin ilerleyen bölümlerinde yavaş yavaş bu kesintinin sebebini anlayacağız ama çok da yavaş olmaz ve sıkmazsa iyi olur.

Tam karar veremedim ilk bölümü izleyin muhtemelen beğenmeyeceksiniz ama beğenenlerde çıkabilir sonuçta zevk meselesi dizide J.J. Abrams etiketi olunca birkaç bölüm şans vermekte yarar var gerçi son zamanlarda yaptıkları pek tutmuyor ama varsın olsun en fazla kaybedeceğiniz harcadığınız birazcık zaman olacaktır :)


revolution  revolution



Revolution Fragman

7 Eylül 2012 Cuma


Psy - Gangnam Style dinleyin keyfiniz yerine gelsin

0 Yorumgaçlı Okurcan

Takip ettiğim dizilerin yarısı sezon finali yaptı diğer yarısı da henüz yeni sezonlarına başlamadı bu boşlukta beni keyiflendirebilen yegane şey Psy - Gangnam Style izlemediyseniz mutlaka bir göz atın en azından yüzünüzde bir gülümseme yaratacağının garantisini veriyorum :) Ayrıca klipteki turuncu saçlı Kim Hyun-a namlı ablamızda pek fena onu da belirtmeden geçemiycim :))) 

Klibin youtube'de tıklanma sayısıda 120 milyona yaklaşmış adeta bir çılgınlık halini almış vaziyette.

4 Eylül 2012 Salı


Kimler geldi kimler geçti

0 Yorumgaçlı Okurcan
Epeydir yapmıyodum bu köşeyi aklımdaydı ama bi dünya tatava girince araya hep savsakladım durdum du bakalım hangi anahtar kelimelerle gelmişler bloğa son bir ayda :)

-apaçice yazma: aman diyim sakın yazma öyle hiçbişey anlaşılmıyo bilader.
-paran olmayınca atatürk bile yüzüne bakmıyor: Okurcanlar maalesef paranın üzerine dikkat edin en küçükte yüzünüze bakmayan atam en yüksek banknotta bakıyor gülümseyerek.
-twitterda fenomen nasıl olunur,nasıl twitter fenomeni olunur,twitter fenomeni nasıl olunur,twitterda nasıl ünlü olunur: valla kesin bi çözümü yok ama bu inatla aramaya devam edersen bir gün mutlaka bulursun :)
-damacana ile sevişen adam: evlerden ırak
-ford mustang 1967: güzel araba hastasıyız
-galatasaray pembe forma: içler acısı öyle forma mı olur lan
-satılık kızlar: yuhhhh
-lady gaga frikikleri: buyur burdan yak
-nasılsın iyiyim: hem sorup hem cevap vermiş hamdolsun bende iyiyim
-mihrişah mayatepek: tatlı bi ablamız maşallah kedi gibi munis :)
-deniz uğur bikinili: olsa dükkan senin mature seven bi muhterem anlaşılan
-gerçek sırat köprüsü: maalesef bizde mevcut değil ahiret gününü beklemek lazım orcinali için
-rottweiler pitbull kırması: oy oy oy pek fena yaklaşmamak lazım
-zafer güler nereli: bilmem, nereli?
-ece erken ayak: bi ayak fetişistimiz eksikti tam oldu :)
-merve boluğur sexy: bilmem öyle mi? tatlı ama sexy denilebilir mi?

31 Ağustos 2012 Cuma


Neo Osmanlı

0 Yorumgaçlı Okurcan
Uzun yıllar boyu terörden en çok çeken,bu belayı başımızdan defetmek için nice canlar feda eden,yurdumuzu imar etmeye,fabrikalar kurup vatandaşların gönencini arttırmaya, gençlerimizi adam akıllı eğitmeye yarayacak milyarlarca doları askeri harcamalara,terörle mücadeleye gömen bir ülke olmamıza rağmen şu anda devletimizin bilfiil suriyedeki terörü destekliyor olması çok acı, Hatay'ın adeta bekaa vadisine döndürülmesi ise çok ironik.

"Mülteci" olarak geldikleri Hatay'da başka din ve mezhepten insanları daha en baştan huzursuz etmeyi başardılar esnaftan para ödemeden alışveriş yapmak,yemek yemek içmek sonra parasını ödemeden gitmek,silahlarla dolaşmak hatta insanlara açıkça Suriye'den sonra sıra sizde diye tehdit etmeler vs vs polis ve jandarma çaresiz zira devlet destekliyor, adamlara dokunmayın diye talimat bile gelmiştir mutlaka ama bizim devletin yetkililerine bakarsan böyle vahim şeyler hiç olmamış herşey süt liman "yersen".Sorsan mültecilere yapılan yardım sadece insani ama adamların kendi internet sitelerinde ordu merkezleri "Hatay",batılı medyayla yaptıkları röpörtajlarda bizden  aldıkları silah yardımını inkar etmiyorlar


Adamlar geceleri mülteci kamplarından Suriye'ye sızıp operasyon yapıp dönüyorlar yaralılarına bile kendi vatandaşımızdan önce bakıyoruz pes.

İnsanlar fikirleriyle onlara karşı gelince iktidar yanlıları diktatörü mü destekliyorsun şöyle zalim böyle zulüm mangalda kül bırakmıyorlar ama Suriye'ye "demokrasi" getirecek tiplere bakıyorsun el-kaidenin uzantıları sağda solda cihatçılık oynayan eli kanlı katiller sürüsü ve batının satın aldığı devşirdiği suriyeli askerler bu kitle mi demokrasi getirecek insanlara huzur verecek adamlar buldukları ilk fırsatta milletin kafasını uçuruyor katliam üstüne katliam yapıyorlar.Daha birkaç gün önce suriye ordusu yaptı dedikleri deraya katliamını "muhalif","demokrasi aşığı" (terörist)lerin yaptığı ortaya çıkmadı mı?


Başka bir ülkede yaşanan iç savaşın tarafı haline gelmek,orada çoluk çocuk ayrımı yapmaksızın dökülen kanların vebali altına girmek kendine "müslüman" diyen ezici bir çoğunlukla ülkeyi bir partiye yönettiren insanların nedense hiç umrunda değil.Umrunda olsa tepki gösterir ve bu saçma politikaya devam etmelerini engellemeye çalışırlardı oysaki muhteremlerden tık yok.Allahtan da mı korkmuyorsunuz kardeşim?

Birileri köşelerinden bu insanlara göbeğini kaşıyan adam,bidon kafa,koyun sürüsü dediğinde haklı olarak kızıyorlar ama son tahlilde geldiğimiz durum bu aşşağılayıcı nitelendirmeyi yapan insanların gözlemlerinde pek de haksız olmadığını ortaya koyuyor.

Tarihini bilmeyen,bilmediği için de ders alamayan toplumsal hafızası en fazla bir ayla sınırlı olan güzide insanlar onları yönetenlerin sattığı sahte ilüzyonun peşinden son sürat koşmaya devam ediyorlar.Önlerindeki duvarın farkına varmadan zira gözler kapalı.

Neo osmanlıcılık oynuyoruz, birazda batının gaz vermesiyle emperyalizm hayaliyle yanıp tutuşuyor bizi yönetenler Türkiye'de herşeyi hallettiler sıra nizam-ı aleme geldi orta doğunun tek hakimi biz olacakmışız güya :) Yedirirler mi adama ortadoğudaki petroller dururken o bölgenin hakimiyetini? Hele hele Amerika,Rusya ve Yeniden uyanan dev Çin iştahla doğal kaynakların peşindeyken?

Adamın mabadından şırıngayla kan çekerler kamil...

Osmanlıcılık hayaliyle yapmadıkları saçmalık kalmadı Osmanlıcılığın bir hayrı olsaydı Osmanlı'nın kendisi yıkılır mıydı?

27 Ağustos 2012 Pazartesi


Ömer Hayyam - Haram

0 Yorumgaçlı Okurcan
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helalı karıştırmam.
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içilen su bile haram.



Ömer Hayyam

23 Ağustos 2012 Perşembe


İşler Güçler'e bağlandım kopamıyorum

1 Yorumgaçlı Okurcan
isler_gucler

Ciddiyim perşembe akşamları İşler Güçler'i izlemezsem gözüme uyku girmiyor ha çok mu güzel, çok mu komik bir dizi yoo ama bir süre sonra insanı kendine bağlıyor orası kesin.Yakışıklı değil ama sempatik yani :) Paçasından samimiyet akıyor desem yeridir zira dizideki ana karakterler Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz kendi adlarıyla yer alıyorlar kısacası üç aşşağı beş yukarı kendilerini oynuyorlar karakterleride bununla beraber hayat hikayelerinden esintiler içeriyor bu güne kadar oynadıkları yapımların adlarına kadar.

Belkide adamların dizideki kaybeden olması empati babında çekiyordur beni,aşk desen üçü de ofsayt iş desen sallantıda bazı yönlerden aynı bana benziyorlar :)

Dizide arada yer verdikleri başka yapımlardan sahneler,başka karaktererin taklitleri,göndermeler yok mu yiyor bitiriyor insanı kendileriyle bile dalga geçen adamlar doğal olarak piyasa işlerini de ti'ye alıyorlar.

Ancak yan karakterler maalesef kendileri kadar başarılı değil ama olsun o kadarcık kusur kadı kızında bile olur.

Dizide ne nedir kim kimdir anlatmaya gerek yok, zaten tek bölümde herşeyi kavrayabileceğiniz kadar basit şimdiye kadar izlemediyseniz mutlaka izleyin birkaç bölüm alışma evresine verin sonra pişman olmayacaksınız. 

sadi_celil_cengiz  ahmet_kural  murat_cemcir
İşler Güçler Fragman

21 Ağustos 2012 Salı


Uzaylıların varlığının kesin kanıtı.

0 Yorumgaçlı Okurcan
uzayli


Adam haklı beyler dağılın :)

19 Ağustos 2012 Pazar


Herkese şeker tadında hayırlı bayramlar dilerim

0 Yorumgaçlı Okurcan
ramazan_seker_bayrami_fırat
Eee okurcanlar işte yepyeni bir bayramda daha beraberiz istisnasız hepinizin Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutlarım. İnşallah sağlık,mutluluk ve huzur peşinizden hiç ayrılmaz gönlünüz sevgi, cebiniz parayla dolar, taşar... (Şeker Bayramı - Ramazan Bayramı polemiği yaptığınızı görmeyeyim :) )

14 Ağustos 2012 Salı


Şaka gibi süper kupa maçı

2 Yorumgaçlı Okurcan
FenerbahçePazar günü cümbür cemaat maaile televizyona kitlendik hesapta ağız tadıyla Fenerbahçe ve yeni transferlerini Galatasaray karşısında hemde süper kupa maçında izleyecektik.Beklediğimiz kıran kırana ama centilmence bir maç olması göze hoş gelen futboldan keyif almaktı.Maçın başlamasının ardından geçen ilk 15 dakikalık süre içinde hevesimizin kursağımızda kalacağı belli oldu.Oyunun genelinde de herhangi bir değişiklik yaşanmadı Galatasaray daha üstün oyunuyla aldı gitti.Çok erken sayılabilecek bir zamanda 10 kişi kalmış rakibine karşı orta sahada pres yapamayan aksine birde pres yiyen takımla bu lig istendiği gibi bitmez.Resmen 90 dakika boyunca orta sahasız oynadık Galatasaray'ın hakkını yemiyelim adamlar azimlerini ortaya koydular hallaç pamuğu gibi attılar bizim orta sahayı, gerçi orta saha denilebilecek bir mevkii varmıydı o da şüpheli ama neyse :)Kısacası maç bizim açımızdan tam anlamıyla hüsran oldu.Kupa önemli değildi, sadece keyifli bir maç izlemek istedik onun yerine havamızı aldık.

Uzun uzadıya teknik analizler yapacak değilim o işleri gayet güzel yapan spor yazarlarımız var, Aykut hoca hakkında da çok konuşmak istemiyorum ama dinamodan farkı olmayan Miroslav Stoch neden ilk 11'de başlamadı hadi ilk 11'i geçtim sonradan oyuna niye dahil edilmedi anlam veremedim hele hele Moussa Sow'un neredeyse oyunun sonunda sahaya sürülmesi komedinin önde gideni oldu. Rakibin eksik kalmışken sok oyuna ekstra forvetini ileride bas ama nerdeee sanki çok matah bişeymiş gibi haybeye top çevirip durdular. Dirk Kuyt tecrübesi ve fiziksel gücüyle çok faydalı işler yapacak orası kesin Milos Krasic'ten de umutluyum.Ancak takımın geneli kafamda çok büyük soru işaretleri bıraktı bir an önce toparlanıp takım hüvviyetine sahip olmaları gerekli maçtan okunan açıkça takım olmaktan henüz çok uzak olmalarıydı.Umarım lig başlamadan bir an önce toparlanırlar zira daha önümüzde şampiyonlar ligi maçları var böyle giderse yandık.Berbat ötesi yönetimiyle maçı tabiri caizse katleden Cüneyt Çakır ve ekibinden hiç söz etmeyeceğim zira aklıma geldikçe sövüp sayıyorum...


asli_cakir_alptekin-gamze_bulut

Bu arada olimpiyatlarda Atletizm dalında gururumuz olan Aslı Çakır Alptekin ile Gamze Bulut'u da tebrik etmek lazım tüm imkansızlıklara ve yetersizliklere rağmen ellerinden gelenin en iyisini ortaya koyarak destan yazdılar hem altın hem gümüş madalya getirerek bir ilki başardılar.
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa