Ne Mutlu Türküm Diyene

30 Mart 2011 Çarşamba


Öfkeyle kalkan kazığa oturur

2 Yorumgaçlı Okurcan
idam cezasıİdam cezası gelmeli mi yoksa gelmemeli mi işte bütün mesele bu.Kayseri'de yaşanan vahşetin ardından herkesin dilinde,zihninde artık bu cümle var.İşlenen suçun tarifi yok o kadar aşşağılık ve acımasızca ki aslında idam cezası bile suçlunun hakettiği ceza yanında çok hafif kalır.Ancak beni rahatsız eden nokta insanların öfkeyle bu sözleri söylemiş olmaları.Tamam hadi kuralım darağaçlarını, hazırlayalım yağlı ilmekleri, önümüze gelenin tekmeliyelim iskemlesini.Görüşlerimi yazmaya başlamadan şimdiden görebiliyorum gelecek acımasız eleştirileri caniler yaşasınmı diyenler çıkabilir,lakin biraz da şeytanın avukatlığını yapmak gerek bu hususta.

Salim kafayla düşündüğünüzde aslında idam cezasının insan onuruna ne kadar aykırı olduğunu görüyorsunuz.Çünkü ölüm cezası geri dönüşü ve telafisi olmayan bir ceza.Ya cezalandırdığınız insan masumsa hiç bunu düşündünüz mü? Suç işlediğine kesin kanaat getirdiniz mahkeme zanlıyı suçlu buldu ve idam ettiniz aradan bir süre geçti idam edilen kişinin akrabaları uğraştılar ve yeni delillere ulaştılar sonuçta suçsuz olduğu ortaya çıktı nasıl geri vereceksiniz aldığınız hayatı? Ailesine nasıl teslim edeceksiniz tekrar diriltebilecekmisiniz meftayı?

Belki polisler yurdumuzda olmayan"işkence" ile aldılar ifadesini ya da dosyasına "sehven" deliller girdi nereden bileceksiniz? Bu gün bile insanlar senelerce hapislerde boştan yere masum oldukları halde yatmıyorlar mı? Belki hiçbir zaman aksini ispat edemeyecekleri iftiralar neticesinde alacaklar idam cezasını yalancı 2-3 şahit ve iyi tertip edilmiş bir senaryo bir bakmışsınız ipte sallanmak üzere arkanızda imam darağacına yol alıyorsunuz olmaz mı bal gibi olur burası Türkiye.Kriminolojinin en gelişkin olduğu ülke ABD'de bile yıllarca yatılan hapisin ardından hatta idam cezasının infazını beklerken ya da idam cezasının infazının ardından suçsuzluğu kanıtlanan pekçok kişi var.İş işten geçtikten sonra hangi yüzle kurbanın ailesine pardon diyebileceksiniz.

Böyle durumlarda karşı tarafın söylediği tek cümle senin ailenden birinin başına böyle bişey gelse sen suçlunun idamını istemezmiydin olur.Tabi ki isterdim bireyler intikam hissiyle cana can isteyebilir bu beklenti içinde olabilir lakin devlet vatandaşının canını almaz vatandaşlarının can güvenliğini sağlar ve bunun için yasalar çıkartır.Suç işleyenlerede canını almadan ceza verir.Suçu önlemekle mükelleftir buna yönelik tedbirler alır cellatlık yapmaz.Can alma takdiri yalnızca Allah'a mahsustur."Allah'ın verdiği canı ancak Allah'ın alır",alabilir.

Peki ya idam cezası alan sizin akrabanızsa ne hissederdiniz? Suçlu olabileceğine ihtimal dahi vermediğiniz yakın bir akrabanız babanız,anneniz,kardeşiniz hatta evladınız bir gün kapınıza dayanan polis tarafından şüpheli olarak götürülse ve mahkeme idam cezası verse hangi duygular içine girerdiniz? İnfazdan sonra suçsuzluğu ortaya çıksa peki ? Hiç bunu düşündünüz mü?

Anlı şanlı köşe yazarları ve kanaat önderleri bile çelişki içindeler toplumu gaza getirmekteler peki bu muhteremler değilmiydi siyasi tutukluların idamından sonra yazık oldu gencecik insanlara yaşananlar insanlık ayıbıydı diyen? Sonra çıkıp idam geri gelmeli diyebiliyorlar hiç utanmadan.Nalıncı keseri gibiler benden olan yaşasın senden olan umrumda değil.

Üstelik idam cezasının kanunda yer alması caydırıcı bir etken değildir bilakis suç işlemeye meyilli insanların daha da cüretkar olmalarına yol açar.Zira kişi idam edileceği düşüncesiyle "battı balık yan gider" mantığıyla hareket edebilir.İdam suç oranlarını da düşürmez öyle olsaydı idam cezası olan ülkelerde kimse kimseye yan bakmaya bile cesaret edemezdi.

Eminim pekçok kişi görüşlerim yüzünden bana kızacak,sinirlenecek hatta küfredecek olsun varsın.İdam cezası yerine benim beklentim ve önerim gerçekten ömür boyu hapis cezası verilmesi.Şartlı tahliye olmadan,bir hücrede çekmeli cezasını ölünceye kadar.

İdam yasalara yeniden girerse kimse size masum olduğu halde insanların idam edilmeyeceğinin garantisini de veremez bir bakarsınız nasibinize kendi kanınızdan bir masumun ipte sallanışının ardından gözyaşı dökmek düşmüş.

28 Mart 2011 Pazartesi


Ondan bundan birazda şundan bölüm 19

2 Yorumgaçlı Okurcan
*Pazar günü mevcudiyetiyle övündüğümüz dev bir kitle üniversite sınavlarına (YGS) girdi takriben 1.6 milyon genç kadın ve erkek hiçte eşit olmayan öğrenim hayatı şartlarının akabinde 153 üniversiteye (Çoğu Tabela Üniversite)yerleşmek için ilk adımı attılar.Aralarından 600.000'i bir üniversiteye yerleşecek ama sonuçta mezun olduklarında senelerce iş bulamayacaklar burası kesin.Neden diyecek olursanız üniversitelerimizin düzenli olarak yapılan dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 500'e bile ıkına ıkına 1-2 tane sokabilmemiz yeterince açıklaycıdır umarım.Her yıl popülist yaklaşımlar neticesinde açılan yeni üniversiteler hiçbir yaraya derman olmazken anormal arttırılan kontenjanlar yüzünden üniversite eğitimi seviyeside liseye yaklaşmaya başladı.Ne yazık ki labaratuarı,eğitmeni eksik kalabalık sınıflardan mezun olan öğrenciler yarı vasıflı mezunlar olarak işgücüne katılıyor.İşvereninde bir işine yaramıyor.Üniversite eğitimi gibi nitelik gereken bir konuda niceliğe abanırsanız olacağı bu.Adam akıllı 50 üniversiteniz olur geri kalan öğrenciler için de yüksek okullar açarak hakkıyla meslek eğitimi verirsiniz sorun çözülür ama nerde o anlayış?

Gelecek yılların eğitimli işsizler ordusunun yeni neferleri hazır. Nereden çıkarttığımı sormayın piyasada yaratılan istihdam karşısında mezun olan ve arkadan gelen işgücü sayısı arasında devasa bir fark var.Eskiden üniversiteliler iş beğenmiyor derlerdi ama artık öyle bir aşamaya geldiki sıradan vasıfsız işçilik kontenjanlarına bile başvuranların %30-40'ı üniversiteli.

Allah yardımcımız olsun...

*Üniversite sınavında (YGS) enteresan bir tevafuk (tesadüf) yaşandı pekçok okulda sınava sadece kız öğrenciler girdi her ne hikmetse erkek öğrenciler bu okulları tercih etmemiş ya da bilhassa ösym sınava yerleştirme aşamasında ayarlar karışmıştı :) Ne dersiniz yaknda sınavlar komple haremlik selamlık yapılır mı? Valla bana sorarsanız ösym'yi elegeçiren zihniyetin yansıması yaşananlar.Baktılar ses çıkmıyor seneye daha fazla okulda aynı tevafuk yaşanabilir sonra bir gün bütün sınavlar aynı usulde yapılırsa hiç şaşırmam.Böyle giderse olur mu olur.

*Nükleer enerji konusunda bir iki kelam etmek lazım.İlginç bir durum var Hükumet Nükleer Enerji Santrali için normal ihale süreçlerin girmemek ve yargı denetimi dışında kalmak amacıyla Rusya ile Uluslararası Anlaşma yaptı.İster istemez insanın burnuna kötü kokular geliyor hele birde alınacak elektiriğin maliyetinin 2 katı bir fiyata alınacak olması ve uzun yıllar boyunca alım garantisi verilmesi şüpheleri daha da arttırıyor.Üstelik yapılacak santralin aynısı rusyada yapılmaya kalkılmış ve halk mahkeme kararıyla yapılmasını engellemişken ve üstelik kullanılacak teknolojinin oldukça güvensiz olduğunu belgeleyen mahkeme kararları varken bizim canımız patlıcanmı diye düşünmeden edemiyorum.

Hele hele son gelişme üzerine tuz biber ekti Başbakan'ımızı nükleer,kimyasal biyolojik saldırılardan korumak amacıyla dedektör almışlar bundan böyle konuşacağı mekanlar dedektörle taranacakmış.Halkına güvensiz bir nükleer teknolojiyi reva gör ama kendine geince heryeri dedektörle arattır maşallah :)

Ne vardı şu işi doğru düzgün şefaf bir ihale süreciyle halletseydiler.Ben nükleer enerjiye toptan karşı birisi değilim yeterince güvenlik tedbiri ve kontrolü bizde olduktan sonra bu teknolojiye askeri ve sivil her alanda ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

27 Mart 2011 Pazar


Yeni bir işkence çeşidi Saray Kızı - Lale Devri

5 Yorumgaçlı Okurcan
Bu faciayı zamanında eklemediğme şaşırdım doğrusu nasıl olmuşta atlamışım :) Ajdar'ın dişi ve müzisyen versiyonu.O kadar güzel org çalıyor ki akıllara durgunluk verir zannedersin bir piyano virtiözü.Eğer gerçekten nefret ettiğiniz birine işkence yapmak istiyorsanız fiziksel olarak boş yere yorulmanıza gerek yok.Şahsı bir sandalyeyeye bantlayıp bu videoyu onluk setler halinde izletin gerisine karışmayın takriben üçüncü onluk dilimde işkence yapmak istediğiniz şahıs çözülecektir :D takriben beşinci onlukta delirecektir o yüzden doz aşımı yapmamanızı tavsiye ederim :) Kendisini tanıyan biri varsa ne olur kendisinden bu eşsiz müzik ziyafetini başka bir kainatta vermesini rica etsin.

Dikkat:Bu videoyu uzun süre izlemek akıl sağlığınız açısından tehlike arzedebilir.Şuurunuzu yitirmeye başladığınız an durdur düğmesine basarak izlemeyi bırakınız.

Saray Kızı - Lale Devri

26 Mart 2011 Cumartesi


Bıktım bu yasaklanma davasından

3 Yorumgaçlı Okurcan
BloggerArtık harbiden gına geldi tam yazıcak bişeyler geliyor aklıma hevesleniyorum.Açıyorum mozilla firefox'u yer imlerinden blogger başlangıç sayfasına tıklıyorum karşımda abuk bir mahkeme kararıyla yasaklanmıştır uyarısı çıkıyor.İşte o an bitiyorum tüm şevkim kaçıyor.Akşam saat onbir'e doğru makinanın başına yine içimden gelerek oturdum iki satır bişeyler karalamak amacıyla ne göreyim yine aynı tatava saat gece iki oldu haliyle üç saat içinde yazacaklarım aklımdan uçtu yalan oldu.Derdimize ilaç olsun diye Dns'de değiştirdik napıyolarsa artık..Yeter artık yeter.

24 Mart 2011 Perşembe


Yazılmamış kitap imha edildi yaşasın ileri demokrasi

2 Yorumgaçlı Okurcan
İleri Demokrasi
Bu gün Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçti.İlk defa basılmamış bir kitap (İmamın Ordusu - Ahmet Şık - İthaki Yayınevi) mahkeme emriyle örgütsel döküman olarak nitelendirilip resmen yasaklandı.Uzun uzadıya yazmak istemiyorum zira ne desen boş.

Anayasa Madde 26: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.

Anayasa Madde 29: Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.


Yaşasın İleri Demokrasi

23 Mart 2011 Çarşamba


Ete Kurttekin - Benden Adam Olmaz

5 Yorumgaçlı Okurcan
Son bir haftadır fena sardı ilk defa Av Mevsimi'ni izlerken dinlemiştim ve gayet beğenmiştim.Neyse efenim bu şarkı bana gelsin (Şizoya bağladım iyice kendime şarkı armağan ediyorum Allah sonumuzu hayreylesin) Ete Kurttekin'den Benden Adam Olmaz Resmen beni anlatıyor bu kadar olur ancak :)

Ete Kurttekin - Benden Adam Olmaz Şarkı Sözleri

Kaç zamandır gülmez oldum kendime
Aslında uzun zamandır çok gülüncüm
Her ne kadar umursamaz görünsemde
Bildiğin gibi değil aslında ben çok kıskancım

Sen bana aldırma gülüm benden adam olmaz
Kendime hayrım yoktur sana hiç olmaz

Kaç zamandır hep küskünüm sana
Huysuzlaşır, aksileşir kalbini kırarım
Her ne kadar kendimden emin görünsemde
Bildiğin gibi değil aslında ben, ben bir korkağım

Sen bana aldırma gülüm benden adam olmaz
Kendime hayrım yoktur sana hiç olmaz

21 Mart 2011 Pazartesi


Aref Ghafouri in midir,cin midir?

8 Yorumgaçlı Okurcan
Aref Ghafouri
Sanal alem'in son trendi Aref Ghafouri.Yeteneksizsiniz yarışmasında yıldızı parlayan bu arkadaş üzerine yapılan haberlerde yorum patlaması yaşanıyor kimi aref'in gerçekten güçleri olduğuna inanıyor kimi de hilelerini açıklamaya çalışıyor aslında neresinden bakarsanız komik bir durum.Adı üzerinde ilizyon gösterisi neden bu kadar cebelleşiyorlar bu konuda çok anlamsız.Bırakın çocukcağız gösterisini sahneye koysun numaralarını yapsın sizde kurulun koltuğunuza izleyin tadını çıkartın arkasında ne var boş yere de aramayın aref'in yaptığı numaraların piri Chris Angel'dir youtube'a bakın neler yaptığını görünce aklınız duracak eminim.

Sıkı durun gerçeği açıklıyorum yaptıklarının hepsi numara ve arkasında düzenekler var n'oldu üzüldünüz mü :) Yahu o gösteriyi düzeneksiz,hilesiz yapabiliyor olsaydı ne işi var Yeteneksizsiniz yarışmasında adam çıkar mesihliğini ilan ederdi :) 21.yüzyılda yaşadığımızın idrakine varamayanlar var bazılarının biyolojik saati 12.yüzyılda takılı kalmış ne yazık.Çocuk o kadar acemice ve tutuk davranmasına kimi zaman numarasını açık etmesine rağmen sihir zanneden insanların mevcudiyeti enteresan :)

İlizyon gösterilerini izlerken aklınızda şu ünlü söz bulunsun "Ne sihirdir ne keramet el çabukluğu marifet"gerisi laf-u güzaf

20 Mart 2011 Pazar


Dün gece libya'ya gökyüzünden özgürlük yağdı

10 Yorumgaçlı Okurcan
tomahawk
Başlığı yanlış okumadınız dün gece Libya'ya özgürlük yağdı tabi yerseniz.Kanlı bir özgürlüktü bu aynı zamanda kirli çıkar ilişkilerinin ürünü.Canlar yitirilecek yine pek çok insan yerinden yurdundan olacak hatta komşu komşuyu düşman belleyecek.Daha önce de aynı senaryo uygulanmadı mı hemen dibimizde?

Irak'ta olanlar ne çabuk unutuldu.ABD'nin petrol için bekçi köpeği tayin ettiği Saddam ABD'nin göz yummasıyla Kuveyt'e girince ipini çekiverdiler.İlk savaşın ardından yıllar sürecek yoksulluk ve sefalete mahkum ettiler ıraklıları ardından yine bir savaş daha yaşandı bu sefer içerden destekli hemde komşunun komşuyu kestiği, kurşuna boğduğu,insanların kendilerini patlattığı.Ne oldu geldi mi ırak'a özgürlük geldi tabi yine yersen şii sünniye düşman,arap kürte düşman,kürt türkmene düşman en ufak kıvılcımda yer yerinden oynayacak ortam müsait.İktidarda abd yalakası bir yönetim parçalanmış ırakta güya düzeni sağlamaya çalışıyor.Düzen de belli düzülen de değişen bişey yok.Yeniden yapılandırmada ihaleler hep ABD, İngiltere gibi koalisyon ülkelerinde e tabi eskiden savaş tazminatı vardı şimdi adı "yeniden yapılandırma" oldu atılan bombaların parası nasıl geri gelecek başka.

Peki bu özgürlükçü ülkeler Hocalı Katliamında,Srebrenitsa Katliamında,Ruanda Soykırımında,Filistin'de neredeydiler? Tetik sıkan ellerin arkasında onları destekleyenlerde,gözyumanlarda bunlar değilmiydi? Neden o zaman şimdiki gibi 3 günde olaylara müdahale edilmedi? Asında neden belli savunacak bir çıkar yoktu, ezilenlerin de onlara bir faydası ezenlerin ezmeye devam etmesi yeterliydi onlar için.Ne o topraklarda değerli madenler vardı ne stratejik bir noktadaydılar ne de petrolleri vardı koruyup kollanacak.

Şimdi Libya da ne mi olacak? Önce "barış" sağlanacak,"demokrasi" gelecek,yönetim değişecek eskisinin yerine yeni bekçiler tayin edilecek,petrol güvence altına alınacak,Kaddafi etkisizleştirilip tekrara dönemeyeceği bir şekilde başka bir ülkeye yollanacak.Halk bir süre kendini özgür hissedecek çok sürmeyecek yeni gelen yönetim zamanla tiranlaşıp yeni bir Kaddafi doğuracak ABD ve batının çıkarlarını daha iyi gözetecek yeni diktatör Maddafi...

19 Mart 2011 Cumartesi


Alyuvar - Dostum

4 Yorumgaçlı Okurcan

Almanyada farklı etnik gruplardan müzisyenlerin biraraya gelerek oluşturduğu alyuvar müziğiyle beni çok etkiledi.Türkülere kattıkları farklı sound insanı cezbediyor.Daha öncede benzeri çalışmaları bizzat görmüş ve içinde yeralmış biri olarak alyuvar'ı gerçekten çok başarılı buldum.Konserlerini sokakta vermeleri ayrıca takdir ettiğim bir unsur oldu :) Daha önce Volkan Konak'ın söylediği versiyonu yayınlamıştım ama alyuvarı'da yayınlamak şart tadından yenmez.Dinlemenizi tavsiye ederim.Beğenirsiniz beğenmezsiniz orası ayrı bir mevzu ama dinlerseniz birşey kaybetmezsiniz.


Dostum Şarkı Sözleri

Bin cefalar etsen almam üstüme oy
Gayet şirin geldi dillerin dostum oy
Varıp yadellere meyil verirsen oy
Gış ola bağlana yolların dostum dostum

İlahi onmaya yardan ayıran oy
Bahçede bülbüller ötüyor uyar oy
Kula gölge ise allah’a ayan oy
Senden ayrılalı gülmedim dostum dostum

Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler oy
Bu şirin canıma nasıl kıymışlar oy
İster isem dünya malın vermişler oy
Sensiz dünya malı neylerim dostum dostum

18 Mart 2011 Cuma


Geçmiş olsun galatasaray

2 Yorumgaçlı Okurcan
çiko
Klasikleşmiş bir sonuç tekrarlandı.Her seferinde yeniyoruz Galatasaray'ı bir Fenerbahçeli olarak heyecan duymuyorum artık.Derbinin benim için en güzel yanı Galatasaraylı arkadaşlara şaka yollu takılma imkanı doğurması :) Galatasaray taraftarı maçta en yüksek tezahürat rekorunu kırdı böylece Guinness rekorlar kitabına girdiler ama rekor tezahürat bile kazanmalarına yetmedi ne yazık ki, şimdiden twitter,friendfeed ve facebook gibi platformlarda maç üzerine geyikler dönmeye başladı bile :) Alex yine alexliğini yaptı durdu durdu bir gol attı birde asist yaptı seviyorum bu adamı yahu :) Maçta yaşanan çirkinlikleri yazmak istemiyorum.Yapanlar utansın artık koca rakı şişesi stada nasıl girdi acaba onu çok merak ediyorum.İnşallah bundan sonraki tüm maçları alarak şampiyonluğa uzanırız.

15 Mart 2011 Salı


Neden yerli diziler çok izleniyor?

9 Yorumgaçlı Okurcan
Öyle çok uzun uzadıya sosyolojik analizler yapmaya gerek yok gayet basit bir sebebi var yaşanan yerli dizi patlamasının çünkü kendi içimizden,heveslerimizden,rüyalarımızdan yansımalar yakalıyoruz.Ekrandakilerde kendi kültürümüzden bizden olunca müptelası oluyoruz bir anda.Bu durumun sosyal konumla eğitimle falan da alakası da pek yok.Hayatta yerli dizi izlemem diyenin evine gizli kamera koyun ne demek istediğimi anlarsınız :)

Karakterlerle özdeşleşiyor zaman zaman kişiliğimizin tam zıddıyla karşılaşıyor ona bileniyoruz nefret ederken bile içten içe o olmak istiyoruz.Karton karakterlerin yaşamlarına öykünüyor,yaşayamadıklarımızı gördükçe imreniyoruz.Hatta gençler artık devlet adamlarını,bilim adamlarını,sanatçıları değil dizi karakterlerini idol olarak seçiyorlar kendilerine.

Kah Aşiretin ağası oluyoruz kah çok zengin bir işadamı,bizde olmayan gücü onlarda buluyoruz.Dizilerdeki güzel savruk kızlarda görüyor genç kızlar kendilerini.Hayatlarının hiç bir döneminde giyemedikleri giyemeyecekleri mini etekleri giyen,gece geç saatlerde sorgu sualsiz gezebilen,zengin erkekleri parmağında oynatan,kimselere hesap vermeyen kızlar idolleri oluyor.Ya delikanlılar güzel kızlarla çevrili manken kılıklı yakışıklılara özenip yarı mafyavari karakterlerle ya da kural ve sınır tanımaz kanun adamlarıyla özdeşleşerek onların televizyonda yaşadıkları hayatı düşlüyorlar.Kimi zamansa kendi hayatlarında uygulamaya kalkıyorlar "racon kesmeye değil kafa kesmeye" hevesli bıyığı yeni terlemiş delikanlılar.Dram ağırlıklı dizilerde kendi dertlerimizi unutup sanal kahramanların hayatlarına bakarak şükrediyoruz seninki de dertmi bak bilmemne hanıma neler gelmiş başına diyerek.Polsiye dizileri izleyerek hiç bulamadığımız adaleti arıyoruz umarsızca.Dünyayı,Türkiyeyi kısacası gündemi bile dizilerden takip etmeye çalışanlar var hatta kendi tarihini dönem dizilerinden öğrenmeye kalkanlar.

Kısacası yerli dizler izleyerek sıradan hayatımızı renklendiriyor hiç erişemeyeceklerimizi (zenginlik,kudret) görüp yaşadığımızı hayal ederek içimizdeki ateşi söndürüyoruz ferahlıyoruz.

14 Mart 2011 Pazartesi


Japonlardan tüm dünya'ya insanlık dersi

3 Yorumgaçlı Okurcan
ayumi_takano
Lafa gelince işkembeden sallamakta üzerimize yok çok şükür ama iş icraata gelince kusura bakmayında insanlığın zerresi yok bizde.Hatırlayın istanbul'da yaşanan sel felaketinden sonra adamlar minibüs tutup yağmaya gelmişlerdi başka şehirlerden.Haberlerde bilmem gözünüze ilişti mi kaza olduğu anda ilk yaklaşanlar genelde cepçiler olur bazen de yakalanırlar ve haber olurlar.

Japonya depreminin ardından o kadar kanaldan olayları takip etmeme rağmen nedense bir tane ilaç niyetine yağmacı,fırsatçı,karmaşa,izdiham haberi denk gelmedi.Adamlar müthiş bir vakar içerisinde gayet sakince hallediyorlar işlerini ve kimse fırsat bu fırsat diyip çalıp çırpmaya cebini doldurmaya kalkmıyor.Her yerde sıraya giriyo kavga gürültü çıkarmadan herşeyi yavaş yavaş yoluna koymaya gayret ediyorlar.

Haberlerde milli japonumuz Ayumi Takano vardı depremle ilgili röpörtaj yaptılar.Kabaca anlatıyorum tüm ayrıntılar aklımda değil depremden sonra abisiyle görüşmüş aman demiş eve ne bulursan fazladan al stok yap abisinin cevabı çok enteresan "eğer ben fazla alırsam benden sonra gelecek olana bişey kalmaz ki biz nasıl olsa buluruz da sen Türkiye'de galiba çok fazla kaldın" :) Zihniyetteki asalete bak

Allah korusun aynı felaket burada olsa düşünemiyorum yaşanacak kaos ortamını.

Adamlar saygı üzerine kurmuşlar toplumlarını ve bunun semeresini alıyorlar.Ben inanıyorum ki bu felaketten bile çok büyük dersler alarak hatalarını tekrarlamadan çok kısa sürede çıkacaklar...

Japonların felaket karşısındaki tutumlarına saygıyla eğiliyorum...

12 Mart 2011 Cumartesi


Japonya Depreminin Ardından

1 Yorumgaçlı Okurcan
Japonya_depremiBunca yıl geçti insanoğlu olarak dünyaya hakim olduğumuzu sandığımızdan bu yana ancak hala ne kadar gelişmiş olursak olalım, ne kadar insanlarımızı bilinçlendirdik hazırız desekte doğanın kudreti karşısında henüz öylesine aciz, öylesine kırılganız ki.Fil sürüsü karşısında yuvasını ve canını korumaya çalışan karınca ancak bizim halimizi anlatabilecek bir örnek olabilir.İşte Japonya'nın durumu ortada adamların hayatı deprem teknoloji onlarda,bilgi birikimi onlarda,altyapı desen onlarda,hazırlık desen daha ilerisi yok ama karşına 8.9 şiddetinde deprem çıkınca bunların hiçbirinin bir faydası yok.Bazı ölçümlere göre 10 bazısına göre 25 cm kaymış dünyanın ekseni ve koca ada 70 cm gömülmüş denize.Henüz felaketin bilançosu net olarak belirlenemedi ama büyük ihtimalle onbinleri bulacak hatta daha da beteri ve oluşan maddi zararın ekonomiye yansıyacak etkisinin boyutu henüz ölçülemez bir vaziyette.

Gerçi o deprem Japonya'da değil burada körfezde yaşansaydı inanıyorum ki o bölgede yaşayanların yarısı daha deprem anında ölürdü.Başımızdan onca felaket geçti ders aldık mı nerde? Depreme hazırlık olsun diye konan konteynırlar soyuldu,imara kapalı alanlar seçimlerden önce kaçak göçek yapılaşmaya açıldı göstermelik 3-5 bina yıkıldı gerisine karışılmadı,Fay hattının üzerine bile bina diktik daha ne olsun.Denetlenmeden binalar yapıldı,zemin etüdlerine bakmadan koca koca uydu kentler inşaa edildi.İnşaat yaparken hala çimento çalmaktan,dere kumu yerine deniz kumu kullanmaktan,kullanılması gerekenin yarısı kadar bile kalın olmayan demir kullanmaktan,statiğe aykırı çıkmalar yapmaktan vazgeçmedik.

Bu bilgileri ben biliyorumda devlet bilmiyor mu basbayağı biliyor ama hala önlem alımıyor neden ? Önlem almaya kalksa oy potansiyeli olan varoşlardan, kaçak gecekondu-apartman sahiplerinden ve dahi bu dümene su akıtan işadamlarından oy alabilir mi alamaz.

İşin trajikomik tarafı Bayındırlık ve İskan Bakanı çıkıp japonlar depreme dayanıklı bina yapıyorsa daha iyisini yaparız diyerek milletle dalga geçiyor.Daha önce de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şili'de maden ocağında yerin 700 metre altında 70 gün mahsur kaldıktan sonra çıkartılan 33 işçinin ardından biz olsak üç günde çıkartırdık dememişmiydi oysa aylar önce Zonguldak'ta göçükte kalan iki madencimizin cenazesine bile ulaşılamamışken....

Yok arkadaş bizden adam olmaz.Depremde olsa başka felakette bu gün ahlar vahlarız aradan bir süre geçince unutur gideriz ve aynı şekilde aptalca ihmalkarlıktan ölmeye devam ederiz.

-Japonya nire Türkiye nire öyle değilmi hemşerim.
-He valla hem bize bişey olmaz biz hamsi yiyruk

11 Mart 2011 Cuma


Sorular sorular sorular Mim Vol.21

14 Yorumgaçlı Okurcan
1967 Ford Mustang
Mim fakiri gariban blogger yeşiL sağolsun beni mimlemiş pek bahtiyar oldum.Onun bu nezaketini kırmayarak mim'le sorduğu soruları cevaplamaya ufak ufak başlıyorum umarım cevaplarımı beğenir :)

Soru:Hayalinizdeki meslek nedir?
El cevap:Ege'de bir sahil kasabasında kendime ait ufak bir Restaurant'ım olsun çok müşteri olmasın günde en fazla 15-20 müşteri yeterde artar bile sakin sessiz telaşsız bir ortam olsun kimseye muhtac olmayacağımız kadar kazanalım fazlasında gözüm yok.

Soru:Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm?
El cevap:After tezek :) marka tercihim yoktur hoşuma giden koku olursa alır tepemden aşşağı boca ederim 3 ay kadar idare ediyo zaten öyle yapınca

Soru:Çay mı, kahve mi? Kaç şekerli/Sütlü, sütsüz?
El cevap:Çay,kahve kardeştir ayrım yapan kalleştir.Her ikisine de küp şeker olarak 4 adet kaşıkla 2 kaşık şeker atarım fazlası şerbete çeviriyo içemiyorum.Süt kullanmam sek içerim.

Soru:En önemli makyaj hileniz?
El cevap:Yanlış bir soru en azından bana sorulunca :D Aslında bir uzaylı olduğumdan mütevellit tüm sıfatım makyaj hilesi her sabah kalkınca profesyonel bir makyaj ekibi tam 3 saat uğraşarak beni insana benzetmeye uğraşıyorlar artık ne derece benzediğim kuşkulu ama napalım teknolojimiz bu kadar

Soru:Tam şu anda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi, ne olurdu?
El cevap:Çok kolay
1-Kucağımdan kalk
2-1967 chevy ya da 1967 ford mustang bagajı para dolu olursa sevinirim benzine anca yeter :D
3-Üç dilek hakkı daha

Soru:Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve tatlı. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsanız, hangisi olurdu?
El cevap:Kesinlikle akşam yemeği hele yanında 1 dublede rakı oldumu oy oy oy değmeyin keyfime

Soru:Eğer Hello Kitty olsaydınız, kurdelanız ne renk olurdu?
El cevap:Kendimi en yakın yükseltiden salmak suretiyle bu acıya son verirdim kurdela derdim olmazdı.

Soru:Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı bu ne olurdu?
El cevap:Yüzük

Soru:Sahip olmak istediğiniz bir yetenek?
El cevap:Telekinezi yeteneğim olsun isterdim :) Çok eğlenceli olurdu yoldan geçenlerin şapkasını uçurmak için kullanırdım ya da yere para koyardım almaya çalıştıkları her seferinde 1 metre ileriye doğru uzaklaştırırdım gülerdim sabahtan akşama kadar :)))

Soru:Bitince almaya devam edeceğiniz bir kozmetik ürünü?
El cevap:Makyaj ekibime sorsanız daha iyi olur :)))

Soru:Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz? Evetse tam olarak neyi görmek isterdiniz?
El cevap:İsterdim tabiki.En çok zurnanın zırt diyeceği anı görmek isterdim bu güne kadar hiç zırtlayan zurna görmedim çünkü :(

Soru:Gizli ünlü aşkınız kim? (Fotoğraf koyun!)
El cevap:Hangi birini sayayım ki :( Scarlett Johansson var Milla Jovovich var bide elf prensesim Liv Tyler 3'ü bir arada olsa fena olmazdı... Gerçi bu aralar 3'ününde karşımda şansı yok ama :)))

Soru:Neden Blog tutmaya başladınız?
El cevap:Bilmiyorum desem ayıp olur mu acaba? Aslında öyle spesifik bir sebebi yok amatörce yazdığım şiirleri derlemek için bir blog tutayım dedim sonra zamanla blog güzelleşsin diye beğendiğim diğer şiirleride ekleyerek bloğu büyüttüm biraz daha zaman geçince aklıma gelen herşeyi yazmaya karar verdim sonuçta bir nevi karalama defteri - günce haline geldi öyle işte..

Kimseye paslayamıyoum millet bloğuna giremiyoki :D Nerden gircekte cevaplıycak

10 Mart 2011 Perşembe


İnanmıyorsanız yalayın.

1 Yorumgaçlı Okurcan
Melih Gökçek
Ankaralı bir vatandaşın twitterde "Sevgili" Belediye başkanımız Melih Gökçek'e yollar tuzlanmadı serzenişi üzerine Belediye başkanımız şöyle buyurmuş "Murat inan yollar tuzlu.Nasıl inandırayım bilmiyorum ki,tatsan mı acaba :)" Bunun üzerine aslında pekçok söz söylenebilir ancak anlamsız bir çaba olduğu kanaatindeyim.Zaten ifade herşeyi alenen ortaya koymaya yetiyor.İnsan bazen hatasını kabullenerek büyür ama nerde?

Ünlü bir türk düşünürünün dediği gibi "Herkes kendi evinin önünü yalasa sokaklar tertemiz olur" Ya işte böyle sayın seyirciler 21.yy Belediyecilik anlayışımızın temel esası budur.Olmaz mı bence olur inanmayan yalasın...

V:Başkanım elektirikler kesik !
B:Kesik değildir ekiplerimiz canavar gibi çalışıyor
V:Başkanım ışıklar yanmıyor ama
B:Nasıl inandırayım evladım seni,inanmıyorsan pirizi yala

Not:Melih Gökçek'in Twitter mesajının fotoğrafını lazanya'nın sitesinden aldım

*** *** *** *** ***

Samuel-Laurence

Hariçten Gazel:Samuel L. Jackson'la Laurence Fishburne'ün isimlerini karıştırmaktan gına geldi 50 seferdir aynı şeyi yapıyorum bıktım artık.Benzeseler bari içim gam yemiycek ortak tek paydaları ten renkleri.Bu gidişle sağıma samuel soluma laurence diye yazıp gezicem o olucak

8 Mart 2011 Salı


Yağan kar iki santim rezillik diz boyu

6 Yorumgaçlı Okurcan
Ankara_kar
Çıldırmamak içten bile değil arkadaş meteoroloji günlerdir bangır bangır bağırıyor yağacağı belli bu meredin ne diye önlem almazsınız? Sabahtan incecik kar yağarken tuzlama araçlarını çıkarsanız ölürmüydünüz? Yollar buz tutmasaydı mesela !!! Sayenizde en ufak yokuşlar bile ömür törpüsü oldu.Ankara'nın yüksek kesimlerinde yaşayan insanların durumu daha da vahim.O mübarek mabadlarınızı sıcacık koltuğunuzdan kaldırıp sokaklara baksaydınız milletin ne eziyetler çektiğini görürdünüz ama nerde.İnsanlar 45 dakkalık yolu 3 saatte almış,bitarafı donmuş umrunuzda mı? Güya Avrupa ödülü almış Ankara komedi neyine verdilerse artık :)Sağa sola direk dikmekle olmuyor bu işler.

Ayrı bir skandal da bizim sürücülerin zihniyeti "malın önde gideni" araba yokuşu çıkamıyor diye yolun ortasında bırakıp gitmiş.Bre teres senin yüzünden 1 saat yolun açılmasını yarım saatte yokuşun ortasında bıraktığın araç yüzünden kaza yapmadan koca otobüsü yanından geçirmek için cebelleşmekle uğraştık.Haberin olsun tüm otobüsce yedi ceddine rahmet okuduk kulakların kızarmıştır belki seni her andığımızda....

Düşünüyorumda bazı insanlar dayağı harbiden hakediyor!!!

6 Mart 2011 Pazar


Başardım

9 Yorumgaçlı Okurcan
sarbi
Dün gece biraz moralim bozuktu ne yapayım diye düşünüp taşınırken aç karnımı doyurmaya karar verdim, gece gece tıkınmayı pek severim huyum kurusun.Bu salak huy yüzünden küçük çaplı bir can simidi yaptım dersem yalan olmaz hatta bildiğin göbek oldu :) Neyse efenim daldım mutfağa açtım buzdolabını çıkardım malzemeleri ekmeğin arasına beyaz peynir,üzerine tavuk jambon,ince dilimlenmiş kaşar ve en son katmanada şu mc donaldslarda hamburger ve patates yanına verilen bi sıkımlık ketçap ve mayonezlerden sürdüm oy oy oy dünya üzerinde bu güne kadar yapılmış en güzel ve sade sandviç'i yapmayı başardım.

Sandviçi tüketirken siteleri gezineyim dedim Amerikalı bilim adamları imkanız denen şeyi sonunda imkanlı hale getirip nöron hücreleri üretmişler,Taylor Momsen denen dişi 17 yaşında hem şarkıcı hem oyuncu olabilmiş,(sarbi) Sabri Sarıoğlu 27 yaşında ilk defa kaleyi bulan bir şut atabilmiş,Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında istanbulu fethedebilmiş ben otsiki yaşında sandviç yapabilmeyi başardım o lala ne mutlu bana

Benim için küçük insanlık için büyük bir adım...

5 Mart 2011 Cumartesi


Sükut-u hayal

8 Yorumgaçlı Okurcan
yapma işte bunu yapma
Üzülmeye değmez biliyorum ama hayat "yetti gari"... Bu kaçıncı sükut-u hayal saymayı bıraktım artık.Resimdeki küçük iboya döndüm yeminle tribe girdim


Not:Digiturk sana hala çok fena atarlıyım yanıma yaklaşma.

3 Mart 2011 Perşembe


Liboş nedir, nasıl olunur?

4 Yorumgaçlı Okurcan
Liberalizm, özgürlüğü birincil politik değer olarak ele alan bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımıdır.Liberalist'te yukarıda tanımlanmış siyasi düşünceye sahip kimseye denir ancak Güzide yurdumuzda liberal - Liboş farklı bir hüvviyet kazanmaktadır.Efenim diyelimki siyasi görüşünüzden sıkıldınız ve liberal olmaya niyetlendiniz lakin liberal olabilmeniz için Liboşluğun 5 şartını yerine getirmeniz gerekir 1 maddesini bile yerine getiremezseniz liboş topluluktan aforoz edilir,hatta liboşluktan vazgeçerseniz mürted ilan edilirsiniz ve siyasi linciniz vacip olur.


Liboşluğun 5 Şartı

1-Kesinlikle entel olmak (Eski sosyalist olmak tercih sebebidir)Kütüphanenizin büyüklüğünü istediğiniz kadar sıkabilirsiniz.Konuşmalarınızda 3-5 kitaptan ve yazardan alıntı yapabiliyorsanız değmeyin keyfinize.Ünlü düşünürden birkaç ünlü söz sıkabiliyorsanız apoletiniz hazır.

2-Cümle içinde Faşist,elitist,jakoben,kemalist kelimelerini kullanabilmek ve mümkünse aşşağılayabilmek.

3-Gayri Resmi Tarihe inanmak.(Elitist,jakoben,kemalistlerin yazdığı tarih hiç gerçek olabilir mi?)

4-Burjuva olmak.Boş vakitlerinde boğaza nazır evinden boğazı izlerken bir elinde talisker viski ya da petrus şarap klasik müzik eşliğinde memleket meseleleri hakkında düşünmek.(Türkü,yerli pop müzik vs dinlemek caiz değil)Kerameti kendinden menkul ütopik aforizmalar yumurtlamak.Memleket meselelerine ipe sapa gelmez çözümler üretmek (Bknz kaliteli bir üniversite eğitimi için ABD modeli paralı üniversite - İnsanlar açlıktan duvardaki sıvayı yerken üniversiteye parayı nereden bulacak bknz aforizma yumutlama: Para bulamıyorlarsa altın versinler)

5-Bir liboş tarafından öpülmek :) Şaşırmayın bunu yeni öğrenmiş bulunmaktayım kendi içlerinden birisi köşe yazısında açıklamış bir arkadaşına yumurtalı protesto yapan kız öğrenciler için "Keşke o kızı tutup şap diye öpseydin Emre... Belli ki kimse öpmemiş... Belki de ossaat liberal kesilirdi!" diyerek liboşluğun son şartını açıklamış.Sağolsun sayesinde örnek vermeme gerek kalmadı.Ancak kafamda bir soru kaldı peki bu açıklamayı yapan ünlü liboş köşe yazarını kim öptü açıkçası merak ediyorum :)


Şimdi şartları açıkladık peki bitti mi yani bu 5 maddeyi yaparsak liboş sayılırmıyız evet kesinlikle liboş sayılırsınız lakin dini bütün,saygın ve baki bir liboş olabilmeniz için daha yerine getirmeniz gerekenler var.Nedir bunlar diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

*Kesinlikle muhalefet olacaksınız ama bu yönetene değil muhalefete yönelik bir muhaliflik olacak nasıl yani derseniz anamuhalefet ve öbür muhalefet partilerini eleştireceksiniz velinimetiniz olan iktidara asla dokunmayacaksınız ama soran olursa elimde viski parmağımı nasıl salladım hazretlerine diyeceksiniz ki zevahiri kurtarasınız.Zira belli mi olur bir iki seçim sonra muhalefet iktidara gelirse dümeninizin yürüyebilmesi için bu şart.

*Milliyetçi olacaksınız ama mikro milliyetçi,ülkenin bütününü kapsayan bir milliyetçilik asla demokratik olamaz onlar faşodur,faşisttir ama mikro milliyetçiler saf demokrat.Halkların kardeşiliği demokratik kültürel haklar diye zırvalayacaksınız ama kapalı kapılar ardında arkalarından sıkmadığınızı bırakmayacaksınız ki bir önceki maddeyi hatırlayalım iktidar değişiminde (Bknz milliyetçiler iktidar olursa)kıçımız açıkta kalmasın.

*Siyasi tartışmalarda seviyeyi asla bozmayacaksınız hep seviyeyi yukarda tutmalısınız ama rakibinize çakmak isterseniz "Ahmet Çakar" sistemini kullanabilirsiniz örneğin "Bak sana şerefsiz demiyorum ama şeref yoksunu olduğun su götürmez bir gerçek" ya da "Ekonomiden ne anlarsın demiyorum fakat sen bi git keynes'in faiz teorisini öğren sonra ahkam kes" diyebilirsiniz.

*Hiçbir siyesi görüşe %100 meyletmeyeceksiniz,angaje olmayacaksınız ya da o siyasi görüşe yakın olduğunuzu açık etmeyeceksiniz hep bir açık kapı, amalar bırakacaksınız.Dinciler gelirse takunyalı, askerler gelirse postallı olacaksınız.Milliyetçiler gelirse Kızıl Elma ve Turan, Kemalistler gelirse Türk Devrimi hakkında ahkam kesmiş destek vermiş olmalısınız.

*Tüm özgürlüklere (Düşünce,ifade ve protesto) sonuna kadar destek vereceksiniz ancak velinimetinizi sinirlendirecek kadar özgürlük olmamalı.Yargıya güvenmelisiniz ama velinimetinizi üzecek yargı kararları karşısında hemen hukuk bağımsız değil,siyasi bir karar tezine sığınmalı bununla beraber velinimetiniz lehine olan kararlarda ise yargı bağımsızdır kanunda ne yazıyorsa o diyebilecek kadar geniş olmalısınız.

Şimdilik bu kadarus...

2 Mart 2011 Çarşamba


Benim hamsiler

6 Yorumgaçlı Okurcan
Frontosafrontosa_calvus

*Bazı arkadaşlar merak ediyorlardı beslediğim balıkları dün gece üşenmedim resimlerini çektim ama bendeki yetenekle çekilen resimlerin %90'ı abidik gubidik çıktığından 50 kare resimden toplasan 7-8 karesi bişeye benzedi bende içlerinden 2 tanesini seçtim ne yapayım şansınıza küsün :) İşte benim frontosa ve calvuslar şimdilik ufacıklar 3-5 ay sonra bişeye benzerler.Baktıktan sonra maşallah demeyi unutmayın nazar değmesin :)

*Blogspot kapatıldı diye bloğumu başka mecralara taşımayacağım buna kesin kararlıyım.Gemiyi terkedenlerden olmaya niyetim yok ama başka sistemlere taşınmayı seçen arkadaşlara da saygım sonsuz.Belki ilerde güzel bir domain bulursam kendi sitelerimin bulunduğu host'a geçerim.Sayaç hizmeti aldığım yerden ziyaretçi sayıma baktım takriben %40 civarında bir düşüş var ama ne yapalım zaten blogdaki amacım aman çok hit alayım aman çok kişi izlesin olmadığından pekte umrumda değil açıkçası yaşanan düşüş

1 Mart 2011 Salı


Blogspot yeniden yasaklandı

8 Yorumgaçlı Okurcan
Bloguma Dokunma
Digitürk sağolsun sayesinde blogspot alınan bir mahkeme kararıyla yeniden yasaklandı.Böyle saçma sapan bir iş olur mu demeyiniz efenim burası türkiye burada normal olan anormal sayılıyor.Bir bakan basın özgürlüğünde abd'ye tur bindirdiğimizi söylüyor lakin hapiste yatan 50 gazeteci ne oluyor diye kimsecikler soramıyorsa zaten olay bitmiştir dağılabiliriz.Digitürk öyle bir uyanık ki sansür karşıtı örgütler hemen itiraz edemesin bürokrasiyle uğraşıp zaman kaybetsiner diye davayı diyarbakırda açıyor ve diyarbakır'dan yasaklatıyor.Efenim bazı akıllılar blogspot üzerinden canlı lig tv yayını yapıyormuş vs vs bunun üzerine mahkemeye başvurmuşlarda bilmemne

Digitürk efendi madem spesifik adreslerle sorunun var onları kapattır arkadaşım bizim kabahatimiz ne ? Seninle en ufak bir alıp veremediği olmayan bloggerler sizin yüzünüzden neden zarar görüyorlar? Önümüzdeki sezon için ligtv dolayısıyla digitürk almayı düşünüyordum bundan sonra nah alırım hiç kusura bakma.Alacak olanlarada mani olmazsam benden kötüsü yok...
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa