Ne Mutlu Türküm Diyene

14 Temmuz 2011 Perşembe


Hiç keyfim yok

terörAslında akşam üstü güzel şeyler yazmaya niyetli olarak oturdum bilgisayarın başına tam birkaç satır yazmıştım ki malum haberi aldım 13 askerimiz şehit olmuştu.Haliyle bende de yazacak bir keyif kalmamıştı boşver dedim kendi kendime gece yazarsın şimdi klavye başındayım ancak yazacaklarımı bir türlü kafamda oluşturamıyorum zira arka planda hayatını kaybeden 13 askerimizin ailelerinin ne halde olduğunu düşünmekle meşgulüm.13 ailenin ocağına ateş düştü 13 can uçmağa vardı arkalarından yapılacak hiçbirşey onları geri getirmeyecek.Hiç bir teselli ailelerini teskin etmeye yetmeyecek...

Acaba ne hayalleri vardı? Kimi operasyondan döneceği zaman arayacağı yavuklusunun gül yüzünü düşlemekteydi, kimi tezkeresinin ardından kavuşacağı anasının kokusunu hissediyordu burnunda,kimi memleketini özlemişti en derinden belki biriside arkadaşlarıyla kahvede okey oynadığında taş çalan arkadaşına küfretmekle meşguldü ama kuşkusuz hepsi ama hepsi sorgusuz sualsiz bu vatan uğruna canlarını feda etmeye hazırdılar ve kahpe bir pusu da ettiler çekinmeden.

Sanal alemin bazı mecralarında şimdiden kazanlar kaynamaya başladı bile utanmasalar askerlerin orada ne işi vardı demeye kadar getireceklerde henüz o kadar yüzsüz olamadılar.Belki de oldular ama henüz dillendirecek kadar cesaretleri yok kim bilir? Tuhaf insanın kendi canıyla vatanını savunmaya çalışan kahraman askerine böyle kuşkuyla bakması,gelen şehitlerin ardında Terör Örgütü yerine başka yasal kurumları araması.

İçlerindeki bu kini ve anlaşılması imkansız önyargıları anlamak mümkün değil zannedersin karşılarındaki başka bir devletin ordusu öylesine dolmuşlar ona karşı

Üzülüyorum içim kan ağlıyor

Zira bizim nisyanla malül insanımız bu vahim olayın ardından 1 ay bile geçmeden unutacak dönecek günlük hayatında verdiği yaşam mücadelesine,kısa zaman sonra hafızalarında yeri olmayacak bu meşhum günün en ufak bir zerresi, belki hayal meyal hatırlayacaklar şehit sayısını o da bir umut.

Lakin şehitlerin anaları, kardeşleri, babaları unutmayacak.Her bayramda ve şehitleri anma gününde gururla şehitlikte olacaklar o nur gibi beyaz ay yıldızlı mermeri temizleyecekler içtenlikle ama yürekleri yana yana, üzerinde biten otları yolacaklar, belki kabrinin üzerine diktikleri çiçekleri sulayacaklar her sene defalarca yeniden kanayacak yüreklerinde açılan bu onulmaz yara ta ki onlarda öbür dünyada şehitleriyle kavuşacakları güne değin.

Ana yüregi bu dayanmaz şehidinin sevdiği yemeği yaptığında onu arayacak masada gözleri,
gittiği her düğünde mürüvetini göremediği yavrusunu damatlıklar içinde kolunda geliniyle düşleyecek,çalan her kapı zilinde pırpır edecek kelebekler karnında oğlum,yavrum, kınalı kuzum olaydı şu kapıdan giren diyecek evladına hasreti kabaracak ve dolacak gözleri içine akıtacak dolu dolu derya olan gözyaşlarını kimseyi üzmemek için.

Onurları olan bayrak ve madalyalarını evlerinin baş köşesinde taşıyacaklar bazılarına inat ve yine o bazılarına inat yüreklerinin en derininden gelen sevgileriyle sevecekler evlatlarının mensubu olduğu onurlu kurumu,o üniformayı giyen her askerde kendi evlatlarını görecekler,gurur duyacaklar.Herkese herşeye inat sonuna değin güvenecekler.

Şehitleri sorulduğunda içleri yanacak belki ama ağızlarından sadece iki kelime dökülecek

-Vatan sağolsun...

1 Yorumgaçlı Okurcan:

Tjaala on 15 Temmuz 2011 15:23 dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Yorum Gönder

Dök içinden geçeni

Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa