Ne Mutlu Türküm Diyene

31 Ağustos 2010 Salı


Twitter'da neler oluyor

2 Yorumgaçlı Okurcan
Twitter
Malumunuz bir süre önce twitter alemine giriş yaptım.Madem mevzuya daldık oradan haberlerde vermek lazım di mi ? Şimdilik kısıtlı sayıda insanı takip ediyorum ama ilerde daha dolu dolu haberler ve analizlerle burada olacağım uuu beybi :)

-Tuba Ünsal gitar dersi alıyormuş.Takdir ettim kendisini geliştirmeye çalışan insanlara hep gıpta etmişimdir.

-Cüneyt Özdemir ve Ahmet Hakan resmen kanka iletilerinden anlaşılacağı üzere maşallah aralarından su sızmıyor...

-Cüneyt Özdemir 500.000'inci takipçisine özel bir süpriz yapacağından bahsediyor acaba bu ilginç süpriz ne olacak ve Cüneyt Özdemir bu sayıya ulaşabilecek mi ? Şu sıralarda 49.200 civarı takipçisi var.

-Pucca Ahmet Hakan'a yazıyor (PuCCaa:Yolumu yaptığım için değil ama @ahmethc da tam evlenilecek erkek havası var. Sakin, naif, çok konuşuyor, sinirliyken bile nımnım ohh mis) bu iletiden başka ne anlam çıkar acaba :))

Şimdilik bu kadar napalım ileride daha fazla binyeyi takip ederek daha dolu haberler yetiştirceğim sizlere...

30 Ağustos 2010 Pazartesi


Facebook Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun hesabını kapattı

3 Yorumgaçlı Okurcan
Ömer Faruk EminağaoğluÖmer Faruk Eminağaoğlu'nu bilirsiniz en azından gündemi ve siyaseti takip edenler bilir eski yarsav başkanı olur Facebook'taki sayfasından kendisine yapılan haksızlıklara binaen verdiği cevaplardan dolayı hesabı Facebook tarafından kapatıldı.Şimdi bu platform üzerinde binlerce hakaret ve bölücü-yıkıcı unsurların sayfaları duruken Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun sayfasının kapatılması bana oldukça manidar geliyor.Sansürün dik alasıdır.Yapılan bu eylem kişilik haklarına karşı yapılmıştır ve yasal yollardan hak aranmalıdır.Gerçi günümüz yargısının durumu gözönüne alındığında bu hak arama süreci ne kadar sürer sonucunda ne olur orasıda tartışmaya açıktır.

İlginç tarafı facebook yönetimi tarafından da bu konuda mantıklı doğru düzgün akla yatkın bir açıklama gelmemiş.Heralde facebook yönetiminide youtube'un başına gelenleri göstererek tehdit etmiş bazı merciiler.

29 Ağustos 2010 Pazar


İran severler bu da size kapak olsun

9 Yorumgaçlı Okurcan
Yurdumuzun necip insanları içerisinde bir kısım insan vardır ki evlerden ırak.Kafaları sadece "dini" bağlamda çalışır ve hayatı sadece o süzgeçten geçirerek yorumlamaya kalkarlar.Tüm müslüman ülkeleri ve vatandaşlarını kardeş addederler halbuki hiç öyle değildir zira devletler arasında ırk,dil ve dinin bile ortak payda yaratmaya yetmeyeceğini günümüz arap toplumundan açıkça görebilmekteyken hala böylesi bir saftorkiliğe sahip olmak akıllara sezadır.Devletler ve milletler arası kardeşlik sadece çıkar ilişkisine dayanır bu gün sizin sırtını kaşıdığınız yarın sizin sırtınızı kaşır olay bundan ibaretttir.

Şimdi ne geveliyorsun diye soranlar olacaktır mevzumuz iran cumhurbaşkanı yardımcısı olan Hamid Baghaei'nin beyanı efendim zat-ı muhtereme göre güya biz Ermeni Soykırım'ı yapmışız. Tam sözleri ise şöyle:“Bundan yüz yıl önce Osmanlı Devleti döneminde Ermenilere karşı soykırım uygulandı. Bugün Osmanlı Devleti yok. Ama Ermeniler yine de Türkiye’den özür ve tazminat bekliyor” tabi bizim dışişleri için gayet güzel bir şok yaratmış bu sözler.Yapılan girişimler sonucu aslında demek istediğinin bu olmadığına yanlış anlaşıldığına dair beyanlarda vermiş bir ama geçti bilader bor'un pazarı sür eşeğini niğdeye.

İran'ı kardeşi gibi görenlere Alın size kardeşlik....

28 Ağustos 2010 Cumartesi


Mimlendim Vol.5

7 Yorumgaçlı Okurcan
Televizyonda Doom'u izlerekn bloglarda ne oluyor diye bakayım dedim birde ne göreyim Mia beni mimlemiş bazı "über" blogger arkadaşlarımız mim mevzuularına dalmayı "konseptleri" gereği kabul etmeselerde blog işinin espirilerinden biri de mim olduğundan ben severek kabul ediyorum. Napalım bizde avam blogger olalım snob olmaktansa böylesini tercih ederim.

Evet sorularımıza geçelim:

1) Lakabın var mı varsa nedir?

Var hemde blog ismimde geçiyor adres satırında gördüğünüz "cemo" benim lakabım olur...

2) Son zamanlardan da dile dolanan şarkı?

Aydilge - Takıntı

3) En son ne zaman ve neye/kime aşık oldun?

Yorum yok hassas bir mevzu birileri üzerine alınabilir :)))

4) En son okuduğun kitap/film?

Emre Kongar - Tarihimizle Yüzleşmek ve Ümit Zileli - Vur Emri (Henüz 15.sayfayı geçemdim ama)

5) Son zamanlarda en çok özlediğin...

Ankara

6) Bir günlüğüne ünlü biri (oyuncu/şarkıcı/politikacı vs) olma hakkı tanınsaydı kim olurdun?

Johnny Depp keyifli bir elemana benziyor

7) Yarın sabah ki ilk planın?

Uyanmak

8) En sevdiğin huyun?

Mütevazi olmam gerçi bunu belirttiğim andan itibaren pek bir mütevaziliğim kalmıyor ama napalım :)

9) Şuan ki bölümünde/mesleğinde olmasan ne olurdun?

Büyük ihtimalle ya Arkeolog ya da Mimar

10) Okurken en zevk aldığın 3 blog?

Takip ettiğim tüm blogları severek okuyorum.Eyyam olsun diye değil gerçekten...

Ve işin en civcivli tarafı mimi kime havale ediyorum tabiki geleneğimizi bozmadan beni takip eden tüm izleyicilerime havale ediyorum...

Antika İnsan twitterde

2 Yorumgaçlı Okurcan
TwitterSüprizz artık bende Twitter camiasındayım.Baktım bütün millet twitterde benim neyim eksik diye düşündüm akabinde bir eksiğimin bulunmadığına karar verdim.Epeydir kullanmadığım twitter hesabımı aktive ettim.Artık isteyenler beni Twitterden takip edebilecekler.Biraz geç oldu ama olsun birkaçgün önceden başladım deneme çalışmalarına.Arada bir girer bişeyler yazarım :)

http://twitter.com/Antikainsan

Robin Hood

2 Yorumgaçlı Okurcan
Robin Hood
Robin Hood işi yanlış anlarsa :)

27 Ağustos 2010 Cuma


Hayır'lı Referandumlar

3 Yorumgaçlı Okurcan
hayırToplum şu anda evetçiler ve hayırcılar olmak üzere ortadan ikiye ayrılmış vaziyette.Hesapta toplumsal barışı kuvvetlendirmeye yönelik arayışlar için temel dayanak olacak bir değişiklik ama birleştirmekten ziyade ayrıştırmaya neden olan sonuçlar doğuruyor.

Değişiklik maddeleri toplumumuz için daha fazla demokrasi istediğini söyleyen ancak yaptıkları ve söyledikleriyle aslında demokrasiden zerrece nasiplerini almadıkları ayan beyan belli olan kesim tarafından destekleniyor.Sorosçular,Liboşlar,dönek solcular ne kadar bu yönde beyan verselerde kafa yıkamaya çalışsalarda aslında değişikliklerin demokrasiyi güçlendirmekten ziyade daha çok iktidardaki partinin yargı üzerindeki etkisini mutlak konuma getirmeyi amaçladığı aşikar.

Detaya girmeden söylemeye çalışırsam değişiklik Anayasa Mahkemesi ve HSYK nın denetim altına alınması ve Danıştay'ın yetkilerinin budanması amacıyla hazırlanmış.Evetçilerin hazırladıkları süslü broşürlere ve ilanlara kapılırsanız zannedersinizki çok matah çok özgürlükçü komediden başka bişey değil.

Örneğin Memura toplu sözleşme hakkı verdiklerini söylüyorlar fakat bu sözleşme nedense grev hakkı içermiyor :) Efendi hazretlerine sorulduğu zamansa memurlarıda çalışan yapalım işçiden farkları kalmasın o zaman grev hakları olsun ama bizimde lokavt hakkımız olmalı diyor yahu devletin lokavt hakkı olur mu burası fabrika mı diye bir allahın kulu sormuyor soramıyor.Öğretmenler greve gidince lokavt ilan edip işten mi uzaklaştıracaksın.Ama sormazlar soramazlar hazretin karşısında korkudan bacakları titreyen gazeteci soru sorabilir mi?

Anayasa Mahkemesi kapatma konusunda başlarında adaletin kılıcı elinde beklediğinden ve ilerde yapmayı planladıkları anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırı değişiklikleri rahatça sorunsuzca geçirebilmek amacıyla kontrol altına alınmalı

HSYK iradesini iktidara havale etmemiş hakim ve savcıların güdüm altına alınması için kontrol altına alınmalı.Değişiklikle daha demokrat hale getirildiği önesürülüyor fakat maddeler incelendiğinde bakanın dolayısıyla hükumetin daha mutlak bir güce sahip olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Danıştay ise idarenin eylemlerinin yerindelik denetimi yapmaması için yetkileri budanlmalı ki ali kıran baş kesen olarak kafalarına göre istediklerini babalar gibi satabilmeli,ihaleleri yargı denetimine tabi olmadan yandaşlara verebilmeliler.

Anlaşılacağı üzere değişikliklerin esası Hükumeti yargının kontrol mekanizmasından çıkarmak ve yargıyı kontrol altına almaya yönelik.Böyle bir değişikliğin demokratikleşmekle yakından uzaktan alakası yok.Var diyen ya maddeleri incelememiştir ya ideolojik gözle bakıyordur ya da boş konuşuyordur.Referandumdan evet çıkarsa belki bu gün değil hatta yarında değil ancak mutlaka bir gün faşizan bir yönetime dayanak hazırlayan değişiklikler iktidarı eline alanlar tarafından kötüye kullanılacaktır.

26 Ağustos 2010 Perşembe


Umutsuz Sevdalar Mahallesi

15 Yorumgaçlı Okurcan
Umutsuz sevdalar mahallesinde,
Her sabah ürkek bir güneş doğar,
Saba makamında hüzün kokan ezan'dan sonra.
Dışarı çıkarsan yalnızlık rüzgarıyla için ürperir,
Isıtmazsa güneş seni şaşırma,
Ürkekliğindendir,
Zamanla geçer,
Alışana kadar herşey.

Akşam vakti,
Karşılıksız aşklar sokağına yolun düşerse eğer,
Bakkalın yanındaki küçük beyaz evin zilini çal,
Ben çıkarım karşına,
Mahalle sakinlerinin tam tersine içimden gelen bir sıcaklıkla kucaklarım seni.
Kurarız incesinden bir çilingir,
Fonda tatlı tatlı çalan hüzünlü nihavendler,
Doldururuz meyleri kadehlere,
Selamlaşsınlar diye.
Sarhoşluğu'da muhabbetide tatlıdır soframın,
Bilirsin.


Senden tek isteğim var,
Ayrılırken ardına bakma yeter...

Cemo
26.08.2010

25 Ağustos 2010 Çarşamba


Aydilge - Takıntı

3 Yorumgaçlı Okurcan
İsmini ilk duyduğumda bu ne ya nasıl bir isim dediğim Aydilge çok şeker bir single yapmış adı Takıntı.Kendine has sesiyle öyle güzel yorumlamışki dinlediğinizde bağımlısı olabilirsiniz sözleride güzel benden söylemesi.Klipte gayet güzel çizgi roman tadında.Tavsiye ederim (Orjinal Albümünü almayı Unutmayın)...




Aydilge - Takıntı Şarkı Sözü

Tuz oldum buz oldum
Gerçekken düş oldum
Aklım denizde iken
Çölde kumla doldum
Az oldum çok oldum
Aşka sığmaz oldum
Dünya dar gelince
Ayda gezer oldum

Hadi durma söyle
Hadi durma söyle ne oldu
Hadi durma söyle
Hadi durma söyle ne oldu

Kapıların ardından gelen ışık gibi yollara düşür beni
Dönmem geri tertemiz nefes gibi içine çek beni
Sanki hiç kaybolmayan bi takıntı gibi
Kapıların ardından gelen ışık gibi yollara düşür beni
Dönmem geri tertemiz nefes gibi içine çek beni
Sanki hiç kaybolmayan bi takıntı gibi

Söz:Aydilge
Müzik:Aydilge,Cem Sarıoğlu

Pakistan'ı Unutmayalım

0 Yorumgaçlı Okurcan
Kızılay 2868Bildiğiniz üzere bu günlerde Pakistan tarihinin en zor günlerini yaşıyor.Ülkenin büyük bir kısmı yaşanan sel felaketinden dolayı sular altında.Milyonlarca insan yardıma muhtaç , hastalık ve açlık tehtidi altındalar.Kardeş ülke Pakistan'a yardımlarınızı esirgemeyin.Kurtuluş savaşımızda ellerindeki tüm imkanla bizim yanımızda olmuş,1999 depreminde ellerinden gelen yardımı yapmış bu iyi insanlara vefa borcumuzu yardımlarımızla gösterelim.

Abidik gubidik nereye ne harcayacağı belirsiz vakıflar yerine Kızılay'a yardımda bulunun.Ben cep telefonuyla kısa mesaj göndererek karınca kararınca elimden gelen yardımda bulundum.Umarım sizlerde bu mübarek günlerde Pakistan halkına yardım ederek bir hayır işlersiniz.Çok değil boş bir kısa mesaj 5 TL eminim hiçbirinizin bütçesine ağır bir yük getirmeyecektir.Ama orada mağdur durumdaki insanlar için bir fark yaratacak belki bir ailenin açlığını dindirecektir.

Kısa Mesajla yardım etmek isteyenler 2868'e boş mesaj atarak Kızılay'ın Pakistan'a yaptığı yardıma katkıda bulunabilirler.Nakdi yardım yapmak isteyenler http://www.kizilay.org.tr/kurumsal/index.php adresinden banka hesap numaraları gibi detaylı bilgilere ulaşabilirler.

24 Ağustos 2010 Salı


Uzaylı dediğin çeşit çeşit seç beğen al

12 Yorumgaçlı Okurcan
ufoEfenim Yurdumuzun Dünya dışı yaşam ile ilgilenen tek kurumu sayılan güzide Sirius Ufo Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi yememiş içmemiş oturmuş dünyamızı ziyaret eden uzaylı vatandaşların türlerini tespit etmiş sınıflandırmış hemde tür ve memleketlerine göre.Henüz işlemleri bitmemiş amma velakin bilinen türleri tespit ettiklerini beyan ediyorlar.Tamam bilader uzaylıların çeşitlerini gözlemle tespit ettinde adamların memleketini nasıl tespit ettin oturup konuştunuz mu,heybelide mehtabamı çıktınız yoksa boğazda rakı balık yaptınızda o sırada size mi anlattılar.Tutmuş adamların hangi teknolojilere sahip olduklarını dahi saymışsınız bu ne hayal gücü :)



Uzaylıların varlığına yürekten inanan biriyim.Koca kainatta yalnız olduğumuzu düşünmek kusura bakmasın kimse de biraz saçmalık milyonlarca yıldız milyarlarca gezegen varken içilerinde sadece bizim küçük mavi boncukta hayat olması olasılığı sıfır.

Ancak bu işi abartmamak lazım.Tamam gelip gitsinler de sanane bilader oturup iki rekat muhabbet edebiliyomusun yok,rakının dibine vurup kafaları çekebiliyomusun yok,Ne olacak fenerin hali dediğinde mal mal yüzüne bakacak olan canlıyla ne işi olur senin bırakın kendi çaplarında eğlensinler.

Neyse efenim konumuza dönelim muhterem Sirius Ufo Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi'nin sınıflandırmasına göre dünya dışı varlık türleri şöyleymiş;

Pleiadesliler

Pleiadesliler, Dünyamızdan 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Yedi Kardeşler olarak da anılan Pleiades takımyıldızındaki Erra gezegeninden gelmektedirler. Bu varlıklar, fiziksel görünüş itibariyle insan ırkına benzemektedirler. Tam bir insan görünümünde olan Pleiadesliler genelde sarışın olmakla beraber, bazıları koyu renk saçlıdır. Gözleri genelde açık mavi ya da açık kahverengidir. Pleiadesliler arasında yaklaşık 1.50 cm. boylarında çok narin yapılı varlıklar olduğu gibi, 2 m. boyunda olanlar da bulunmaktadır. Bazıları kızıl saçlı ve açık tenlidir. Pleiadesliler insanlarla en çok ve sık temas kuran varlık tipidir. Pleiadesliler pozitif odaklı; teknolojik ve zihinsel açıdan ileri varlıklardır.

Siriuslular

Dünyamızdan 8 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve köpek yıldızı olarak da bilinen Sirius, ileri bilince açılan boyutlar arası bir kapı niteliğindedir. Siriuslular teknolojik ve spiritüel açıdan bizden oldukça ileridir.

Siriuslular Pleiadesliler’e göre daha koyu renkte bir tene sahiptirler; ten renkleri açık kahverengiden çok koyu kahverengiye varan bir çeşitlilik göstermektedir. Çarpıcı bir göz yapısına sahiptirler; gözleri büyüktür ve hafifçe kesişmektedir.

Siriusluların atalarından bazıları uzak geçmişte gezegenimizle etkileşime geçmişler ve genetik projenin bir parçası olmuşlardır. Hatta bazıları kendi içlerinde genetik değişimlere uğramışlardır. Bu değişimler sonucu bazıları daha açık bir tene sahip olurlarken, bazıları ise genetik açıdan diğerlerinden çok daha farklı hale gelmişlerdir.

Siriusluların bazıları insana hiç de benzemeyen varlıklardır; daha çok böcek ve sürüngenleri andırırlar. Bunlar insan gibi memeli yaratıklar olmalarına rağmen, farklı bir görünüşe sahiptirler.

Orionlular

Orionlu varlıkların yaklaşık %75’i insan benzeri bir görünüme sahiptir; geri kalan %14 ise insanlara benzememektedir. Orionluların en belirgin özelliği gözlerinin benzersizliğidir. Oldukça keskin mavi gözlere sahip Orionlu varlıklarla temasa geçmiş pek çok insan bulunmaktadır. İnsan benzeri Orionluların %90’ı açık kahverengi tene sahiptir; geri kalan % 10 ise Kafkas tipli, açık renk saçlı varlıklardır.

Zeta Reticuliler

Bu insan benzeri varlıklar, Reticulum adını verdiğimiz güney takım yıldızındaki Zeta 1 ve Zeta II ikiz yıldızlarından gelmektedirler. Zeta Retucililer 1 m.- 1,5 m. boyundadırlar; genelde zayıf görünümlü, vücutlarına oranla büyük kafalı ve saçsızdırlar. Gözleri büyük ve kapaksızdır. Ağız, burun ve kulakları çok küçüktür. Zetalar, türlerini değiştirmek ve bugünkü hallerine gelebilmek için genetik mühendislik ve klonlamadan yararlanmışlardır. Zetalar dünyamızı sıkça ziyaret etmekte ve insanlar tarafından genellikle “gri varlıklar” olarak adlandırılmaktadırlar. Zeta Reticulilerin türlerinde değişime gitmeden önceki temel genetik özellikleri insan ırkına benzemektedir. Zetalar, dönüşümleri sırasında beden yapılarını da değiştirmişlerdir. Bu, onların neden dünyayı ziyaret ettiklerini ve genlerimizle ilgilendiklerini de açıklamaktadır. Dönüşümleri sırasında kendilerini duygulardan arındırmakla hata yaptıklarını düşünen Zetalar, yeni bir değişim için orijinal genlerini aramaktadırlar.

Andromedalılar

Spiritüel varlıklar olan Andromedalılar, Andromeda galaksisinden gelen çok eski, meleğimsi bir ırktır. Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin liderleridir. Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler.

Arcturuslular

Bootes takım yıldızındaki kırmızı dev yıldız Arcturus, Dünyadan yaklaşık 36 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır ve olağanüstü parlaklığı sayesinde Mart-Kasım ayları arasında kuzey yarım küreden görülebilmektedir. Arcturus uygarlığı, galaksimiz içindeki en gelişmiş uygarlıklardan biridir. 5. Boyutta bulunan Arcturus uygarlığı dünyanın gelecekteki prototipi olarak kabul edilmektedir. Arcturuslular, fiziksel olarak kısa boylu ve zayıftırlar. Boyları 90- 120 cm. arasındadır. Birbirlerine çok benzeyen bu varlıklar, bu durumun birbirleriyle kıyaslanmayı önlemesinden dolayı memnundurlar. Tenleri yeşilimsi renktedir. Büyük, badem biçimli gözleri vardır. 3 parmaklıdırlar. Arcturusluların gözleri, koyu kahverengi ya da siyahtır. Fakat görmelerini sağlayan ana organları, gerçekte gözleri değil telepatik bilinçleridir. İşitme duyuları ise telepatik özelliklerinden bile daha ileridir.

Vegalar

Vegalar, Dünya’dan yaklaşık 26 ışık yılı uzaklıkta bulunan Lyra takımyıldızındaki en parlak yıldız olan Vega’dan gelmektedirler. Bu varlıklar 1.80- 2.10 cm boylarındırlar. Kalın ve dayanıklı derileri vardır. Vegaların temel saç renkleri siyahtır; fakat aralarında koyu kahverengi saçlılar da bulunmaktadır. Bazı Vegaların ise çok az saçı vardır ya da hiç saçı yoktur.

Vegalar iki sınıfa ayrılmaktadır. İlk sınıftaki Vegalar insan benzeri varlıklardır. Oldukça çarpıcı gözleri vardır, fakat Zetalardan farklı olarak gözkapakları mevcuttur. İkinci tür Vegalar ise insana benzememektedirler. Böcek ve sürüngenleri andıran bir görünümleri vardır. Bu sınıftaki Vegaların saç renkleri genellikle yeşilimsidir. Derilerinde ve kanlarında bulunan bakır, vücutlarına yeşil bir renk vermektedir.

Santorlar

Santorlar, Dünyamızdan yalnızca 4.2 ışık yılı uzaklıkta bulunan Alfa Merkezi Sistemi’ndeki en yakın komşularımızdır. Santorlar, teknolojik ve ruhsal açıdan bize yakın güneş sistemlerindeki en gelişmiş medeniyetlerden biridir. Siriuslular, Pleiadesliler ve Venüslülerle aralarında yakın bir bağlantı bulunmaktadır.

Alfa Merkezi Sistemi, 3 yıldızdan oluşmaktadır; bunlar astronomik literatürde Alfa A,B,C olarak adlandırılmaktadırlar. Bunlardan Alfa C yıldızı güneş sistemimize en yakın olanıdır.

Santorlar, diğer medeniyetlerle birlikte, özellikle son 4000 yıldır dünyadaki evrimi izlemekte, ve insanlara evrimlerindeki bir sonraki adım olan Yeni Çağa geçişlerinde yardım etmektedirler.

Santorların teknik yetenekleri hayal edebildiğimizin çok ötesindedir. Devasa uzay gemilerinin yapımı ve yıldızlar arası seyahat, ancak Santorlar’ın da sahip olduğu maddeleşme ve madde boyutundan ileri bir boyuta geçme yeteneği ile mümkündür.

Nordikler

Nordikler, geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır. Oldukça güzel görünümlü varlıklardır; sarı saçlıdırlar, bu yüzden çoğu kez “sarışınlar” olarak adlandırılırlar. Gözleri koyu mavi renktedir. Boyları 1.50- 1.80 cm arasında değişmektedir. Nordikler, Dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmaktadırlar. Kendilerine değil de başkalarına odaklanan varlıklarla çalışmayı tercih ederler.

Maviler

Maviler de Nordikler gibi hangi yıldızdan geldiklerini açıklamamaktadırlar. Kısa boylu varlıklardır ve yarısaydam, mavimsi bir tenleri vardır. Gözleri büyüktür ve badem biçimindedir. Oldukça spiritüel varlıklardır ve her insanın kendi yolunu takip etmesi gerektiğine inanırlar.



Yoksa siz hala Zeta Reticulilileştiremediklerimizdenmisiniz?



Not:Varlık tipleri ve açıklamaları Sirius Ufo Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi sitesinden alıntıdır.

Orjinal bağlantı:http://www.siriusufo.org/tr/varlik_tipleri.asp

23 Ağustos 2010 Pazartesi


Mardin kapısından atlayamadım

4 Yorumgaçlı Okurcan
Sanırım konservatuarda kayda alınmış oldukça matrak bir video.Arkadaşlar "Mardin kapısından atlayamadım"'ı gayet güzel yorumlamışlar ama ortada apaçi dansı yapanlara anlam veremedim bir hayli tezat olmuş ama izlemesi çok keyifli :)




Mardin Kapısından Atlayamadım Sözleri:

Mardin kapısından atlayamadım
Liralarım döküldü toplayamadım
Yare mektup yazdım yollayamadım
Dinleyin arkadaşlar ben yaralıyım
Elalem al giymiş ben karalıyım

Mardin kapısından indim aşağı
Beline dolamış beyaz kuşağı
Beni niye aldattın gavur uşağı
Dinleyin arkadaşlar ben yaralıyım
Elalem al giymiş ben karalıyım

Kadınlar Tatminsizdir

6 Yorumgaçlı Okurcan
Nuriye'nin Kocası

Halimizi en iyi açıklayan karikatür sanırım bu :)

20 Ağustos 2010 Cuma


Ondan bundan birazda şundan bölüm 7

5 Yorumgaçlı Okurcan
*Zeynep Casalini'nin Mehmet Tahsin Berk'le evliliği çok konuşulur oldu iki çift laf etmem gerekli.Gönül bu arkadaş adam yakışıklı olmayabilir sanki Zeynep Casalini çok mu güzel ayrıca olsa ne değişir sanki.Birileri takmışlar boy mevhumuna sanki kızımız 2.15 adamcağız 1.20 de sevmişler işte birbirlerini size ne len....

*Gözünüz Aydın Recep İvedik 4 miamide geçecek büyük ihtimal Şahan Gökbakar'ın set bakmak için amerikaya gittiği söyleniyor.

*Hızla Faşist bir yönetime doğru gittiğimize inancım kuvvetleniyor.Tayyip amca Tüsiad'a referandumda evet mi hayır mı diyeceklerini topluma beyan etmeyeceklerini söyledikleri için "Bitaraf olan Bertaraf olur" diyerek açıkça tehdit etti.Akabinde HSYK'da yaşanan atama krizi için tezgahları bozuluyor diyerek aslında kimin tezgahçı olduğunu itiraf etmiş oldu.

*Gözümüz aydın arabuluculukta çağ atlayan memleketimiz Botswana ile Namibya arasında arabulucu olması için teklif almış.Yok be şaka değil harbi harbi olmuş.Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu bile şaşırmış.Memlekette kendi aramızda madem uzlaşamıyoruz gidelim başkalarınında arasını hepten bozalım yalnız kalmayalım diye düşünüyor bizimkiler heralde :)

*Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı bir kitap yazdı hayatı ha kaydı ha kayacak.Sayın müdürüm hala anlayamadın mı cemaate dokunursan yanarsın cıs oralar.Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabında emniyette,yargıda,TSK da bulunan Cemaat yapılanmalarının ortalığı nasıl karıştırdıklarını, görevlerini nasıl kötüye kullandıklarını, kendi yandaşları olmayanları nasıl karaladıklarını anlatmış.Kitabın üzerine içişleri bakanlığı Hanefi Avcı Hakkında soruşturma başlatmış nedense hiç şaşırmadım :) Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.Hanefi Avcı'ya bundan sonraki yaşamında Allahtan sabır dilerim.Yakın zamanda yapılacak bir ergenekon dalgasında içeri alınacağını tahmin ediyorum.

*Son Sözüm'de Yiğit Bulut'a harbi iyi dönmüş bu adam :) Programını izledim Başbakana sormadığı çanak soru,çekmediği yağ kalmadı.Bunun üzerine onu eleştirenlere demediğini bırakmamış beyfendi.Bilader sen değilmiydin ergenekon'dan önce AKP'nin en büyük muhaliflerinden biri ? demiyomuydun memleketi satıp savıyolar diye.Operasyonlardan sonra nasıl döndün 180 derece bir anda aydınlandın mı noldu ?.Yoksa biz bilmeden satıp savdıklarını geri mi aldılar ingilizden,israilliden,amerikalılardan,araplardan...

19 Ağustos 2010 Perşembe


Paok - Fenerbahçe maçı üzerine çeşitlemeler

0 Yorumgaçlı Okurcan
FenerbahçeAslında şurda maçın analizini yapmak vardı güzelce fakat izlediğim maçın neresini analiz edeyim bilemedim.Bir önceki maça kıyasla daha derli toplu bir fenerbahçe gördüm bununla beraber hala vasatın üzerine çıkamamışlar.Çok pas yapılıyor ama pasların sonucu atağa dönüşmüyor orta sahada al ver şeklinde paslaşmanın bir anlamı yok en son gördüğüm topla oynamada Fenerbahçe %70 Paok %30 du neye yarar.Çok pas yapıyor bu takım diye parreira'ya kızanlar maçı izledikten sonra eminim onu aramışlardır.Yarım saat 10 kişi kalmış takıma gol alatamadılar çıldırmamak içten değil.

İlk maçı olmasına ve yeterli pas alamamasına rağmen niang'ı beğendim.Gökhan Gönül'de canla başla oynayan oyunculardandı.Aykut hoca oyuncu değişikliklerinde tamamen yalnış seçimlerde bulundu.Semih Şentürk'ün yerine Alexi çekmeliydi kenara çift forvete dönüp orta sahaya da selçuk'un yerine başka bir ismi koymuş olsaydı netice daha farklı olurdu.

Yapıcak bişey yok artık inşallah kadıköyde daha düzgün oynarlar ve turu geçerler.Paok çok ahım şahım bir takım değil neden olmasın.

18 Ağustos 2010 Çarşamba


Caponlar Yapıyo hacım - Nissan Pivo 2

8 Yorumgaçlı Okurcan
Nissan Pivo 2 Nissan Pivo 2


Japonlar artık ne halt yapacaklarını şaşırmış durumdalar.Dünyanın geri kalanından teknolojik olarak en az 25 sene ilerdeki uzakdoğunun bücürleri herbişeyin en ilerisini yapıyorlar.Daha öncede gördüğüm Nissan Pivo 2 ile araba konusunun cılkını çıkradıklarına kesinlikle kanaat getirdim.Nissan Pivo elektirikli bir araç, araba demeye dilim varmıyor zira arabadan başka herşeye benziyor "oturgaçlı götürgeç" de diyebiliriz tek şarjla 125 kilometrelik mesafe alıyor e ne var bunda daha fazla gidenide var diyenler olabilir.Peki o daha fazla gidenlerin tekerleri 90 derece dönebiliyor mu ya da kokpitleri 360 derece? içlerinde co-pilot konumunda robot olanı var mı? Robot sizinle muhabbet ediyor uykunuz varsa uyarıyor kısaca pek marifetli.Park etme derdide yok yanaşın arabaların yanına tekerler 90 derece dönüyo nasılsa hemencik girin boşluğa.Hanımlar için ideal

Satışa çıksın param olsun alırım ben bunu :)

Videosunu izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız :)


17 Ağustos 2010 Salı


Yaz Diyetiyle Zayıflamak

3 Yorumgaçlı Okurcan
Yaz Diyeti

Kilolarından şikayetçi bayanlar için güzel bir öneri :)

17 Ağustos'un bende düşündürdükleri

2 Yorumgaçlı Okurcan
17 AğustosYine geldi çattı 17 Ağustos 11 yıl önce 17 Ağustos 1999'da Richter ölçeğiyle 7.4 şiddetine yer yerinden oynadı binlerce insanımız evlerinde can verdi.İstisnasız hepsi çürük yapılaşmanın kurbanıydılar peki kaç müteahit içeri girdi? Benim hatırlayabildiğim Veli Göçer var bir tek.Heralde bütün binaları bu müteahit yapmış olacak ki diğerleri ellerini kollarını sallayarak yaşamlarına devam ettiler arsızca, pişkince, ellerindeki kanlarla.Yitirilen binlerce insanın, sönen yüzlerce ocağın vebali bir kişiye yüklendi ve olay kapandı.Üzeri küllendi zamanla unutuldu "necip milletimizin" zayıf toplumsal hafızası sayesinde bu gün aynı bölgede ruhsatsız kaçak yapılar gırla gidiyor.Yetkililerin aymazlığı da cabası.

Geçenlerde televizyonlarda haber bile olmuştu adamlar fay hattının dibine kadar yapılaşma ruhsatı vermişler inanılır gibi değil düşünsenize bir ev alıyorsunuz ve ev fay hattının tam dibinde.Bunu bilen o binayı yapan ve ruhsat verenler ise depremde sizin eviniz yıkılıp siz öldükten sonra sorumlu tutulmayacaklarını bildiklerinden gayet rahatlar....

Depremden sonra ne oldu.Yaralar sarıldı insanlar geçici deprem konutlarına yerleştirildi ölen öldüğüyle eden ettiğiyle kaldı aylarca televizyonlarda deprem muhabbeti döndü bik bik bik herkes bir ahkam kesti de ne değişti?

HİÇBİRŞEY DEĞİŞMEDİ

Peki biz ne yaptık aranızdan kaç kişinin evinde zorunlu deprem sigortası var kaçınızın oturduğu binaların depreme dayanıklılık testi ve zemin etüdü yapılmış doğru düzgün? Kaç binaya deprem için güçlendirme çalışması yapıldı?

Adınız gibi biliyorsunuz hala önlem alınmadığını.Ama üzerinize dökülmüş ölü toprağı yüzünden kılınızı kıpırdatmıyorsunz tepkisiz kalarak vicdansızlara çanak tutuyorsunuz.

Nasıl o zaman hayatını kaybedenlerin vebali binaları yapan müteahitler, inşaa eden ustalar, kaçak binalara gözyuman ve bile bile ruhsat - tapu veren yetkililerdeyse bundan sonra olacaklarda da vebal bizde

Bile bile önlem almadığımız için.Aptallığımız için.Zamanında Aziz Nesin bu milletin %65'i aptal dediğinde kızdınız.Görülüyorki hala aptallığa doymadınız.

Durmak Yok uyumaya devam.....

16 Ağustos 2010 Pazartesi


inception

8 Yorumgaçlı Okurcan
inception

Yorumsuz :)

15 Ağustos 2010 Pazar


Ishtar Alabina: Habibi (Sawah)

2 Yorumgaçlı Okurcan
Son günlerde dinlemeden geçemediğim acayip bir şarkı Ishtar Alabina'nın söylediği Habibi (Sawah) dinle dinle doyamıyor insan.Artık arapça'nın melodik çekiciliğinden mi yoksa Ishtar Alabina'nın mı çözemedim henüz.



Ishtar Alabina: Habibi - Sawah Şarkı sözleri:

Sawah, wana mashee layalee ///Vagabond, I'm walking all night
Sawah, walla daree bhalee ///Vagabond, not knowing what I'm doing
Sawah, meil for-a ya ghalee ///Vagabond, and the separation, oh my dear
Sawah, eih elee garalee ///Vagabond, what has happened to me?
Weisneen /// And years

Weisneen wana dayeib bsho' wei haneen///years, and I'm melting in loneliness and tenderness
Ayeiz a-araf bass taree-u meinein///I want to know just where is his [her] road

Wein laakom habibee, saleimulee alei///And if you see my beloved, say "Hello" to him[her]
Tameinuneel asmaranee, amla eil el ghorba fee///Reassure me: how is my brown-looking girl doing so far away


Not:Türkçe sözlerine baktım ama bir türlü bulamadım eğer bilen biri varsa sevabına yorum olarak bırakabilirse sevinirim.

Mimlendim Vol.4

4 Yorumgaçlı Okurcan
Epeydir mim dalgaları bana çarpmıyordu.Ufaktan ufaktan unutulmuşluk hissine kapılıyordum ki caner sağolsun beni mimleyivermiş.Kendisine bu ince düşüncesinden dolayı teşekkür ederim.

Konumuz:Çocukluğunuzda aklınızda kalan en belirgin olaylar.

*** *** ***


*İpe bağlanmış teneke konserve kutusu:Küçükken tüm arkadaşlar beraber mahallemizdeki boş arsada toplanır türlü türlü oyunlar oynardık kah topun peşinde kah saklambaç toz toprak içinde akşamı ederdik.Yine böyle günlerden bir gün 3-4 arkadaş arsa içinde bir yerde toplanmışız arkamızdan bir ses geliyor kaçıııııııııııın lan ne oluyor demeye kalmadı önce tenekenin duvara çarptığında çıkan bir ses işittim akabinde gözlerim karardı başımda bir sızı.Elimi başıma götürdüğümde kafamın yarılmış olduğunu farkettim oluk oluk kan geldiğini hatırlıyorum.Bizim akıllılardan biri sen tut teneke kutuya kum doldur onun ucuna da ip bağla ve başının üzerinden kement atıyor gibi salla e tabi bu ele yapışık bişey değil elinden kurtulmuş haliyle.Benim gibi bahtsız bir bedevinin kafasından başka konacakta yer bulamamış.Koşa koşa eve gitmiştim kardeşime bakan bakıcı kız kekemeydi beni kanlar içinde görünce hepten Allahı şaştı 2 kelimeyi bir araya getiremez oldu o da koşarak annaneme haber verdi kafama bastırılan tülbent ve sıkı bir sarma operasyonunun ardından evin içinde savaş gazisi kılıklı şekilde dolandım bir süre.O gün bu gündür teneke kutuları gördüğümde aklıma bu olay gelir.

*Meyve Ağaçları:Küçüklüğüm top peşinde ve meyve ağaçları üzerinde geçti desem yeridir.Mahallemizde ne kadar meyve ağacı varsa hepsinin yerini bilir ne zaman nerede en körpe ve en tatlı meyveleri yiyebileceğimizi bilirdik.Tüm apartmanların kapıcıları bizden illalah ederdi.Hey gidi gençlik hey.Yeni nesil pek şanssız azizim bizim gibi dalından yiyemediler meyveleri sanırım bu şansa sahip son nesil bizdik sonraları o bahçelerin yerine otoparklar apartmanlar yapıldı.Çocuklara dallarına çıkıp meyvelerini kopartacakları şirelerini üzerlerine bulaştıracakları ağaç bırakmadılar.

*Adile Naşit ve uykudan önce:Adile Naşitin çocuklara güzel hikayeler anlattığı çocukluğumuzun programıydı mümkün mertebe kaçırmamaya çalışırdık.

*He-man:Favori çizgi filmimiz he man başlayacağı zaman mahallede çocuk kalamzdı herkes eve koşar televizyonun başına üşüşürdü

*Çamlıca Gazoz:Güzel bir futbol maçının ardından hep beraber bakkaldan veresiye alınan çamlıca gazozu içmenin keyfine doyum olmazdı

*Gırgır Dergisi:Mizahı keşfettiğim dergidir kendileri.Çıktığı gün bakkaldan alır bir kenarda tek solukta okurdum sayfalarına özen gösterirdim katlamazdım geri yerine koyardım mazallah okunmuş gibi gözükmesin yoksa bakkalımız Bünyamin amca oyardı :)

*** *** ***


Bir çırpıda aklıma gelenler bu kadarcık.Bir kusurumuz olduysa affola.Bu mimi beni takip eden tüm izleyicilerime havale ediyorum...

14 Ağustos 2010 Cumartesi


Ünlü bir blogger olmak - Vay anasını sayın seyirciler

9 Yorumgaçlı Okurcan
Aramızdan hangimiz ünlü olmak istemez ki? Keşfedilmek sadece bu beyaz camın arkasında bulunan sanal alemden sıyrılıp ete kemiğe bürünmüş bir şeylere dönüşmek.Örneğin Pucca güzel yazıları var kimse boş yere kıçını yırtıp hasetlik etmesin yok yatak maceralarını anlatıyormuşta yok bilmemne sende yaşa sende yaz yazabiliyorsan kim tutuyor yapma diye elinden.Hatun kitap çıkardı babalar gibi üstüne üstlük birde Milliyet Cadde de yazılar yazıyor.Arkasından Sami Hazinses de kitap çıkardı ve bu süreç devam ediyor zamanla blogger camiasından ne cevherler çıkacak Allah bilir.Elinin altında bilgisayar ve ortalama internet bağlantısı olan ifade yeteneği güçlü akıcı yazılar yazabilen her bünye başarabilir bunu.Siminya da öyle umarım onunda kitap çıkarma şansı olur.Söz konusu kitapları gidip aldım mı hayır, alırmıyım çok zor :))) Hemen kitap okumayan biriymişim gibi bir düşünceye kapılmayın genelde yazarların ilk kitaplarını almaya pek hevesli değilimdir o kadar.İkinci ya da üçüncü kitaplarını çıkarsınlar bana hitap eden bir konusuda olursa neden olmasın.

Dün aklıma geldi ben neden keşfedilmiyorum diye biraz düşündüm doğaldır.Birincisi hatun değilim ki sanal alemin abazaları peşime düşsün ikincisi cinsel içerikli ve bol küfürlü yazmıyorum üçüncüsü bol izleyicili bloggerlarla polemik yapmıyorum dördüncüsü ve en önemlisi itiraf etmek gerekirse edebi bir şekilde güzel makaleler yazmaya pek yeteneğim yok.Aslında bu bir itirafta sayılmaz daha öncede bahsetmiştim zaten eğer bir süredir takip ediyorsanız mutlaka okumuşsunuzdur.

al babayıKelimelere takla attırıp güzel makaleler dizemem bir konuda yazmam gerekirse ancak kendimi en kısa ve en net olan biçimde doğru düzgün ifade edebilirim.Uzun yazmaya çalıştıkça bağlantılar kopuyor zorlanıyorum galiba bende bir miktarda dikkat eksikliği var sanırım en büyük sebebide bu.Uzun süre odaklanamıyorum çabucak bıkıp başka mecralara akasım geliyor.Güzel ve uzun yazmaya çalışırsamda sanırım haftada bir sefer ancak yazı yazarım geri kalan altı gün yazıyı toparlamayla uğraşırım.Okul hayatımda da böyleydi uzun uzadıya ödevler yapamazdım yapmaya çalışıncada yüzüme gözüme bulaştırırdım.

Bu düşünceler içerisinde bloglar arasında dolanırken İbrahim Ortaç'ın bloğunda siminya ve pucca'nın başka bir blog sahibi tarafından deşifre edildiğini okudum.Açıkçası çok şaşırdım bildiğim kadarıyla ne pucca'nın ne de siminya'nın gerçek resimleri sanal ortamda yok.Bu kadar dobra dobra yazılar yazan ve pek çok okuru olan biri olsaydım sanırım bende varsa bile hepsini kaldırır kimliğimin gizli kalmasını sağlardım ne olur ne olmaz sapığı var manyağı var.Daha sonra deşifre eden bloğu ufak bir aramayla buldum resimlere baktım ve resimleri yayınlayan arkadaşın bu iki bloggere karşı derince husumet beslediğini gördüm.Resimlerin gerçek olduğunu zannetmiyorum ancak gerçekse arkadaş umarım yaptığının kanunen suç teşkil ettiğinin farkındadır.

Ona bak buna bak derken karşıma birde Cem Şancı çıkmasın mı? Kendisi bilmeyenler için söyleyeyim pek çok kitabı ve hayli de okuyucu kitlesi olan bir yazardır.Maşallah o da geç kalmamış pucca'ya girişmiş artık aralarında hangi muhabbet döndüyse Kendine ait formspring sayfasında ağız dolusu hakaretler vs vs.İrdeledikçe rahatsız oldum.Kusura bakmasın ama ben ona o üslubu yakıştıramadım.

Bu kısa maceranın ardından çok şükür ünlü ve tanınan bir blogger değilim diyorum :) Aman benide keşfetmeyiversinler bu halimle daha mutluyum sağdan soldan kim olduğumu bulmaya çalışan deliler ordusu tarafından kuşatılmış değilim bana saydıranda yok daha ne olsun di mi efenim.

Ondan bundan birazda şundan bölüm 6

0 Yorumgaçlı Okurcan
*Kpss sonuçları açıklandı yine pek çok insan hüsran denizlerinde boğuldu.Her sene kazanmış olmak için gereken puan artıyor.Kpss'yi neden yaptıklarını hala çözemedim yahu sınavı kazanmak yetmiyor ki öğretmensen çekilişte ataman çıkması lazım,Üniversite mezunuysan kurumların açtığı 2.sınavları kazanman gerekli bide üstüne mülakata giriyorsun.O zaman ne anladım ben bu sınavdan.Milleti sömürmekten başka bişey değil.Eski sistemde en azından girmek istediğin kurumun sınavına girip kazanırsan işine başlıyordun.Millet alıştı sınavlara girmekten sınav manyağı oldu.Devlet için de güzel bir kazanç kapısı her sene yüzbinlerce kişiden toplanan sınav harçları vs vs iyi düman valla.

*Üniversite sınavı tamamen ayrı bir alem akıllarına estikçe sistem değiştirip duruyorlar.Önceleri öss ve öys vardı sonra sadece öss oldu şimdi LYS var.Hemde az da değil 5 oturum.Sonunda hepten b.kunu çıkartıp her ders için ayrı oturum düzenlerlerse şaşırmayacağım.Bu yılda pek çok aday yeni sistem yüzünden mağdur oldu üstelik bir tercih kitapçığını bile doğru düzgün basamadıklarından millet neye göre tercih yapacağını şaşırdı.ÖSYM Başkanı hala yerinde dedikleri gibi Türkiye'de herşey olabilirsiniz ama bir tek rezil olamazsınız.

*Referandumda kullanılacak mühür benide gerdi hayır diyecek adamda oy pusulasında hayır kısmına evet mührü basacaktı doğal olarak bizim "über zeki" vatandaşmız afallayacaktı :) Allahtan YSK Tercih mührünün kullanılmasına karar vermişte milletin kafası fazla karışmayacak

*Filistin sorununa bir Kurtlar Vadisi'nin el atmadığı kalmıştı o da attı tam oldu.Kurtlar Vadisi Filistin filminin çekimlerine başlanmış hayırlı olsun Polat Alemdar Mavi Marmara'nın intikamını sinemayla alacak breh breh breh...Yaşasın Polat Alemdar süper kahramanımız sayesinde kanımız yerde kalmayacak :)

*Loreena Mckennitt'in değerini daha iyi anlıyorum ne zaman bu hatunu dinlesem huzur buluyorum seside müziğide ayrı güzel.Kafa dağıtmak ve asabiyseniz sakinleşmek için bire bir.Şu sıcak yaz günlerinde kuzeyden gelen tatlı bir esinti gibi mübarek.

*Google amca pr işinin içine etti yeni bir düzenlemeyle pr ölçmeye çalışan google hesapta temmuzda olması gereken güncellemeyi önce ağustosa salladı.Ayın 14ündeyiz hala sitelerin çoğunun pagerank değeri güncellenmemiş durumda.Du bakalım ne zaman güncellenecek ve bu güncellemeden bizim payımıza ne düşecek

13 Ağustos 2010 Cuma


The Pillars of The Earth nasıl bir dizi?

4 Yorumgaçlı Okurcan
The Pillars of The Earth
Epeydir dizilerden bahsetmiyorum starz kanalı tarafından yayınlanan The Pillars of The Earth adlı bir mini dizi var incelemesem olmazdı.Ortaçağ ingilteresinde geçen kaliteli oyuncuları ve hoş konusuyla izlenmesi gerekli.Ken Follet'in aynı adlı romanından uyarlama ve baş rollerde Donald Sutherland,Rufus Sewell,Ian McShane,Matthew Macfadyen,Hayley Atwell yeralmakta.Roman ülkemizde Bir Katedralin Öyküsü adıyla yayınlanmış.Aslına bakarsanız Donald Sutherland ve Rufus Sewell'in rol aldığını görmem bu diziyi izlemem için beni cezbetti.İyiki izlemişim zira gerçekten güzel eminim izlerken pişman olmayacaksınız.Ortaçağın kaotik atmosferi,taht kavgaları,kiliseyle politikanın ilişkisi bu bağlamda dönen entrikalar gayet başarılı yansıltılmış.

The Pillars of The Earth'ün konusuna gelince efenim bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde ingilterede bir kral yaşarmış.Kralın tahtının tek varisi deniz kazasında hayatını kaybetmiş geriye kralın kızı gayri meşru oğlu ve yiğeni kalmış.Yiğenin tahtta gözü varmış tahtı elegeçirebilmek için kiliseyle iş birliği yapmaya başlamış.Gel zaman git zaman kralın kızının bir oğlu olmuş.Tahtın elden gittiğini gören yiğen amcasını zehirletmiş ve kiliseninde desteğini alarak tahta oturmuş.Bunun üzerine kralın kızı ve gayri meşru oğlu taht için mücadeleye başlamış...

Şakayla karışık konu böyle tabi içinde geçen ana hikayeyi destekleyici mini hikayelerden ve kişiliklerden bahsetmedim ki tadı kaçmasın siz izlerken zevk alın.

Keyifi Seyirler...


The Pillars of The Earth The Pillars of The Earth The Pillars of The Earth


The Pillars of The Earth Fragman

12 Ağustos 2010 Perşembe


İkizderede çevre katliamı var farkındamısınız?

4 Yorumgaçlı Okurcan
ikizdere
Karadeniz gibi doğasının güzelliğiyle insanı büyüleyen el değmemiş ormanlarıyla ülkemizin ciğerleri konumunda olan bir bölgeye HES'ler (Hidro Elektirik Santrali) kurmak suretiyle kelimenin tam anlamıyla bir çevre katliamı yapılıyor.Rize - ikizdere'de zevahiri kurtarmak için 3 kuruş kazanç olsun diye geleceğimiz yokediliyor.Dereler su tutulması sebebiyle neredeyse kurumuş durumda tabi bununla beraber doğal yaşamda bundan ekileniyor.Bitki örtüsü bir süre sonra kalıcı olarak bozulacak.Yetkililerin tabiat bozulmayacak demelerine bakmayın kocaman bir yalan.

Tepkisiz kalmayın.

Ünlü bir kızıldereli sözünde olduğu gibi "son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak"

Umarım bizde bir gün anlayacağız onu umarım o noktaya gelmeden farkına varırız.

11 Ağustos 2010 Çarşamba


Camel Paketindeki insan figürü ömrümü yedin

3 Yorumgaçlı Okurcan
camel
Gençliğimi yiyen unsurlardan biride bu camel paketindeki gizli insan figürü hadisesidir.Ordan çevir burdan bak ııh bulamazdım bir türlü demekki bilinçaltım bu tür mesajlara kapalıymış gencüken :) Sigaraya yeni başlayan yada sigara içilen ortamlarda bulunan ergenlerin en büyük hobilerinden biriydi o zamanlar, paketteki adamı bulmak üzerine türlü türlü rivayetler üretilir, espiriler yapılırdı hey gidi gençlik hey.Bu gün tesadüfen karşıma çıktı hala bulamayanlar varsa görsünler dedim.Üstüne üstlük sadece adamda saklı değilmiş bonus olarak birde gizli sex ibaresi varmış bana biraz zorlama gibi geldi ama siz ne dersiniz bilemiycem.Adamlar bu sayede kendi markaları ve cinselliği bağdaştırıp daha fazla satış yapmayı düşünüyorlarmış vay anasını.

camel

Devemizin kıç kısmına dikkatlice bakarsak "sex" yazısı görünüyormuş :)

10 Ağustos 2010 Salı


Atatürk'ün yaşasaydı Akp Genel Başkanı olma olasılığı

7 Yorumgaçlı Okurcan
Milliyette bu haberi görünce gülmekten oturduğum yerden düşecektim. Akp'li bir milletvekili olan Fazlı Erdoğan efendi ‘Atatürk yaşasaydı, Ak Parti Genel Başkanlığı’na kendini layık görürdü’ buyurmuş.Ya bu beyfendinin Atatürk ve devrimlerinden haberi yok ya da marsta falan yaşıyor heralde.Bilader sizin partinin varlığı bile Atatürk'e hakarettir.Atatürk yaşıyor olsaydı biriniz bu memlekette yaşayabilirmiydiniz? Sakın yanlış anlamayın bu sözlerim "dini" bağlamda değil Atatürk Anti-Emperyalist bir liderdi Akp gibi globalizmin,ABD'nin ve sömürünün dibine kadar banmış bir partinin değil genel başkanı olmayı böyle bir partinin varlığını bile zul görürdü heralde.Atatürk yoktan varetmiş bir liderdir sizinki gibi varları satan ülkesini sağa sola 3 kuruşa "pazarlayan" olmamıştır hiç bir zaman.Yıllar süren savaşlardan sonra bitik bir milleti şahlandıran,nerdeyse yokolmuş bir ümmeti millet yapan,bozkırın ortasından koca bir başkent yaratan,fabrikalar kurduran,demiryolları döşeten,insanları eğitimle,çağdaşlaşma hamleleriyle muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaya çalışan da Atatürk'tür sizin partinizin genel başkanının anlayışı olan kadının 4.sınıf bir canlı varlık konumu ona o kadar uzaktır ki anlatamam gerçi anlatsamda anlamazsınız ya neyse.Siz nerdesiniz muassır medeniyet seviyesi nerde ? Atatürk asla işsiz bir evlat sahibi anaya "senin oğlunda işsiz kalsın" zor durumdaki çifçiye "artislik yapma lan ananıda al git" dememiştir.Hiç bir zaman 13-14 yaşındaki bir gencin boğazını sıkan bir gaddarlık yapmamıştır.Asla diktatörya havesleri olmamıştır malum biri gibi.

Sizin Partinin yaşasaydı genel başkanlığına layık olan "Ali Kemal"dir.Fazlı bey Kemalleri fena karıştırmışsın :)

Ayrıca beyfendinin başka bir "inci" sözüde "Bu ülkenin şehidi ne kadar kutsalsa başbakanıda o kadar kutsaldır" bu söze ancak hadi ordan denir.Tamam her değeri yozlaştırdınız bitti şimdi sıra şehadete mi geldi.Şehitlik kavramı sizin hesapta çok iyi bildiğiniz dini açıdan peygamberlikten sonra en yüksek mertebedir.Sen tutup başbakanı bu kutsal ve yüce mertebeyle bir tutarsan kusura bakma da gözümde zerrece insan olarak değerin kalmaz.

Utanmasanız Başbakanı evliya ilan edeceksiniz hatta putunu yapıp ona tapacaksınız günde 5 vakit.

Ramazan arifesinde ağzımı bozmayayım kısaca "Allah Akıl Fikir Versin".

9 Ağustos 2010 Pazartesi


Adı Bende Saklı

4 Yorumgaçlı Okurcan

Bir çiçek olsaydın eğer
Papatya olurdun
Adı bende saklı.
Yapraklarından fal tutardım kendime
Kıyamazdımya neyse.
Seviyor olurdu her yaprak
Seviyor,
seviyor,
seviyor...
Baharla gelirdin bana
Yağmurlar yağardı üzerimize
Saklardım seni yüreğimin iç köşesinde
Islanmazdın,
Hiç solmazdın,
Soldurmazdım.
Beyhude endişelerden uzak
Papatyam olurdun
Adı bende saklı
Yine de güzel olurdun.


Cemo
09.08.2010

8 Ağustos 2010 Pazar


Purple And Brown hastası oldum yetişin a dostlar

3 Yorumgaçlı Okurcan
Bu kadar şirin şeyler olamaz,başlarından geçen olaylarda anlamsız anlamsız herşeye hohoho höhöhö nidalarıyla gülmeleriyle beni tabiri caizse yerlere yatıran ikiliye bloğumda yer vermesem olmazdı.Sağolsun bir arkadaşın sayesinde tanıştım kendileriyle.O gün bu gündür esiri oldum Youtube'de nerdeyse her bölümü mevcut benden tavsiye.Nickelodeon kanalında oynayan en fazla bir dakikalık mini animasyon serisine eminim sizlerde bayılacaksınız belkide benim gibi müptele olacaksınız.Her bölümü birbirinden komik merak ediyorum ne zaman uzun metrajlısını yapacaklar, yapsınlar izlenir garanti.Sinir, stres, sıkıntı,bunalım gibi mevzulara resmen ilaç :) Aşşağıda en sevdiğim bölümlerden birisi var umarım sizde beğenirsiniz.

Purple And Brown - Bubble Gum

7 Ağustos 2010 Cumartesi


Kaçın lan sıla geliyo

12 Yorumgaçlı Okurcan
SılaBir kadın hem çok çekici hemde dibine kadar ürkütücü olabilirmi? Olabiliyor "şekil 2a Sıla" alınmasın da verdiği pozlarda sanki her an karşısındakinin üzerine atlayıp parça pinçik edecekmiş,basbaya dövecekmiş hissi yaratıyor,oysa televizyonda ne kadar şeker ne kadar cazibeli bir hatun neden kaynaklanıyor bu tezat duruş bilemiycem.

Küçükken bizim mahallede olsaydı kesin kavgalarda yanımda götürürdüm sıla'yı bi bakışıyla bütün bebeleri korkuturdu kavga etmemizede gerek kalmazdı :)

En kısa zamanda alışkanlık haline gelmiş bu "clark" bakışlardan vazgeçmeli fotoğraf çekimlerinde yoksa küsücem valla.

Eğer eski zamanlardaki gibi görücü usulü resmine bakılıp evlenmek zorunda olan biri olsaydı kesinlikle evde kalırdı taliplerinin tüyleri diken diken olur vazgeçerdi kendisiyle gerçekleşecek müstakbel bir izdivaçtan.

*** *** ***


Off sırtım fena ağrıyor ya kaç sefer söyledim bizimkilere balkonun kapısını kapalı tutun diye dinlemiyorlarki beni al yine tutulduk iyimi Allahtan evde kalan son kas gevşeticiyi yuvarladım birazdan bişeycik kalmaz.Şu yazıyı yazarken bile ağrıyor her bir yanım.

6 Ağustos 2010 Cuma


Ezginin Günlüğü - Eksik Bir Şey

6 Yorumgaçlı Okurcan
Hani bazen hayatınız tam değilmiş gibi hissedersiniz bir yanınız daima topaldır ne kadar uğraşsanızda tamamlayamazsınız eksiğinizi,kendinizi.İşte öyle hissedenler için yazılmış bir şarkı "Eksik Bir Şey"i dinlerken ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.Hüsnü Arkan'ın sesinden dinlemek ise ayrı bir keyif.




Ezginin Günlüğü - Eksik Bir Şey Şarkı Sözleri:

Eksik bir şey mi var hayatımda
Gözlerim neden sık sık dalıyor
Eksik bir şey mi var hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor

Öyle bir şey ki bu, kolay anlatamam
Atsan atılmaz, satsan satamam
Eksik bir şey mi var, anlayamam
Bak çayım sigaram, her şeyim tamam

Kalksam duraktan dolmuş gibi
Arka koltukta unutulmuş gibi
Terliklerimle, gelsem sana
Sonunda aşkı bulmuş gibi

Söz-Müzik: Nadir Göktürk

5 Ağustos 2010 Perşembe


Nihat Doğan ve Referandum Türküsü

7 Yorumgaçlı Okurcan
Nihat DoğanNihat Doğan'ı oldum olası sevmem politik görüşlerini açıklamadan öncede sevmezdim şimdi hele politik manevralarla gündemde kalmaya çalışmasından dolayı nefret eder hale geldim.Hele hele cahilliği va her konuda fütursuzca saçmalama kabiliyeti beni çileden çıkartıyor.Arkadaşın AKP sempatizanı olduğunu bilmeyen yok şimdide referandumda evet çıksın diye türkü çığımış kendi çapında, sözleri saçma sapan, nereye elini atsan elinde kalan cinsten, okumayıda becerememiş zaten orası ayrı bir mevzu.

Referandumda Hayır oyu kullanacağım ama hayır oyu kullanmayacak olsaydım bile sırf Nihat Doğan evet dedi diye bile hayır oyu kullanabilirdim :)



Not:Türküyü burda yayınlayacak değilim daiymotion'a girip "nihat doğan evet" yazarsanız hemen karşınıza çıkacak bloğumu o saçma sapan şeyle kirletmeyeceğim.

4 Ağustos 2010 Çarşamba


Oyunculuğa adım atmak için porno oyuncusu olmak

7 Yorumgaçlı Okurcan
Montana Fishburne
Porno oyuncularını aşağıladığımdan değil başlık tabiki ama oyunculuk için ilk adım olarak saçma bir başlangıç olur bence.Koskoca Oyuncu Laurence Fishburne'ün kızı Montana Fishburne oyunculuğa porno sektöründen başlamayı seçmiş maşallah Laurence babanın mezhebide pek genişmiş :) Neyse konumuz bu değil her bünye de Sibel Kekilli değil.Ha bu arada meraklısına Montana bacının filmi bu ay piyasaya çıkıyomuş...

İnsan evladına düzgün bir yol önerir ne bileyim ders aldırır etrafın var kendin yapamıyorsan söyle bir arkadaşına kızcağıza öğretsin inceliklerini oyunculuğun.Sonra ufak tefek filmlerde roller alsın ne bileyim kendi oynadığın filmlere 3-5 kelimesi olan figüranlardan yaptır.Destek ol zamanla zaten senin soyadınla beraber yavaş yavaş yükselir.

Oyunculuğuna bişey diyemem de kusura bakmasın babalığında iş yok laurence emminin.
Böyle baban olacağına hiç olmasın daha iyi :)

Priest Geliyor - Fragman

0 Yorumgaçlı Okurcan
PriestDaybreakers hayalkırıklığının ardından bu sene gösterime girmesi planlanan ancak büyük ihtimalle 3-D öğelerin eklenecek olması sebebiyle 2011 yılına ertelenen Priest ilaç gibi geldi.Benim gibi Hem Bilim Kurgu,Fantazi ve Vampir filmi sevenlerdenseniz bu film tam size göre.Ayrıca yarattıkları vampir tiplemesi hoşuma gitti alışılmışın dışında ancak çokta ütopik değil.Fragmanından izlediğim kadarıyla oldukça hoş duruyor aksiyon macera gayet yerinde gibi.Min-Woo Hyung'un aynı adlı Çizgi Roman'ından uyarlama olan film için kaçmaz diyorum.Yönetmenliğini Scott Charles Stewart yapıyor senaryo ise Cory Goodman'a ait.Oyuncu kadrosu çok tanınmış isimlerden oluşmuyor ama bu kaliteli bir yapım olma olasılığını düşürmüyor zira oyuncuların hemen hemen hepsi çok kaliteli yapımlarda yan rollerde yer almış iyi bir sinemaseverseniz pekçoğunu hatırlayacaksınız.Kadronun başlıca isimleri Paul Bettany,Cam Gigandet,Maggie Q,Karl Urban,Lily Collins



Priest'in konusuna gelince alternatif bir dünyada yüzyıllardır insanlar ve vampirler bir savaş içerisindedirler.Son vampir savaşından sonra sağ kalanlar kilise tarafından yönetilen şehirlerde yaşamaktadırlar.Efsanevi Savaşçımız Priest'in yiğeni vampirler tarafından kaçırılınca Priest yiğenini dönüştürülmeden önce vampirlerin elinden kurtarmaya yemin eder...

Priest Priest Priest

Priest Fragmanı

3 Ağustos 2010 Salı


Kader

7 Yorumgaçlı Okurcan
Yalnızlık

Yine yaşananlar aynı değil mi ?
Sevdiğin bir başkasını sevmekte,
Ne kadar inkar etsende,
Aptal bir aşıksın.
Boşver sevmekten zarar gelmez,
Sen sevmeye devam et.
Sakın utanma,
Utanması gereken,
Kader,
Seni sevdiğinle bir araya getirmediğinden...

Cemo
03.08.2010

2 Ağustos 2010 Pazartesi


Rezil Bir facebook grubu

5 Yorumgaçlı Okurcan
Jude Law
Hani insanlar garip garip Facebook grupları kurar anlarım da böylesi rezil bir grup için ne desem bilemiyorum pes yani "Jude Law Bana tecavüz etsin gıkım çıkarsa nağmerdim" bu ne ya.Tamam her bünyenin kendine has bir fantazisi olabilirde kendine hayran olduğu biri tarafından tecavüz edilmesinden nasıl bir zevk alabilir insan.Azda değil nerdeyse 1400 takipçisi var hadi üçte biri feyk olsa en az bin kişi gerçek.

Bacı madem istiyosun bu işi Jude Law'a ömür boyu yanaşmanda mümkün değil o zaman boşa kasma Türk gencini abazalığından kurtar hem sende rahatla hemde vatana millete bi faydan olsun.En azından tecavüze uğrama ihtimali olan 10-20 kişi sizin sayenizde kurtulur.Bak onlar sizin gibi gönüllüde değil.her hafta 1000 abazayı rahatlatsanız ohooo türkiyede tecavüz oranı çığ gibi düşer benden demesi.

1 Ağustos 2010 Pazar


Ömer Hayyam - Gençlik Bir Kitaptı Okuduk

0 Yorumgaçlı Okurcan
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam - Can Yoldaşı

2 Yorumgaçlı Okurcan
Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler
Ecel çiğnedi hepsini birer birer
Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına
Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler

Ömer Hayyam

Ne yapasım var?

1 Yorumgaçlı Okurcan
*Hayatın "Pause" tuşunu bulasım var.Durdurup durdurup çeşitli eğlenceler yaratırım kendime.Sıkılınca ileri sarma tuşunu bulmalı ve ileri sarmalı merak ediyorum Startrek teknolojisine ne zaman ulaşıcaz.

*Ferhat Göçer ve Ömür Gedik berabermiş bi gün kahvaltıya onlara gidesim var merak ediyorum iki ünlüyle kahvaltı etmek nasıl bir his.

*Ekranların über sevimli teletabilieri esra ceyda kardeşlerin arasında durup ikisininde kulaklarını sündüresim var.

*AKP'ye oy verenleri koltuklarına kolibandıyla bantlayıp 3 saat boyunca ajdardan canlı performans dinletesim var.

*Referandumda evet diyecek olanlara ise 10 saat ajdar dinletesim var.Bonus olarak vanlı müslümden dans gösteriside cabası.

*Msn listemde olupta ısrarla selam vermeyenlere monitörden çıkıp napıyon len gebeş diyesim var nasıl şok olurlar eheuheueheue :)

*Dünyayı durdurasım var bakalım sabit nasıl oluyo.Harbiden atmosfer dağılırmı ki töbe töbe yazık durduk yere onca insanın sebebi olamayalım sonra...

*Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu'yu 500 çevrecinin arasına atasım var.Pelin Batu'yu pamuklara sarasım..

*Uzun bi yazasım var:)

*Uzaklara gidip bir daha dönmeyesim var....
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa