Ne Mutlu Türküm Diyene

29 Eylül 2009 Salı


Sahte Kızlık Zarı

0 Yorumgaçlı Okurcan
Sahte Kızlık ZarıBu günkü gündem mevzuumuz bu efenim.Mısırda bazı hanımlar evledikten sonra ilk gece "Bakire" olmadıkları ortaya çıkmasın diye çinde yapılan bu aletten alıp cinsel organlarına yerleştiriyormuş bu sayede kızlık zarı kanaması taklit edilerek aslında olmayan bir mevhum varmış gibi gösterilmiş oluyor.Bu olay ortaya çıkınca mısır'da yer yerinden oynamış richter ölçeğinde 8.5'e tekabül ettiği rivayet ediliyor.Ulemalar coşmuş bu aleti ithal edenlerin öldürülmesi gerektiği yönünde beyanatlarda bulunmuşlar.Vay anasını sayın seyirciler deyivermişim elimde olmayarak.

Şimdi mevzuyu ülkemize uyarlarsak bu ülkede yaşayıpta kızlık önemli değildir diyen erkek bulmak konusunda sıkıntı çekeceğimiz kesin.Eminimki bu alet yurdumuzda satılsa mısırdakine benzer kıyametlerin kopacağı nerdeyse Allah'ın emri.Ben sadece kendi adıma konuşabilirim.Ben açıkça diyorum ki benim için bu zar denen olgunun önemi yok.Bundan 10 sene önce sorsaydınız önemli derdim ama olgunlaştıkça bireyin fikirleri değişiyor.İnsanlar hayatları boyunca pek çok başka insanla flört ediyorlar yakınlaşıyorlar.Bazen isteyerek bazende istem dışı olarak cinsel yakınlaşmalar yaşanıyor.Erkekler için övünç vesilesi olan durum bir kadın için neden utanç kaynağı olsun ki.Bakire olmamaları yine bizim başımızın altından çıkan bir durum değil mi?

Bu hususta bir forumda tartışmalara şahit oldum aman Allahım neler var neler esip gürlemeler.Hatta recm cezası isteyenler bile var ve bu aşırı uçtakilerin çoğunluğu avrupada yaşayan türk gençleri ve daha önceden bazı konuşmalarında skor tablolarıyla övündüklerini bildiğim zat-ı muhteremler.Ben buna açıkça ikiyüzlülük diyorum.Sen milletin kızıyla yat-kalk sonra utanmadan pişkince "bakire kız isterim benim için kızlık çok önemli" de. Birinin bu sözleri söyleyebilmesi için önce kendinin bu cinsel pehriz tatavalarını uygulaması gerekmezmi.


Sözün özü bizim millet pek bir ikiyüzlü...

Hatta geçenlerde bu ikiyüzlülükleri Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Yücel Kabapınar’ın “Ötekiler üzerinden bizi değerlendirmek” başlıklı çalışması ile resmen tescillendi.Bizim Tarih kitaplarımızdaki üç kısa metin seçildi ve metinlerde geçen sözcüklerde değişiklikler yapılmış. Türk yerine İngiliz, Müslüman yerine Hıristiyan, “akıncılar” yerine “şövalye”, “Batılı yazarlar” yerine “Doğulu yazarlar” yazılmış.
Düzenlenen metinlerin altına da hayali İngiliz yazar isimleri konulmuş. Ardından öğretmen adaylarına “metni tarih-sosyal bilgiler öğretiminin niteliği ve sizde uyandırdığı duygu ve düşünceler açısından değerlendiriniz” denilmiş.

Sonuçta öğretmen adaylarının %60'ı metinleri tarih öğretimi açısından uygun bulmamış,beğenmemiş ,beğenmeme gerekçesi olarak “tamamen yanlı, taraflı olduğu”, “kendi milletlerini üstün tutup yücelttikleri”, “diğer milletlere karşı önyargılı oldukları”, “Müslümanları aşağıladıkları”, “milli/dini duyguları vermede aşırıya kaçan bir metin olduğu” söylenmiş.

En sonunda olayın aslı açıklandığında ise pişkince “Bu tanımlamalar İngilizlere yakışmıyor, ama bize yakışıyor” demişler.işte hal-i pür mealimiz.Biz işimize geleni severiz gelmeyenide nalıncı keseri gibi kendimize yontarız vesselam

Merak eden olursa araştırmanın detaylarını Milliyet gazetesinde bulabilirler

28 Eylül 2009 Pazartesi


Pamuk Prenses

0 Yorumgaçlı Okurcan
Pamuk Prenses

2.si süper resmen koptum :D

Pamuk Prenses

27 Eylül 2009 Pazar


Daniel Defoe Osmanlı Casusuymuş

0 Yorumgaçlı Okurcan
Sabah gazete okurken gördüm bu bilgiyi Aytunç Altundal'ın röpörtajını okudum. Robinson Crusoe'nin yazarı Muhterem Daniel Defoe vakti zamanında "Bir Türk Casusu" mahlasıyla İngilterede muhalif bildiriler yayınlamış.Hatta olayı abartıp kadı,şeyhülislam,defterdar gibi Osmanlı yetkililerine "Kara Selimoğlu Muhammed adıyla mektuplar yazıp onlara İngiltere hakkında bilgi yollamış.O zamanlar Avrupada muhalif entellektuellerin bir kısmıda aynı şekilde bu mahlasla bildiriler yayınlamış.Doğal olarak o zamanın süper gücüne duyulan hayranlık burada bir etmen olabilir ancak Daniel Defoe'nin durumu biraz farklı.Defoe'nin ailesi Osmanlı toprağı Polonya'dan ingiltere'ye göç etmiş soyadı "Def-i Husumet" sözünden geliyomuş.Osmanlı adam olmayacak aileleri böyle göç ettirir bu ailelerden de bu şekilde bahsedilirmiş.Robinson Crusoe'nin kankası Cuma'nın adından hep kıllanmışımdır zaten bu elemana neden bu ad verildi neden o gün seçildi diye.Defoedeki bu osmanlı ve islam hayranlığı sebebyle olmuştur heralde.

Bu aralar pek şiir yazamıyorum beni bir süredir takip edenlerin dikkatini çekmiştir.Beni mazur görün bu aralar kafamı pek toparlayamıyorum.Şu anda odamda 2 ayrı akvaryum var birinde iç filitre yeterince gürültülü çalışırken lepisteslerimden birinin doğurması nedeniyle kurmak zorunda kaldığım yavru akvaryumumada hava motoru koymak zorunda kaldım.Akvaryum işine eli değimiş olanlar bu hava motorlarının nasıl gürültülü çalıştığını bilirler.İşte bizimkilere aldırdığım bu hava motoru bildiğiniz hava motorlarından abartısız 3-5 misli gürültülü çalışmakta.Sanki odamın içinde pancar motoru var.Her zamanki gibi elinde çay akşam vakti ilham perilerinin gelmesini bu pancar motoru çalışırken beklersen, doğal olarak bu gürültüye ilham perisi falan gelmiyor :D Yemin billah aşk meşk bitti içimde kafam oldu kazan ama yavrucuklarada kıyamıyorum :( Napalım ben yatana kadar çalıştırıyorum yatmadan yarım saat önce kapatıp huzuru yakaladıktan sonra ancak uykuya dalabiliyorum.

Akvaryum

Ahanda bu benim yavru akvaryumu .Kitapların yanına koydum ki garibanlar cahil büyümesin az biraz mürekkep yalasınlar :) Resimde görülen bit kıvanmındaki canlılar henüz 3 günlük Lepistes yavruları resme tıklayın büyük halinde daha belirgin olarak görebilirsiniz.

Şansıma hava motoru için aldığım sünger filitrede nasıl bir süngerden imal edildiyse batmak bilmiyor :) Mecburen dibine taş bağlamak suretiyle zemine yerleştirdim.Şimdilik 35'lik akvaryumda barındırıyorum ufaklıkları 2-3 hafta sonra sığmazlar buraya napalım bizim sucu'ya uğrayıp ıskarta damacanalardan birini alıcam onuda üst kısmından kesip yeni yavru akvaryumu yapıcam.

25 Eylül 2009 Cuma


Cem Yılmaz üzerine

2 Yorumgaçlı Okurcan
Yahşi BatıBu adamı seviyorum arkadaş kim ne derse desin.Hayatımın her döneminde parlak zeka,espiri yapabilme kabiliyeti ,Yetenek ve insaniyete büyük önem vermişimdir.Cem Yılmaz'da bu saydıklarımın hepsi var.Yeni öğrendim Yeni filmi "Yahşi Batı" da çalışan set işçilerinden birinin sohbetine kulak misafiri olmuş bu emekçinin en büyük hayali araba sahibi olmakmış.Kimseye çaktırmadan arabayı almış süzletip püsletip setin tam karşısına park ettirmiş ve çalışanını yanına aldıktan sonra anahtarını teslim etmiş.Böylesi bir ali cenaplık örneği günümüzde kaç kişide kaldı acaba ? Daha önce reklamlarda ve filmlerde beraber çalıştığı yeşilçam emekçilerinede oldukça yüklü gelir kazanmaları için yardımcı olmuş.Emeğin ve emekçinin hakkını vermiş böylesi bir insan sevilmezmi.Adaşım diye söylemiyorum :D

22 Eylül 2009 Salı


Tarkan ve Yeni İmajı sorunsalı

2 Yorumgaçlı Okurcan
Tarkan
Arkadaşlarla muhabbet ederken biri tarkan ve yani imajından bahsetti bende sanal aleme dalıp bakayım dedim amaninbovv birde ne göreyim tarkan kendini heder etmesinmi.Ula o saçlar ne Tenten kıvamında amerikalara kadar gidip geliyosun o kadar insan hiç mi bir ünlünün imajını yerle yeksan etmemesi gerektiğini öğrenmez.Bir zamanlar Türkiye'nin medar-ı iftaharı olan bir sanatçıyken 3.sınıf gündem yaratmaya çalışan sahne zımbırtısı kılıklarına girmiş.Tarkan heralde ortayaş bunalımına andropoza falan uğradı.Yüzyıllardır beraber olduğu sevgilisinden ayrıldıktan sonra sapıttı hepten,çocuk desen zaten yok eleman tohuma kaçacak haberi yok.

Bu arada ben yine giremiyorum bu blogger'a sinirim tepemde.Yazacaklarımın %20 sini ancak yazdım o yüzden

Not:Tarkan'ın resmi eklendi.

20 Eylül 2009 Pazar


Yanlış Numara

0 Yorumgaçlı Okurcan
Yanlış NumaraYorumsuz :D

18 Eylül 2009 Cuma


Böyle internetin taaaaaaa

5 Yorumgaçlı Okurcan
Harbiden sinirlerim bir milyon olmuş vaziyetteyim.Geçen msn açılmadı bir gece boyunca bütün millet aynı sorunu yaşamış.Akabinde blogger'a girme konusunda problemler yaşadım ve inatla hala yaşamaktayım.Zaten uzun bir süredir bu türktelekom denen firmamsı organizma zırt kampanyası zort kampanyası diyerekten her yeni gün yeni bir ekşınla uyanıyor şu milletin iki kuruşluk zevkinin içine nasıl s.çarım diye düşünüyor heralde.Yurtdışı çıkışlarını genişletmeden port satıp üstüne üstlük 8 mbit net veriyoz ama 15 GB indirdikten sonra nah bulursun o hızı diye milleti galeyana getirip bi dünya satış yaptılar.Tarife değiştirdikten sonra downloada abanan "mümtaz vatandaşımız" internetin içine hepten z.çtı.Neyse velhasılı kelam bu aralar bu gibi sorunlara feci taktım msn'e blogger'e ve en önemlisi TT ye feci sövdüm anlayacağınız.Ne güzel mevzulara dalıp acuk kafa şişircektim yapamadım boynu bükük emrah modunda sörfingen yaptık mecburen.Bi şiir patlatacaktım hevesim kırıldı yeminle ağlamak istiyorum sayın seyirciler

Bu arada Cem Garipoğlu denen zerzevatta yakalanmış artık en az 1 ay gündenmden düşmez yok nerde saklandı, yok nereye girdi,yok ne içti, yok ne s.çtı mevzu bu minvalde kaymışken vatanın içine ederler kimsenin ruhu duymaz yine..Her zamanki gibi.

14 Eylül 2009 Pazartesi


Meçhule giden bir yol

9 Yorumgaçlı Okurcan
Yol


Meçhule giden bir yoldu seninle aşk

Menzilsiz,karanlık,dolanbaçlı
Olsun ucunda sen varsın ya

Her gün bir adım bile atsam

Sana daha çok yaklaşacaktım
Ardımda kalan yalnızlıktan
Biraz daha uzaklaşacaktım

Derdime dermanı sende bulacaktım

Ey gözleri cilvelim

Huzuru sende bulacaktım

Zalim geceleri aydınlatmıştın

Işığım olmuştun

Denize vuran şavkıydın kainatın

Kar beyazdın

Hayattın.

Eliftin

ilktin

Sondun

Ezeli

Ebedi...

15.09.2009

12 Eylül 2009 Cumartesi


Doğum Günü

2 Yorumgaçlı Okurcan
Dün yani 12 Eylül doğum günümdü.Diğer günlerden farklı geçmedi aslına bakarsanız daha da sıkıcıydı.İnsan bazı günlerde yanında sevdiklerini isterde bulamaz ya öylesi bir yalnızlık içindeydim.Artık pekte umrumda değil açıkçası alıştım bile denebilir bu duruma.Kanalizasyona benzeyen bir dünyada yaşayıpta ne kadar boktan bir hayat diyemezsiniz.Ben dedimde elime ne geçti kocaman sıfır :) İşin tuhafı sabaha gayet güzel bir rüya ile başlamıştım eski sevgilimi (en azından öyle olduğunu zannediyordum bir zamanlar) görmüştüm rüyamda her zamankinden daha güzeldi.Gayet hoş muhabbette geçmişti aramızda nasıl olduysa aşşağıdaki dükkanın mega gürültüsüyle uyandım ulan yağmurlu havada insan oturur eleman bu havada dükkanın dışına taşmış bi dünya gürültü yapıyordu la havle çektim uyumaya çalıştım tatlı rüyama belki dönebilirim umuduyla ama mümkün olmadı gürültü devam ediyordu ve bende de uykudan eser kalmamıştı söve söve kalktım yataktan...Akşam yemeinden sonra maailece doğumgünüm kutlandı güzel temenniler dillendirildi her zamanki gibi bekarlığım gözüme sokuldu pasta falan kestirtmedim.Geçen doğum günümde istemiştim birdaha pasta kesmemeyi. Bayat bir adet gibi geliyor bana ve artık pastanın üzerine konan mum sayısı gözüme batıyor ulan yoksa orta yaş bunalımına mı giriyorum ne :)

Yine gece oluverdi bir doğum günüde böyle başladı ve sona erdi 30 + oduk gari olgunlaşmanın zamanıdır kanımca.

11 Eylül 2009 Cuma


Sel Felaketi Üzerine

0 Yorumgaçlı Okurcan
selYurdumuzda bazı şeylerin dünya yüz seferde değişse değişmediğini görmek artık bende gına hissi uyandırıyor.Geçtiğimiz günlerde istanbulda yaşanan ve pek çok insanın ölümüne neden olan sel felaketinden sonra ortalık karıştı.Siyasiler birbirlerini suçladı,halk siyasileri suçladı,siyasiler halkı sıçladı vs vs bu acayip sarmal gün geçtikçe devam ediyor.Daha önce başımıza gelen diğer felaketlerden hiç ders almadığımızı görmek beni hiç şaşırtmadı.İstanbul belediyesi ve valiliği her zamanki gibi insanlara ulaşmakta geç kaldılar.Akabinde Kadir Topbaş durduk yerde CHP'yi altyapı çalışmalarını engellemekle suçladı,CHP altta kalır mı Gürsel Tekin'de Kadir Topbaş'a yüklendi.Şimdi ortada acayip bir durum var Halk siyasileri rant uğruna yapılaşmaya izin vermek ve uygun altyapı yapmamakla suçluyor,Siyasilerse halkı kaçak yapılaşmak ve rant peşinde koşmakla.İyide arkadaş sizin ikinizde kabahatlisiniz burada.Sen tut kaçak yapıyı yap sel geldikten sonra belediyeyi suçla olacak iş mi.Belediyede de kabahat büyük adamın kaçak yapısına gözyum sonra hizmet götür ruhsat ver çıkıp vatandaşı suçla :)

Hele hele sel felaketinden sonra yaşananlar içler acısı ne doğru düzgün bir yardım ulaştı insanlara nede yaraların sarılacağına dair bir umut var ortada.Nasıl olsun ki hep bilinen şeydir bir felaket yaşanır politikacılar gelir ahkam keserler,yaraların sarılacağına dair sözler verilir aradan uzun uzun zamanlar geçer ne politikacılardan ses çıkar ne de yaralar sarılır.Daha yeni yaşanmadı mı bu ülkede depremzedelerin konutlarından zorla çıkartılmaya çalışılması gibi abuk bir olay.(BKNZ) on yıllarca yaraların sarılması beklenmedi mi depremlerde .Bizim memlekette halkta fırsatçı, politikacıda e tabi politikacıyı uzaydan ithal etmediğimize göre bize benzemeleri normal.Felaketten sonra minibüs tutup başka illerden yağma yapmaya gelenler var inanılır gibi değil.Halkını bu durumlara düşüren politikacılar ise bıt bıt etmeye devam ediyorlar utanmazca .Başbakan yanında ekibiyle beraber "Helikopter" ile gezmiş bölgeyi muhteşem "Halk Adamı" nedense karaya inmeye tenezzül dahi etmemiş.Heralde yüzlerce korumasıyla gelidiğinde insanların ona gösterecekleri tepkiden korkmuş olmalı zira felaket bölgesi nerdeyse 15 yıldır o ve onun zihniyetinin kontrolünde kısacası burda olan çarpık yapılaşma ve alt yapı bozukluklarında bizatihi kendisininde vebali var.

Bu konuda yazılabilecek daha çok şey var ama yazmaya gerek yok "Aziz Nesin" Haklıymış demekten başka ne gelir elden.İnsanlar hakettikleri gibi yönetilirler...

10 Eylül 2009 Perşembe


Zaman

0 Yorumgaçlı Okurcan
zaman

Soruyordun ya dostum mutlumusun diye?
Söyle nasıl mutlu olsun insan.
Bu kadar hızlı akarken zaman,
Ve ölüm her an yaklaşırken sana,
Sende uzaklaşırsın sevdiklerinden,
Her an bir adım daha.
Bilincine vardığında hayatın,
Yalan gelir sana dünya.
Ne aşklar tatmin eder,
Ne de bağışlasalar tüm kainatı,
Umrunda olmaz,
Bilirsin bunların hepsi bir rüya,
Uyanacaksın en sonunda,
Elindekiler ve sana bahşedilenler olacaklar yalan.
Boş yere besleme bu dünyaya umut.
Bırak hayalleri herşeyi unut.
Yak sigaranı dağıt efkarını.
Ömrün her günü bahar olsun,
Tutma ardından gidenlerin yasını
.

11.09.2009

Fenalardayım

0 Yorumgaçlı Okurcan
vatoz

Çok sinirliyim valla.Dün sevindirik bir vaziyette akvaryumcuların mekanına gittim uzun zamandır aksiklerini tamamlamadığım küçük su altı dünyama yeni arkadaşlar ekleyeyim dedim.2 inci gurami,1 cüce (kırmızı) gurami,2 lepistes,2 vatoz ,3 kök tütün bitkisi be birde kütük aldım.Akabinde yeni balıklardan sonra benim akvaryumdaki hayvanatlardan bir tanesi sabaha karşı yüzgeçleri dikti..İnsan beslediği hayvan ölünce bir tuhaf oluyor sanki içinden bir parça kopuyor gidiyor bende öyle hissettim.Acayip melülleşiyor hüzün dalgalarında sörf yapıyorsunuz gibi ...Şu anda da dün aldığım vatozlardan biri yüzgeçleri dikti ha dikecek baktım su üstünde ters yüzüyo kepçeyi kaptığım gibi motorun dibine yanaştırdım (şok hava tedavisi)1 saattir orda duruyordu biraz düzelir gibi oldu bıraktım şimdi yine yüzgeçleri dikmiş kenarda 2 büklüm duruyor.Hani akvaryumda hastalık falan da yok zehirli bir maddede dün aldığımda su değişimi şoku yaşadı desem oldukça özen gösterdim olması imkansız..Gitti gider :(((

Eskisi gibi sağlam yapmıyolar balıkları alayı çürük.Pehhh nerde eski balıklar.

9 Eylül 2009 Çarşamba


Sandalcı

0 Yorumgaçlı Okurcan
sandal


Gönül dediğin koca bir derya
İçinde ufacık bir sandal
Sütliman iken herşey güzel de
Birde fırtına çıkmayagörsün
Tutunacak yer ararsın bulamazsın
Çırpınırsında sahile ulaşamazsın
Dua edersin kurtulmak için
Umar bulamazsın
Kah yağmur dolar kah deniz
Çabalarsın da sandalı boşaltamazsın
Sen boşattıkça daha fazlası dolar
Yavaş yavaş sandal dibi boylar
Söyle sandalcı yolun düşer mi birdaha
Şöyle bir uğrada içelim meyleri deryaya karşı
İçelim sarhoş olalım körkütük küfelik
Benide al sandalına
Götür buralardan götür be sandalcı


10.09.2009

8 Eylül 2009 Salı


Selam Dünyalı

0 Yorumgaçlı Okurcan
uzaylı

Uzaylılar birde böyle çıkarsa :D

7 Eylül 2009 Pazartesi


Erkek ile Peluş Ayı arasındaki 7 Fark

3 Yorumgaçlı Okurcan
1-Erkeğin tüylüsü bayanlara genelde itici hatta iğrenç gelirken, peluş ayının nedense yumak gibi olmasını tercih ederiz.

2-Erkek etrafındakilerden gaz alırken, peluş ayı duracell pil kullanır.

3-Erkeğin ev işlerine yardım etmesi beklenirken, peluş ayının bir köşede oturmasını isteriz.

4-Erkek evine sallana sallana gelirken, peluş ayı elinde çiçeklerle gelir.

5-Erkeğimize başkalarının dokunmasını istemezken, peluş ayımızı pıncırsın diye her gelene uzatırız.

6-Erkeğimizi ayak altına almak kötü sonuçlar doğururken, peluş ayımız ayaklarımızı ısıtır.

7-Erkek en ufak bir hakareti kaldıramazken, peluş ayımız her zaman güler yüzle karşılar.


Her zaman gezindiğim bir forumda gördüm az önce beni gülümsetti umarım beğenirsiniz....

Su Yürüdümü Len

2 Yorumgaçlı Okurcan
Su Yürüdümü

Yurdum İnsanının her olguyu birşeylere ilintilendirme hevesinin ürünü :D Güzel bir karikatür..

Magazinsel Etrekşınn

4 Yorumgaçlı Okurcan
Efenim uzun bir aradan sonra ünlülerimizin dehşetcengiz ekşınlarına bir bakayım dedim neler pörtletmişler neler hönkürmüşler nasıl yeni alemlere aklmışlar okurken üç ayrı başlık dikkatimi celbetti

Burak Kut İlahi Okuyacak:Bir zamanların pop yıldızı insanları happidi poppidi hoplatan asi delikanlı "Benimle oynama pis dalarım sana" şarkıları artık tutmayıp gündemden düşünce ne halt karıştıracağını şaşırmış sanırsam şimdide ilahi açılımı furyasına sarmış.ÇUKUROVA Devlet Senfoni Orkestrası'nın (ÇDSO) 10 Eylül'de vereceği 'Senfoni ile İlahiler' konserinin solistlerinden biriside bizim muhterem olacakmış ve sahnede dört ilahi söyleyecekmiş.Bu organizasyonu da günümüzde Tekkeye dönen TRT yayınlayacakmış.

Ebru Polat Hukukçuymuş:Efenim yeni nesil sallamasyon şarkıcılardan biride Ebru Polat Hanımefendi Kerameti kendinden menkul olan arkadaşımız Hem sahneye çıkabiliyor hem şarkı söyleyebiliyor hem dans edebiliyor üstüne üstlük birde "Doğu Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu" imiş.Yoldan geçen girebiliyor ve girdiği gibi diplomayı alıp çıkabiliyor heralde bu okuldan.Bacım sen ne zaman girdinde bitirdin bu okulu hayret :D

Bengü "Sevişmeyen Kadın Ölsün" :İki Melek albümüyle listelere hızlı bir giriş yapmış şarkıcı bacımız Monica Bellucci nin sözleri üzerine şöyle buyurmuş

- Ciddi ciddi katılıyorum bu söze, bence de sevişmeyen kadın ölsün. Doğru söylemiş; sonuçta aşk çok güzel bir şey ve insana çok şey katıyor. Aşk ve Monica’nın söylediği söz, yani sevişme birbiriyle örtüştüğünden, biri olmazsa diğeri de olmayacağından ve doğanın gereği zaten bu olduğu için söylediği şeyde kesinlikle haklı.


Şimdi bacım Ya sen Türkiyede yaşamıyorsun ya da biz Türkiye olarak senden gayri bir gezegendeyiz.Monica bacı kendi şartları içinde doğru söylemiş olabilir o vatandaşın coğrafyası böylesi işlere müsait ama burda olmaz be gülüm :) millet o kadar rahat gelirse burada namus cinayetinden kan gövdeyi götürür.Ha diyorsan ben serbest kadınım bana takılan hayatını yaşar çatır çatır sevişiriz sınırsızca vesselam ona diyecek sözümüz yok Ayriyetten aşk ve sevişme illa bir arada olmak zorunda mı? yıllarca sevişmeden de aşk yaşamış insanlar demek ki illa ikisi birbiriyle birlikte olmak zorunda değil.Örneğin hayat kadınları aşksızda sevişiyor ya da her hangi bir insan sevişmeden de aşkı yaşayabiliyor.İnsanlar sana uymadı diye ölmek zorunda değil be kuzum

Sakın bu sözlerimden benim çok katı bir muhafazakar olduğum çıkarımına vardırmayın.Sadece yurdun gerçeklerinden bahsediyorum metropollerin dışına çıkın sözlerimin doğruluğuna hak vereceksiniz.Gerçi kenar mahallelerde yeterince muhafazakardır bu konuda.Neyse daha fazla saçmalamıyayım yahu bu gecelik bu kadar yeter kanımca.

Yengene Söyle İsmail

2 Yorumgaçlı Okurcan
Yengene Söyle İsmail

Şu an itibariyle kopmuş bulunmaktayım :D

Dünya

9 Yorumgaçlı Okurcan
bulutlar


Sevda tohumları ekerdim bulutların üzerine
Güneş doğmadan her gün gözyaşlarımla sulardım
Bir türkü yakardım ardından yanık ve hüzünlü
Dünyanın adaletsizliğine dair
Hayıflanırdım kendi kendime
Düşünürdüm
Bir sonuca varmazdı,varamazdı düşüncelerim nihayetinde
Zamanla kavradım neden adil olsundu ki
Adaletsiz dünya daha adildi aslında
Yoksa nasıl açıklardık kendimize
Sebepsiz savaşları,
Aşk yanıklarını,
Uğradığımız tüm haksızlıkları,
Yaptığımız aptallıkları....


08.09.2009

6 Eylül 2009 Pazar


Yinede seni sevdim

5 Yorumgaçlı Okurcan
sevgi

Ellerimi açtım binlerce sefer
Seni diledim
Gelmeyeceğini bile bile
Seni bekledim
Biliyorum bu ayrılığın çaresi yok yine de
Seni özledim
Sensizlik hergün beni yeniden öldürürken
Anılar hala tazeyken aklımda
Yüreğimde hançer gibi duran sözlerin
Beni parelerken
Yinede seni sevdim....

07.09.2009

5 Eylül 2009 Cumartesi


Sır - İtirafname

2 Yorumgaçlı Okurcan
itiraf
Hayatımda ilk defa bu kadar utanıyorum seni görünce
Dostum diye güvenip bir sırrını vermiştin bana

Bende gittim dostum dediğim birine

Anlatıverdim usulca

Endişen olmasın

Ne sen onu tanırsın ne de o seni

Ne yapayım söz geçiremiyorum vicdanıma

Doğruyu söylemek adına

Sır bile olsa dökülüveriyor ortalığa

İnan boş anıma denk gelmeseydi eğer

Sırrın bende güvende kalacaktı

Bu aptal adam

Yine muteber olacaktı

Bu itiraf sanadır dostum, yalnızca sana

Artık dayanamıyorum bu vicdan azabına

Ne olur bundan sonra bir sırrını verme bana

Anlattımda ne oldu

Bu bedende bir yürek öldü


05.09.2009


Not:Aslında düz yazı olarak yazacaktım baktım kafiyeli oluyor şiirsel bir hava katsın deyü mısra haline getirdim.Manyakmıyım neyim evet manyağın önde gideniyim.

4 Eylül 2009 Cuma


Vaziyet-i halim

2 Yorumgaçlı Okurcan
Kafam çok karışık ey ahali duyduk duymadık demeyin.Yine melankoli sardı beni ulan bu geceler bir gün beni yiyip bitirecek ama hayırlısı.Şiir patlatasım geldi mevzusal sıkıntılar içine girdim ulan bi şiire tema bulmak bu kadar mı zor olur.İlham periside gelmedi (ne menem bişeyse işte millet g.tümden uyduruyorum dememek için bunuda g.tünden uydurmuş heralde artistik bir hava katsın deyü)

off off off ulan bu gün başıma acayip bişeyde gelmedi ki akvaryumdaki midyelerden iki tanesinin yürüyüşe çıkması dışında :) zirzobun biri gitti taa en arkadaki kayaların dibine girdi ne güzel yığmıştım kayaları içine etti resmen.Ama akşam gittim eşşek kadar bi taş buldum yarın temizleyip arkaya onu koyucam sıkıyosa onuda kaydır deyyus.Öbürüde bu akşam ona özenmiş nümayişe çıkmış ulan sen bir garip midyesin ne deyü kendini Evliya çelebi sanarsın otur oturduğun yerde...

Neyse bu günlük bu kadarla idare ediverin gari beni afakanlar bastı bende onlara kontraya çıkıcam onlara basıp gelicem

Not:Çok fazla ulan kullanmışım kendimden tiksindim.Amma ağzı bozuk biri oldum çıktım be..

2 Eylül 2009 Çarşamba


Düşlerim...

0 Yorumgaçlı Okurcan
düş

Düşlerim vardı ufuk çizgileri olmayan,
Başrolünde senin olduğun.
O kadar güzeldilerki
Dua ederdim hiç bitmesinler diye
Uyanmamaya çalışırdım,
Gözlerimi sımsıkı yumardım,
Gündüzlere isyan ettim sonunda,
Geceleri yaşamaya alıştım,
Firar ettim bedenimden.
Duygular buradan görülebiliyordu ,
Hisler ise dokunulabilirdi.
Aşkı tutabilirdin düşlerimde,
Ayrılığa bir tekmede sen atabilirdin,
Sevda ise yumuşacıktı ,
Sımsıkı sarılırdım kış gecelerinde üşümeyeyim diye,
Umut belirirdi gözlerinin önünde aniden,
Şaşkına dönerdin!
Bir haykırış yükselirken gökyüzüne
El sallardın ardından,
Yağan yağmurun verdiği ferahlığa dokunabilirdin,
Yalnızlığıysa kovalayabilirdin,
Hep mutlu olabilirdin,
Hep benim olabilirdin.
Her güzel şeyin sonu olduğu gibi
Düşlerinde bir sonu vardı
Uyanıyordum en sonunda mecburen, istemeyerek,
Elveda diyordum düşlerime
Sonsuz uyku günü gelene dek....

03.09.2009

1 Eylül 2009 Salı


Eylülname

2 Yorumgaçlı Okurcan
sonbahar

Her eylül hüzün kaplar beni
Diğerlerinden daha farklı

Nihavend makamında bir şarkı misali

Nedendir bilinmez,tarifi imkansız
Belki hayata ilk isyanım olan çığlığımı bu ayda atmamdandır
,
Yüzümde yeni çizgiler olmasından
,
Yediğim kazıkların seceresinin tutulmasından,

Eski defterlerin sararmış yapraklarından aşklarımın bir daha okunmasından,

Uykularımın yeniden kaçmasından olabilirmi bilmem...
Hazan mevsimindendir ya da

Sen geliyorsundur aklıma

Eski bir aşk masalında

Yağmurlarda gelir eylülle beraber

Beni mahveden melankoliye sürükleyen yağmurlar

Gözyaşları gibi dünyayı serinleten

O gözyaşları ki beni derbeder eden

o2.09.2009

FarmVille Sorunsalı

0 Yorumgaçlı Okurcan
FarmVilleSon günlerde Facebook'ta müptalası olduğum bir oyundan bahsetmek istiyorum."FarmVille" adındanda anlaşılacağı üzere ekip biçmeye dayalı sevimli eğlenceli bir oyun.Sağolsun arkadaşım gel bi komşu ol bana diye ısrar ede ede sonunda beni FarmVille'e kaydettirmeyi başardı.Oyun o kadar sevimli ve sürükleyici ki kendinizi bir anda içinde buluveriyorsunuz.Şehirde doğup büyüsende bu hayatı beğenerek sürdürüyorsun,yok inek alayım yok tarlaya çilek ekeyim yok ,yok ineğin sütü, yok ekinlerin hasat vakti derken zamanın nasıl geçtiğini unutuveriyorsunuz.Hatta bu oyun için kastırıp geceleri uykusundan uyananlar bile var tarlada mahsul yanmasın diye :) İşin güzel tarafı sizinle komşu olan tüm oyuncuların çifliklerini ziyaret edebilmeniz.Bakıyorsunuz kankanızın tarlasına karga dadanmış yardım etmemek olmaz hemen kovalıyorsunuz birde ne görelim para kazanmışsınız :) E tabi kolay parayı bulan bizim vatandaş süleyman efendi durur mu tüm tarlaları her gün düzenli olarak ziyaret eder....

Yeni Başlayanlar için bilgiler:

PlowTool ile tarlamızı açabilir onu düzeltebiliriz.Bu işlemden sonra market butonuna basıp marketten o anki seviyemize uygun sebzemizi alıp ekebiliriz(Her ürünün farklı getirileri,deneyim puanı,yetişme zamanı var bazı ürünlerde para gani gelirken deneyim getirisi hiç yok)Tohumları ektikten sonra yapacağımız şey beklemek olgunlaştıklarında.PlowTool ile üzerlerindeyken tırpan simgesi göreceksiniz bu hasada hazır demek hasadınızı yapıp cukkayı doldurabilirsiniz.Bir süre sonra artık kendinizi bir köylüden ziyade köyün ağasıymış gibi hissedebilirsiniz.Ayrıca hayvanlarınızdan yumurta süt toplayabilir ağaçlarınızda da meyve yetiştirebilirsiniz.Dekorasyon işine hiç girmeyin araçlar ise oldukça faydalı traktör ve biçerdöverle daha kısa sürede büyük alanda ekim ve hasat yapabiliyorsunuz

Oyundaki Tüm Ürünler,Hayvanlar,getirileri,LvL'lar ile ilgili detaylı bilgi burada
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa